Kütahya kalesinin dört kapısı olduğunu ortaya çıkaran KÜTOPYA Ekibi, günümüze ulaşan tek kapı olan Uğrun Kapı’nın özelliklerini aktardı. Kütahyalıların yüzyıllar önce kullanılan bu kapıdan hala geçebildiğini belirten Projenin sahibi ve tasarımcısı Abdullah Reha Nazlı, sırlarla dolu kale üzerine çalışmalarının sürdüğünü belirtti.
Kütahya’nın tarihi değerlerinin 3 boyutlu görselleştirilmesi projesi KÜTOPYA ekibi, Kütahya kalesinin kapılarını listeleyerek hala ayakta olan tek kapıyı gündeme getirdi. Projenin sahibi ve tasarımcısı Abdullah Reha Nazlı, Hisar’ın dört kapısı olduğunu ama sadece Uğrun Kapı’nın bugüne ulaştığını belirtti.
KÜTOPYA Projesi, Kütahya’nın tarihi ve kültürünü gözler önüne seriyor. Proje kapsamında Kütahya’nın bugüne ulaşmamış ya da önemi unutulmuş eserleri üzerine önemli çalışmalar yürütülürken proje çıktıları 3D simülasyonlar ve video belgeseller ile gelecek nesiller aktarılıyor. Çalışmalarını Kütahya Kalesi’nde de yoğunlaştıran KÜTOPYA ekibi, Kütahya kalesinin kapılarını listeleyerek hala ayakta olan tek kapı Uğrun Kapı’yı gündeme getirdi.
‘HALA KULLANABİLMEK MUHTEŞEM BİR HİS’
“Kalenin üç kapısını modellediklerini açıklayan Abdullah Reha Nazlı, “Biri sultanbağı kapısı, tarihte “yük kapısı” olarak biliniyor. Bugün otomobil giren yerin hemen yanında. Eski fotoğraflarda tam hali var ama her nasılsa maalesef yıkılmış, sadece kemerleri gözüküyor. Diğer kapı aşağıdaki karargah. Chales Texier’in bahsettiği “aslanlı” kapı. Şimdilerde “Hisar Yolu” adıyla yenilendi. Bugüne ulaşmış tek kapı ise Uğrun Kapı. Hala bu kapının içinden geçebilmek şahane bir his. Ancak neredeyse yıkılmak üzere. Bu kadar harap durumda olup yıkılmamış olması da dışarıdan baktığınız anda dikkat çekiyor.” İfadelerini kullandı.
‘UĞRUN “GİZLİ” DEMEK’
Projenin tarih danışmanlarından İsmail Germiyanoğlu; “Uğrun “gizli” demek. Muhtemelen dışarıdan belli olmuyordu. Kalenin işgali durumunda güvenli çıkış için yapılmış da olabilir.”dedi. Kapıdan girince 90 derecelik çok keskin bir dönüş olduğuna dikkat çeken Projenin tarih danışmanlarından Ensar Bekir Nazlı, bu keskin dönüşün kalenin savunulması için o dönemde büyük kolaylık sağladığına değindi.
DÖRDÜNCÜ KAPI İÇİN ARAŞTIRMALAR SÜRÜYOR
Kalenin dördüncü bir kapısının daha olduğunu ancak hakkında hiçbir bilgiye ulaşamadıklarını ve araştırmalarının sürdüğünü belirten Abdullah Reha Nazlı, dördüncü kapı esasında kalenin doğuya bakan ve ihtişamlı esas giriş kapısı olduğunu açıkladı.
‘BÜYÜK KALE İLE KÜÇÜK KALE ARASINDA BİR BAĞLANTI’
Evliya Çelebi’nin, Kütahya’ya geldiğinde kalenin üç kapısından bahsettiğini belirten Projenin tarih danışmanlarından İsmail Germiyanoğlu; “İsmi bilinen ve bugüne ulaşmış tek kapı “Uğrun kapı.” Bu kapı ayrıca Aşağı Hisar’a geçiş kapısı olarak da kullanılmış olmalı. Büyük Kale ile Küçük Kale arasında bir bağlantı.” diye konuştu.
‘GİZLİ BİR KAÇIŞ KAPISI OLABİLİR’
Projenin tarih danışmanlarından Ensar Bekir Nazlı da şunları söyledi; “O dönemde dışarıdan herhangi bir burç gibi gözüküyor olabilir. Diğer kapılardan ikisi doğuya biri güneye bakıyor. Bu kapı ise batıya bakıyor. Kalenin yapıldığı dönemde tehditler doğudan bekleniyordu, burası gizli bir kaçış kapısı da olabilir.”
YAKUPOĞLU RESMETMİŞTİ
Hakkında hiçbir bilgiye ulaşamadıkları kalenin dördüncü bir kapısı hakkında araştırmalarının sürdüklerini belirten Projenin sahibi ve tasarımcısı Abdullah Reha Nazlı, “Dördüncü Kapı, Kurşunlu Cami’nden yukarı çıkan merdivenlerin olduğu bölgede. Ancak ya toprak kayması ya da bir kuşatmada zarar görmüş olması ile bugüne ulaşmadığını görüyoruz.”dedi. Nazlı, Kütahya’da iki kale olduğunu ve bu dört kapının “Kale-i Bala” denilen büyük hisara ait olduğunu yineledi. “Kale-i Sagir” ismiyle bilinen Aşağı Hisar’ın kapısının da bugüne ulaşmış durumda olduğunu ancak 60 yıl önce araç geçişi için üst kısmının kırıldığını belirtti. Bu kapının tam halini Yakupoğlu’nun hem içeriden hem dışarıdan resmetmiş olduğunu sözlerine ekledi.
ŞEYMA DÖNMEZ DEMİRDAŞ
