BİR İKTİSAT ÖRNEĞİ

615

 Biz yazmaktan usanmadık müsrifler israf etmekten utanmadılar sıkılmadılar. Başta unlu mamulleri, su, giysi, enerji olmak üzere hemen her alanda savurganlık diz boyunu aşmış kemer boyuna gelmiş durumda. Hem pahalılıktan yakınırız hem de büyük emeklerle kazandığımız nimetleri ar etmeden saçıp savururuz.

 Defalarca yazdığım için kendi yorumumu katmadan İslam tarihinin yetiştirdiği, tasarrufa çok önem veren meşhur büyüklerinden olan Emevî Halifesi Ömer İbn-i Abdilaziz’in, ders niteliğindeki menkıbesini ( Öykü) nakledeceğim.

 ” Ömer İbn-i Abdilaziz, Kureyş’in en şık giyinenlerindendi. Halife olunca kıyafetçe en hasisi, yaşayışında en darlıklısı oldu.  Halife olmazdan önce 400 dirheme alınan elbiseyi beğenmez, kaba bulurdu. Halife olduktan sonra 14 dirhemlik elbise için: ” Suphanallah! Ne güzel ne hoş ne zarif!” diyerek takdir etmişti.

 ” Ömer İbn-i Abdilaziz halife olunca, kendisine atı getirilmişti, ona binmedi, mutat bineğine bindi. Saraya gelince taht hazırlanmıştı, ona oturmadı, bir minder üzerine oturdu…Halka ilk hitabesinde şöyle dedi: “…Hiç kimse bana körü körüne itaat etmeyecek. Allah’ın Şeriatına uymayan emirlere de itaat yok. Ben sizin hayırlınız değilim, sadece sizden biriyim…”

 ” Ömer İbn-i Abdülaziz halife olunca elbise, köle, koku nevinden bütün maddi varlığını gözden geçirdi. Zenginlik nevinden ne varsa sattı. Yekûnu 23 bin dinar tutmuştu. Hepsini de Allah yoluna bağışladı”.

 ” Ömer İbn-i Abdilaziz halife olunca, devlet dairelerine gönderdiği bir tamimle, yazışmalarda bundan böyle tomar şeklinde uzun kâğıt kullanılmayacak, yazılar kalın uçla yazılmayacak, uzun ifadelerden kaçınılacak” diye emretti. Kendi mektupları da bir karışı pek aşmıyordu.

 “( Ömer İbn-i Abdilaziz halife olup, kâğıt tahsisatını kısması üzerine Medine Valisi Ebu Bekr İbn-i Hazım, bir mektup yazarak tahsisatın artırılmasını talep edince şu cevabı aldı): ” Bana yazıyorsun ki, nezdindeki kâğıt stoku bitmiştir ve biz sana daha önce almakta olduğun miktardan daha az tahsisatta bulunduk. Kaleminin ucunu incelt, satırları sık tut, ihtiyaçlarını ayrı değil, toptan yaz. Ben Müslümanların malından, onlar için faydalı olmayan, lüzumsuz sarfiyata tahsisat ayıramam”.

 “Ömer İbn-i Abdilaziz’in bu adil ve iktisada riayetkâr tedbirleri İslam aleminde ekonomik hayatı öylesine düzeltmişti ki, iki buçuk yıl gibi kısa hilafet döneminin sonunda, birçok bölgelerde zenginler zekât ve sadakalarını verecek fakir bulamıyorlardı”. Rahmetli doçent İbrahim Canan’ın İslam’da Çevre Sağlığı Kitabından alıntı yaptığım bu yazı tasarrufun önemi ne kadar güzel anlatıyor değil mi? İsrafsız günler dileğiyle sağlıkla kalın bizimle kalın değerli GAZETE KIRKÜÇ okurlar.




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *