ÖNEMLİ OLAN VERGİYE GÖNÜLLÜ UYUM: GÖNLÜNÜZCE ÖDEYİN, FATURANIZI İSTEYİN

253

IBAN’a para göndererek ödeme yapılan alışverişlerde vatandaşa düşen sorumluluğun fiş ve fatura almak olduğunu ifade eden Mali Müşavir Mehmet Tahir Kulalı, “Vergi bilinci de bunu gerektirir zaten” dedi. Kulalı, satıcıların da ne şekilde ödeme alırsa alsın fiş fatura vermekle mükellef olduğuna değindi.

Mali Müşavir Mehmet Tahir Kulalı, son dönemlerde pek çok esnafın müşterisini IBAN’a para yollayarak ödeme yapmaya yönlendirmesi üzerine açıklamalarda bulundu. Nakit, kredi kartı, IBAN’a transfer ya da çek ile ödemenin yasal yöntemler olduğunu ifade eden Kulalı, “Aslında IBAN’a transferde hiçbir problem yok. Konunun Maliye Bakanlığı açıklama yaptıktan sonra yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. IBAN’a transfer de tabi ki mümkün ve hayatın akışına uygun, bunu yapan birçok firma var.” şeklinde konuştu.

‘VERGİ BİLİNCİ DE BUNU GEREKTİRİR’

Gelişmekte olan bir ülke olan Türkiye’nin büyümesini ve daha ileriye gitmesini isteyen her vatandaşın en önemli sorumluluklarında birinin vergi olduğuna değinen Kulalı, alışverişte önemli olanın vergilendirmenin doğru bir şekilde yapılması olduğunu ifade etti. Kulalı, “Bu da fatura kesilmesi ile mümkün. Biz müşterilerimize de mali müşavirler olarak bu telkinde bulunuyoruz. Önemli olan katta nakitte geçsen vergilendirmektir. Vergi bilinci de bunu gerektirir zaten.” İfadelerini kullandı. Vergiye gönüllü uyumun önemine dikkat çeken Kulalı, mali müşavirler vergiye gönüllü uyumu desteklerini geri kalan ödeme yönteminin vatandaşın bu tercihine kaldığını dile getirdi.

‘BİLİNÇLİ MÜKELLEFLER GEREĞİNİ YAPIYOR’

Tüketicinin IBAN’a hizmet bedeli gönderdiğinde fişini faturasını almakla mükellef olduğunun altını çizen Kulalı, şu ifadeleri kullandı: “Bilinçli bir tüketici olarak faturasını fişini alıyorsak otomatikman vergilendirmenin içerisine dahil olmuş oluyor. Kartla yapmamız IBAN’a göndermemiz ya da nakit ödeme durumu değiştirmez. Biz tüketici olarak faturasını fişini almalıyız satıcıdan. Satıcı ise zaten bilinçli bir satıcıysa bilinçli bir vergi mükellefiyse nakitte alsa kartla da alsa IBAN’a transfer yoluyla da ödemeyi alsa faturasını fişini karşı tarafa vermekle mükelleftir, zorunludur. Bilinçli mükellefler bunu yapmalıdır ve yapıyorlardır da zaten.”

ALIŞVERİŞLERDE IBAN DÖNEMİ

Son dönemlerde farklı sektörden birçok işletmenin kasasında “Ödemeyi IBAN’la da yapabilirsiniz” sözleri duyulmaya başladı. Pek çok esnaf işyerine IBAN’ların olduğu karekodlu tabela koymaya başlarken IBAN’la ödeme hızlı olması sebebiyle vatandaşlar tarafından da yadırganmıyor.

Mali Müşavir Mehmet Tahir Kulalı, alışverişlerde IBAN kullanımının vergi kaybına neden olup olmayacağını değerlendirdi. Bu durumun yasal olmasını engelleyecek bir durumu olmadığını belirten Kulalı, özellikle tütün ve tütün mamulleri satışlarında alınan komisyonlara da değindi.

‘VATANDAŞ TERCİHİNİ KENDİ BELİRLEYECEK’

Vatandaşın örneğin 60 liralık ürünü komisyon ile 63 liraya almak zorunda kaldığına değinen Kulalı, “Serbest piyasa bu nakit olursa bu ücreti ödemez. 60 liraya da alabilir 63 kiraya da. Almama hakkı da var. Hayır, ben bunu almıyorum diyebilir. Tercih vatandaş aittir. Ama bunu şikâyet edeceği bir durum yok yok. Çünkü serbest piyasada belirlenmiş. Satıcının kanunen hakkı var. Standartı olmayan başa bir üründür satıcı başka ürünü 50 liraya değil 100 liraya da satıyorum diyebilir. Vatandaş tercihini kendi belirleyecek. Gidip başka bir yerde de alabilir.” Şeklinde konuştu. Kulalı, tüketicinin hizmet bedelini IBAN’a göndermeyi kabul ettiği bir yöntemin de mümkün olduğunu vurguladı. 

‘TÜRKİYE ÇAPINDA SAĞLANMASI GEREKLİ’

Bu noktada devreye vergiye gönüllü uyumun öneminin girdiğini dile getiren Kulalı, vergiye gönüllü uyumu satıcının fiş vermeye, müşterinin de fatura fiş almaya istekli olması olarak açıkladı. Vergiye gönüllü uyum olduğu zaman alıcının da satıcının da yapması gerekeni zaten yaptığına değinen Kulalı, topyekûn bir gönüllü uyumun Türkiye çapında sağlanması gerektiğinin altını çizdi.

BİZ BUNU NEDEN BAŞARAMAYALIM?

Bu konuda Japonya’da yapılan araştırmanın çok güzel bir örnek olduğunu ifade eden Kulalı, “Japonya’da vatandaşlar, gönüllü olarak çalıştığı işletmede ya da kurumda fazladan bir saat de devlet için çalışıyor. Onun parasını almıyorlar orada sağlanan kazanç devlete veriliyor. Buna benzer uygulamalarla gönüllü bir uyum, istekli bir şekilde devlete kazanç elde ettirme söz konusu oluyor. Yıllar öncesinde başlayan bu uygulama sayesinde Japonya’nın geldiği noktayı görüyoruz. Teknoloji gibi birçok başlıkta dünya devi olmayı başardılar. Biz neden böyle olmayalım? Vergiye gönüllü uyum olsa en azından devletimiz daha çok kazanacak. Devletin kazancı zaten temelde vergilerdir. Türkiye özelinde de bakıldığı zaman milliyetçi bir milletiz. Biz bunu neden başaramayalım?” sorusunu yöneltti.

FATMA SÜMER




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *