BEDESTENLER

530

   Kütahya 7 bin yıllık tarihe sahip, sadece neolatik çağlar değil, çeşitli medeniyetlere beşiklik yapmış bir kenttir. Bizim yüz yıllarda da Selçuklu, Germiyan, Osmanlı zamanında da eyalet başkentliği  yapmış ve bu uygarlıkların günümüze evrilen pek çok eseri dimdik ayakta olup bize yol gösteren ve çeşitli değerler katan niteliktedir.   

     Eskiden günümüze gelen bu eserleri yaşatmak, korumak aslına uygun şekilde kullanmak bizim nesilin asli görevidir. Tarihi yok edenin, tarihi bilmeyenin tarihi olmazmış. Kütahya da böylesi yüzlerce tarihi mekanlar öylesine çok ki, maalesef bakımı ve yaşatılması konusunda üstümüze düşen görevleri yerine getirdiğimiz pek söylenemez. Sadece Vakıflar bölge müdürlüğü ile çabalanan bu yaşatma olgusuna hepimizin destek vermesi lazımdır. Vakıflar müdürlüğü üstüne düşeni yaparken, Vakıf eseri olmayan nice eserler ise bireysel çabalarla ayakta, ama yetersiz bu konuda İl kültür turizm müdürlüğü, Belediye de daha fazla çaba göstermek zorunda.

      Köşemde bugün TARİHİ BEDESTENLERİ ele alacağım. 15 yy. dayanan Osmanlı eseri olan tarihi bedestenlerimiz Saman pazarı ve aşağı çarşıya hayat veren, renk veren, ticari değerleri yaşatan, hatta turizme katkı sağlayan yapıdadır. Evet Eski BAT, BİT PAZARI ve SEBZE BEDESTENLERİ geçmişten günümüze gelmiş iki önemli mekandır. Çok değil 1970-1980 li yıllarda aslına uygun olarak hizmet vermişler, sonrasında onarım bahanesi ile aslından kopuk yapılmış ve aslına uygun hizmet vermesi beklenirken maalesef absürt uygulamalarla müzmal edilmişlerdir. Reis İÇA dönemine denk gelen bu absürtlük bu mekanların aynı konumda hizmet etmesi beklenirken, yani bit pazarı ve sebze pazarı olarak devam etmesi yerine sarraflara vereceğiz deyip, Kafe yapacağız derken maalesef in cin top oynayan bir hale getirilmiştir. BU MEKANLARIN İŞLETİM HAKKI KİMDEDİR, Vakıflar mı, Belediye mi belli değil. Yani sahipsiz gelin misali kaderine terk edilmiştir.

    Bir tarafta in cin top oynayan mekan öbürü ise maalesef hangi akla hizmetle Milyonculara verilmiştir. Neyin kafası anlayamadım. Eller aya biz yaya misali başka iller böylesi mekanları yüz akı hale getirmekte, biz ise yüzümüze gözümüze bulaştırmaktayız.  Eskiden burada bit pazarında dar gelirlilerin ve antika tutkunlarının uğradığı hatta, mezatların yapıldığı alanda maalesef ruhlar dolaşmakta. Hakeza, Sebze bedesteninde güzelim şedirvan etrafındaki manavlardan taze, organik meyve sebze alırken bir huzur bulurduk değil mi.  Aşağı çarşıya gidip te bu mekanlara girip çıkmayan yoktu. Uğrak yeri berbat ederken üzüntüden kahrolanların sayısı fazladır.

     Bu mekanların yine aslına uygu hale gelmesi şarttır. Sebze bedesteni Nostaljik bir mekan haline gelebilir, burada  tarih soluyup birer çay kahve içmek    ölmeden önceki son hayallerimden biri.  Umarım bu güzelim mekanlar aslına  dönüp, yeniden yüz akı mekan haline gelir.  




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *