ŞİİR GİBİ BİR SÖYLEŞİ

1951

Taşlıcalı Yahya’dan Baki’ye birçok şairden alıntılarla Kütahyalılarla samimi bir sohbeti paylaşan Yazar Hayati İnanç, DPÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Amfi-2yi dolduran katılımcıların heyecanına ortak oldu. İnanç, katılımcılara kendi internet adresinden tamamına erişebilecekleri kitapları okuma tavsiyesinde bulundu

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi tarafından düzenlenen yazarın kitabının ismini verdiği “Can Veren Pervaneler” söyleşisine Yazar Hayati İnanç katıldı.

Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına bağlı olarak etkinlik gösteren Üniversiteli Ak Gençlik Topluluğunun öncülüğünde İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Amfi-2’de düzenlenen etkinliğe Rektör Prof. Dr. Kâzım Uysal, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Göçmez, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Duran, akademik ve idari personeller, öğrenciler ve Kütahya halkı katıldı.

Hayati İnanç sahneye çıkarak Kütahyalıları “Yarı dalgalı olmamalı deniz, Ya durmalı ya kudurmalı, Ya girmeli hançer sonuna kadar, Ya da kınından hiç çıkmamalı” şiiriyle selamladı. İnanç, amfiyi dolduran katılımcıların heyecanından çok etkilendiğini de belirtti.

Katılımcılara yaşam öyküsünü aktaran Hayati İnanç, samimi konuşmasını Baki’den Taşlıcalı Yahya’ya  çok sayıda şairin dizeleriyle süsledi.

‘EV KİRA AMA MEMLEKET BİZİM’

15 Temmuz gecesine dair anekdotlar paylaşan İnanç, 15 Temmuz gecesi 7 yaşındaki torununun Suriye’ye mi benzeyeceğiz? Sorusu sorduğunu ifade etti. İnanç, “Tanklar yürüyor jetler uçuyor. Eyvah dedi çocuk ağlıyor. Bizim sınırda askerimiz yok mu neden durdurmadılar? diyor. Gel de anlat çocuğa bunlar sınırdan geçmedi diye. Bakın o gece o tankları durduranların aynı kişilerden oluştuğunu sanmayın. Biri kalkmış içki sofrasından vatan elden gidiyor eğlenceyi sonra yaparız diye, biri kalmış dergâhtan elinde tesbihi yarım kalmış. Ama ikisinin de yüreği yetti olanları durdurmaya. Hanımından ev sahibinden korkup tanktan mermiden korkmayan bir insan tip sadece Türkiye’de olur. Lafa bakar mısın biri “Ev kira ama memleket bizim diyor.” Şeklinde konuştu.

Türk edebiyatının zenginliğinden de söz eden Hayati İnanç, “Arabi, Fahrisi ve Türki üç lisana dikkat bu üçün lisan, 1000 yıllık maceramızı bu üç lisanın gücüyle kayda geçirdik. Olağanüstü bir hazinedir benzer yoktur. Ama ne var ki son zamanlarda biz yokmuş gibi davranıyoruz” dedi.

‘BİRİ GÖRSE “SO WHAT?” DER’

Katılımcılar İstanbul’da Millet Kütüphanesine yolunuz düşerse kendisini hatırlamalarını söyleyen İnanç, “Bir gidin ve Hayati Hoca’yı hatırlayın 35bin cilt kitap var tamamı Türkçe ve biz bu Türkçe kitapları okuyamıyoruz. Karikatür gibi birine antlaşan anlamaz. Dışardan biri gelse” so what” der. Kitap Çelebi’nin dünya literatürüne katkı sağlamış bir eseri var. Yeryüzünde hemen hemen her dile çevrilmiş. Türkçe lügatin Latin harfleriyle bizim okuyabileceğimiz bir Türkçesi yok. Dünya literatüründe çok önemli bir kitap. Bu eserler benim bu eserler bizim ama kitapları görmedin millet bize demez mi bu kitaplar nasıl sizin?”ifadelerini kullandı.

Tavsiye ile vasiyetin aynı kökten geldiğine dikkat çeken İnanç, gençlere vasiyet niteliğinde kitap tavsiyelerinde bulunduğunu açıkladı. Kendi web sitesinde kitapların pdf’lerine ücretsiz bir şekilde erişim imkanı bulunduğuna değindi. İnanç’ın tavsiyesi kitaplar şöyle: Mızraklı İlmihâl – Miftâhul Cennet, Şevâhid-ün Nübüvve, Fener Patriği V. Gregorius’un, Rus Çarı II. Alexander’a mektubu, Yusuf Aleyhisselâm, Kıyâmet ve Âhıret

Yaklaşık iki saat süren konuşması dinleyiciler tarafından sık sık alkışlarla kesilen İnanç, etkinliğin sonunda katılan herkese teşekkürlerini sundu. İnanç “Can Veren Pervaneler” söyleşisi kapsamında DPÜ Rektörü Kazım Uysal ile bir araya geldi.

ŞEYMA DÖNMEZ




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *