Muhterem okurlarım, özlemle beklediğimiz Ramazan ayına ulaşmanın oruç tutmanın sevinci içindeyiz. ” Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır; birisi iftar ettiği zaman, diğeri de orucun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır.” ( Buhari, Savm 9; Müslim, Sıyam 163) Bu Hadisi şerif ışığında Rabbim’in İslam ümmetine sevinç yaşatması temennisiyle hepinizin mübarek Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyorum hayırlara vesile olmasını Allah’tan diliyorum. Hoşgörünüze sığınarak bugün köşemi komşum, genç kardeşim Birkan Boran’a bırakıyorum. Amacım yazma merakı ve kabiliyeti olan gençleri motive etmek, düşüncelerini özgürce ifade etmeleri sağlamak. Şimdi söz sevgili Birkan’da.
Merhabalar değerli Okuyucularımız.
Aranıza yeni katıldım. Öncelikle bana köşesini vererek bu yazının hazırlanmasında ve paylaşılmasında emeği olan başta Sayın Yusuf Koç ağabeyime ve Gazete Kırküç ekibine teşekkür ederim.
Göz aydın hepimize
Mübarek günler bize
On bir ayın sultanı
Hoş geldin evimize.
Sevgili okuyucum yukarıda paylaştığım maniden anlaşılacağı üzere konumuz Ramazan. Ramazan kelimesi Arapça bir kelimedir. Sözlükte günün çok sıcak olması, kızgın yerde yalınayak yürüme anlamındaki ” ramad” eyleminden veya güneşin güçlü ısısından fazla kızmış yer manasındaki “ramda” kelimesinden türemiştir. Hicri takvime göre Ramazan ayı Şaban ayından sonra Şevval ayından önce gelen dokuzuncu ay olarak bilinir. Genellikle Şehr-i Ramazan olarak ifade edilir. Elmalılı Hamdi Yazır’a göre bu aya Ramazan denmesinin sebebi bu ayda açlık, susuzluk hararetinden ıstırap çekilerek oruç tutulur. Böyle ıstıraplı bir hal içinde oruç tutularak günahlar yakılır.
Kuran-ı Kerim’de adı geçen ve önemle vurgu yapılan tek ay Ramazan ayıdır. Müslümanlara oruç Hicretin 2. yılında yani Miladi 924 yılında farz kılındı. Ramazan ayında Ay’ın Hilal görünümünün ilk görülüşünden itibaren oruca başlanır ve 30 gün boyunca devam eder. İslam inancımıza göre Hazreti Muhammed ‘e ( s.a.v) Kur’an-ı Kerim ayetleri Ramazan ayında inmeye başlamıştır.
Ramazan ayı sabır, ibadet, rahmet, mağfiret ve bereket ayıdır. Kur’an’da bin aydan daha hayırlı olduğu söylenen Kadir gecesi bu aydadır. Böylesine önemli bir gece bu ayın son 10 gününde saklıdır. Ramazan ayını tüm Müslümanlar olarak ibadet, yardımlaşma, paylaşma, hoşgörü gibi kavramlarla süsleyerek kazançlı bir şekilde geçirmeliyiz. Ramazan’ın bize getireceği sabır, paylaşma, hoşgörü, merhamet gibi duyguları önce kendi evimizden başlayarak apartmanımıza, mahallemize, şehrimize daha da yayarak tüm ülkemize yaymalıyız.
Tüm dünyada yaşanan pandemi, ekonomik kriz, savaş gibi küresel olayların bu mübarek aya gölge düşürmesine engel olmalıyız. Bu konuda her Müslümanın üzerine düşen görev neyse fazlasıyla yapmalı ve çevresini bilinçlendirmelidir. Bu güzide ayda evlerimizde ailecek ibadetler edip Kur’an-ı Kerim okuyarak, ihtiyaç sahiplerine maddi manevi yardımda bulunarak bu güzel ayı her açıdan kazançlı geçirmeliyiz.
Değerli okuyucum; elbette her Ramazan olduğu gibi bu Ramazan’da oruç tutan kadar oruç tutmayan da olacak. Her türlü olumsuz olaylara rağmen tüm Müslüman alemi olarak bu mübarek ayı sabırla, saygıyla ve hoşgörüyle geçirmeyi başararak Ramazan bayramını güzelce yaşamalıyız. Gazete yönetimi uygun görürse bir sonraki yazımda görüşmek üzere Saygıyla, sevgiyle kalın Bizle kalın…
