Uluslararası büyük bir projeye imza atacaklarının müjdesini veren Kültür ve Turizm Bakanlığı Çini Sanatçısı Nida Olçar, ayrıca Kütahya Eskişehir Yolunun 35’inci km’sinde bulunan yerlerine çekim stüdyosu olarak kullanılacak bir lavanta bahçesi kurduklarını açıkladı
Adalet Çalışanları Birliği Eğitim, Kültür ve Sanat Derneği’nin sosyal medya hesabından yayınlanan programına katılan Kültür ve Turizm Bakanlığı Çini Sanatçısı Nida Olçar, yeni projeleri hakkında konuştu. Nida Olçar, büyük ses getirecek uluslararası bir projeye imza atacaklarının müjdesini verdi. Çininin mutfağının Kütahya olduğunu vurgulayan Olçar, Ancak biz şu anda Newyork, Katar, Kapalıçarşı, Kapadaokya dahil dünya üzerinde 22 merkezdeyiz.” Dedi. Bir diğer projesinin Kütahya Eskişehir Yolunun 35’inci km’sindeki alana bir lavanta bahçesi kurmak olduğunu belirten Olçar, “Orası Kütahya’nın tanıtımı için bir çekim platosu olacak. Bungolov evler kristal küreler yer alacak. Proje önümüzdeki seneye tam anlamıyla aktif hale gelecek.” Dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Çini Sanatçısı Nida Olçar, Adalet Çalışanları Birliği Eğitim, Kültür ve Sanat Derneği’nin sosyal medya hesabından yayınlanan programına konuk oldu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Geleneksel El Sanatları Sanatçısı Murat Çetin’in moderatörlüğünü yaptığı programda Nida Olçar, önemli açıklamalarda bulundu.
Alaylı bir babanın el verdiği yine alaylı bir çini sanatçısı olarak atölyesini yaşatan evladıyım diyerek kendini tanıtan Nida Olçar, “Ben bu işin hamurunda yoğruldum ama ustalık asla babadan oğula babadan kıza geçen bir kavram değil. Önce çıraklık yollarından sonra kalfalık yollarından uzun süre yürümeniz gerekiyor. Ben sanat camiasına kendimi çok zor kabul ettirdim. Herkes benden babam gibi olmamı bekliyordu önümde çok büyük bir ekol vardı. Asla onun yerinde olamayacağımızın bilincinde başladım ben. Tabii ki de benim için büyük bir gurur ama benim de bir kişiliğim, emeğim var. Sanat dünyasında yaptığım çalışmalarla tutundum.” Dedi.
‘TBMM’DE EN UZUN SÜRE DURAN SERGİ’
TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un himayelerinde Dolmabahçe Sanat Galerisi’nde gerçekleştirilen Sıtkı Kütahya Koleksiyonu Nida Olçar isimli sergisi büyük ses getiren Nida Olçar, şu ifadeleri kullandı: “Her sergimizin konusu farklı oluyor. Çini desenlerinin ilk defa bu kadar kapsamlı olarak tekstiline uyarlandı. Mart ayında TBMM’de AK Parti Kütahya Milletvekili İshak Gazel Bey’,in destekleriyle Mustafa Şentop’un ev sahipliğinde ilk kez görücüye çıkardık. Sergimiz 10 gün boyunca çok talep gördü hatta uzatıldı. TBMM’de bu kadar uzun süre duran ilk sergiydi sonuncunda daha genişletilerek İstanbul’a taşındı. Orada da Dolmabahçe Sarayı’nın mutfağında çiniden yemek takımalar sahanlar keşkülü fukara kaplarını çini ile birleştirdik.”
Kütahya’nın tanıtımının önemine vurgu yapan Olçar, “Ben demeden biz olmayı öğrenirsek Kütahya olarak başarabiliriz. Ben katıldığım her yerde Kütahya’yı anlatıyor ve elimden geldiğince temsil ediyorum. Bunun da bilincinde olarak çalışıyoruz. Nereye gidersem gideyim Kütahya’yı tanıtmaya gayret ediyorum. Farklı projeler üretiyoruz. Örneğin MasterChef’de yemek kaplarımızı yemeklerimiz, kıyafetlerimiz, özellikle Cemile Gül Hanım’ın Kütahya kıyafetleri, o saray geleneklerimiz… Ben bunları tanıtmaya çalıştım elimden geldiğince, dilim döndüğünce.” Şeklinde konuştu.
‘KÜTAHYA CEZAEVİ GÖRÜNMEZ BİR FABRİKA’
Çini sanatında özgünlüğün şart olduğuna değinen Nida Olçar, “Ben de esinleniyorum başka sanatçıdan etkilenmek çok normla ama taklit etmemek gerekiyor.” Dedi. Kütahya Cezaevi’nin çini sanatı konusunda Türkiye’deki birçok cezaevine örnek olduğunu ifade eden “Ben de iki yıl önce jüri olarak düzenlenen yarışmaya katılmıştım. Çok yetenekli arkadaşlarımızın hepsi” dedi. Kütahya Cezaevi’nin görünmez bir fabrika olduğuna değinen Olçar, çok büyük bir üretim alanı olduğuna dikkat çekti.
ŞEYMA DÖNMEZ
