DEPREM BÖLGESİNDEKİ PEK ÇOK YIKIMIN SEBEBİ; AYNI TEHLİKE BİZDE DE VAR

1472

Deprem bölgesindeki hasar almamasına rağmen devrilmiş binalarda sorunun çoğunlukla zeminin sıvılaşması olduğunu belirten İnşaat Mühendisleri Odası Kütahya Temsilci Yardımcısı Emirhan Aydın, Kütahya’da da çoğu bölgede zeminin gevşek ve sıvılaşma potansiyeli olduğu konusunda uyarılarda bulundu.

İnşaat Mühendisleri Odası Kütahya Temsilci Yardımcısı, İnşaat Mühendisi Emirhan Aydın, depremin ardından bölgedeki yıkıma dair mühendislik biliminin ışığında açıklamalarda bulundu.

Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ardından İnşaat Mühendisleri Odası Kütahya Temsilci Yardımcısı, İnşaat Mühendisi Emirhan Aydın, deprem bölgesindeki binaların yıkım sebepleri hakkında çok yönlü açıklamalar yaptı.

ZEMİN SIVILAŞMASINA DİKKAT ÇEKTİ

İyi mühendislik hizmeti almış, deprem yönetmeliğine uygun olarak projelendirilmiş ve inşa edilmiş, projesine uygun malzeme kullanılmış ve iyi denetlenmiş her binanın sağlam olduğunun altını çizen Aydın, deprem bölgesindeki hasar almamasına rağmen devrilmiş binalarda da sorunun çoğunlukla zeminin sıvılaşması olduğunu belirtti. Aydın, çözümü iyi bir zemin iyileştirme uygulaması olarak işaret etti. Aydın, Kütahya’da da çoğu bölgede zeminin gevşek olduğunu ve sıvılaşma potansiyeli olduğu konusunda uyarılarda bulundu.

‘ŞEHRİN RİSK HARİTASINI

ÇIKARMAK İSTİYORUZ’

İnşaat Mühendisleri Odası Kütahya Temsilciliği olarak, Kütahya Belediyesi ile bir protokol imzalamak istediklerine değinen Aydın, özellikle 2007 yönetmeliği öncesindeki yapıları “Hızlı tarama yöntemleri” ile tarayarak şehirdeki binaların risk haritasını çıkarmayı hedeflediklerini vurguladı.

‘BUNLARI KONUŞMUYOR OLMAMIZ LAZIM’

Bölgeden gelen fotoğraflardan gördüğü kadarıyla; betonarme perde kullanılan yapıların diğerlerine göre daha iyi bir performans gösterdiğini ihtimali üzerinde duran Aydın, müteahhit firmaların inşaatlarda perde kolon kullanmaktan kaçmaması gerektiğini dile getirdi. Aydın, “Binaya 4 adet betonarme perde eklemenin toplam maliyete etkisinin sadece yüzde 1 iken bunları konuşmuyor olmamız lazım.” İfadelerini kullandı.

  • Normal şartlar altında bir binanın, servis ömrü boyunca bir kez büyük depremle karşılaşmasını ve bu depremde de hasar almasını; ancak içinde yaşayan insanların canlı bir şekilde binadan çıkmasını beklediklerini ifade eden Emirhan Aydın, deprem yönetmeliğine göre bunu başaran bir binanın kendisinden beklenen performansı gösterdiğini açıkladı.

‘HEM İVME YÜKSEK HEM İKİ DEPREM ART ARDA’

Bu depremlerde ise hesapları şaşırtan noktanın; hem deprem ivmelerinin beklenenden çok yüksek olması hem de art arda iki büyük depremin gerçekleşmesi olduğuna dikkat çeken Aydın, aynı sokak üzerindeki binalardan bazılarının yıkılması ve bazılarınınsa sağlam kalması konusunda pek çok faktörün devreye giriyor olabileceğini vurguladı.

Her şeyden önce binaların yapılış tarihlerinin, bağlı oldukları deprem yönetmeliklerinin farklı olabileceğine değinen Aydın, “ Ülkemizde en son 2018 yılında deprem yönetmeliği değişti, bundan önceki yönetmelik ise 2007 yılında yayımlanmıştı. Her yeni yönetmelikle koşullar ağırlaştırılıp, binalar daha güvenli bir hale getiriliyor. Ancak aynı yönetmeliğe tâbi olmasına rağmen aynı bölgede bulunan iki binanın farklı performans gösterdiği durumlar da yok değil. Bunun da sebebi yine pek çok alt faktöre bağlı olabilir. Statik tasarım, malzeme kalitesi, denetim kalitesi ve tabi ki işçilik.” Dedi.

‘SÜRECİN AYDINLATILMASINI BEKLİYORUZ’

Her yeni yönetmelikle birlikte tasarım koşullarının daha da ağırlaştırıldığını ve bunun da binaların daha sağlam olması anlamına geldiğini vurgulayan Aydın, “Bu pencereden baktığımızda 2007 yönetmeliğinden önce inşa edilmiş binaların hem malzeme kalitesi açısından, hem yönetmelik, hem de denetleme açısından yetersiz olma ihtimali var. Tabi bir yandan da deprem bölgesinden gelen bilgiler doğrultusunda, yeni binaların da bazılarında göçmelerin olduğu ortada. Buralarda denetim hataları mı vardı, proje hataları mı vardı, işçilik hataları mı vardı ya da başka bir durumda mı aksama oldu henüz bilmiyoruz. Bizler de sürecin aydınlatılmasını bekliyoruz.” Şeklinde konuştu.

 ‘KALIP SÖKÜM SÜRELERİNE DİKKAT EDİLMİYOR’

“Hızlı yapılan bina hızlı çöker algısına” dair açıklamalarda da bulunan Aydın, özellikle kaba inşaat aşamasında beton attıktan sonra kalıpların sökümü konusunda aceleci davranmamak gerektiğinin altını çizdi. Aydın, “Ne yazık ki inşaatı hızlı bitirmek için “kalıp söküm” sürelerine dikkat edilmiyor. Ancak bu doğru bir davranış değil. Kalıpların sökülmesi için her katta en az 7 gün beklenmesi gerekiyor. Üstelik bu süre zarfında hava sıcaklığı 0 dereceye düşerse, bekleme süresi daha da uzatılmalı. Bu süre boyunca da hem kolonların hem de diğer yapı elemanlarının uygun bir yöntemle bakımı sağlanmalı.” İfadelerini kullandı.

‘İNŞAAT MÜHENDİSLERİYLE DEPREMDEN ÖNCE TANIŞIN’

Vatandaşların daire satın alırken veya kiralarken, mutfak dolaplarına, ankastre setlerine değil, taşıyıcı sistemine, temeline, zemin iyileştirmesine bakması gerektiğini ifade eden Aydın, “İnşaatın yapımı aşamasında işin başında tam zamanlı bir inşaat mühendisi veya mimar tarafından şantiye şefliği yapılıp yapılmadığı konusunu sorgulamak olmalı. Gerekirse bir inşaat mühendisinin fikrini almalı. İnşaat mühendisleriyle depremden önce tanışmak halkımız için en doğrusu olacak.” Dedi.

ŞEYMA DÖNMEZ DEMİRDAŞ




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *