Gölcük Depreminin yıl dönümünde Kütahyalılar depremin yaşattığı acıların çok kolay unutulduğundan ve tedbir almanın deprem sonrasına bırakılmaması gerektiğinden bahsetti. Bir vatandaş kentsel dönüşümün Kütahya için acil bir ihtiyaç olduğuna da vurgu yaptı.
Bugün 17 Ağustos 1999 Gölcük Depreminin yıl dönümü. Türkiye bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini 6 Şubat’ta yaşanan acılar yüzüne tokat gibi çarparken bir kez daha fark etti. Depremin 24’üncü yılında Kütahyalılara o günlere dair hatırladıklarını sorduk.
‘DEPREMDE ‘ALLAH ALLAH’ DİYORUZ
GEÇTİĞİNDE ‘YALLAH YALLAH’ DİYORUZ’
17 Ağustos depremindeki sarsıntının Kütahya’dan da hissedildiğini ve o günü hiç unutamadığını belirten Mehmet Kaygın, “Maalesef depremlerin ardından ders alanların sayısı ders almayanların sayısından çok daha az. Çünkü biz Türk Milleti olarak her şeyi çabuk unutuyoruz. Başımıza geldiğinde “allah allah” diyoruz geçtiğinde “yallah yallah” diyoruz. Allah’a ülkemize bir daha öyle bir afet yaşatmasın” ifadelerini kullandı.
‘DEPREME YİNE HAZIRLIKSIZ OLURUZ’
Türkiye’nin büyük depremler yaşadığını ifade eden İbrahim Tüfek, “Böyle şeyleri yaşamak unutmayı da birlikte geliyor. Örneğin bir yakınınızı kaybedersiniz mezara koyarsınız, o an tüm dünyevi şeyler boş gelir. Ölümün sizin içinde gerçek olduğu yüzüne çarpar. Ama mezarlıktan çıktığınızda topluma karıştığınızda bu korkuyu çok çabuk atarsınız. Bir daha aklınıza gelmez. O yüzden bence unutmak bizim toplumuzla değil insanın fıtratı ile ilgili bir şey. Ders almamız lazım. Ders almazsak ahmaklık etmiş oluruz. Ama insan, fıtratı gereği ders alsa da tüm hayatını aldığı derslerle yönlendirmez. Allah korusun önümüzdeki yıllarda bir deprem daha yaşanırsa yine üzülürüz, yine “Allah korusun bir tedbir alalım” deriz. Ama depreme yine hazırlıksız oluruz.” Şeklinde konuştu.
‘KENTSEL DÖNÜŞÜM EVİNİ BEDAVAYA
GETİRMEK OLARAK ALGILANIYOR’
Kütahya’da en önemli şey kentsel dönüşüm olduğunu vurgulayan Ali Osman Eydemir, “Kütahya’nın yüzde 90’ı plansız, projesiz, imarsız. Kentsel dönüşüm acil olarak uygulanmalı.” Dedi. Halkın kentsel dönüşümü yeni ve sağlam bir evi bedavaya getirmek olarak algılamaması gerektiğini dile getiren Eydemir şu ifadeleri kullandı: “Belli bir kısmını halkın, belli bir kısmını devletin karşılamasını gerekiyor Ama siz “kentsel dönüşüm” dersiniz. “Benim evim çarşının ortasında, çok değerli. Bana 5 konut verilsin” der. İki gün sonra deprem olur “Nerede bu devlet diye bağırır.” Çünkü bizde bilinç diye bir şey yok balık hafızalıyız. Bir hafta geçer depremi de unuturuz seli de unuturuz.”
1999 GÖLCÜK DEPREMİ’NİN 24’ÜNCÜ YILI
17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi 24 yıl önce bugün yaşandı. Tüm Marmara Bölgesi’nde, Ankara’dan İzmir’e kadar geniş bir alanda hisseden depremde resmî raporlara göre 17bin 480 öldü. Türkiye son olarak 6 ay önce 6 Şubat depreminde 47 bin canını ebediyete uğurladı. Depremin yaraları hala sarılmaya çalışılıyor. GAZETE KIRKÜÇ Gölcük Depreminin yıl dönümünde Kütahya’daki sokağın nabzını tuttu.
O günleri çok iyi hatırladığını ifade eden Mehmet Kaygın, “Allah devletimize güç kuvvet versin. Allah’a ülkemize bir daha öyle bir afet yaşatması. Simav depreminden sonra Simav’daydım ben insanlar sanki hiç deprem olmamış gibiydi. Bizde bir lakaytlık var. Halbuki her kötü olaydan tecrübe edinmek lazım.” Şeklinde konuştu.
DEDİLER Kİ ‘BÜTÜN TÜRKİYE YIKILMIŞ, YOK OLMUŞ’
17 Ağustos depreminde Kıbrıs’ta vatani görevini yaptığını dile getiren İbrahim Tüfek, “Büyük bir deprem olduğunu biz ancak TV’den öğrendik. Hatta o dönemki askeriye ortamında bu zamanki kadar haber alma şansınız olmuyordu. Şöyle bir söylenti çıkmıştı. “Bütün Türkiye yıkılmış, yok olmuş.” Biz ailelerimizden hiçbir haber alamadık ve büyük bir panik yaşadık. Kütahya yıkılmamış olmasına rağmen yaklaşık bir hafta telefonla ulaşamadık. Ta ki biraz yatıştığında sakinleşebildik.” Dedi.
‘ARKADAŞIM HAYATTAKİ TÜM AKRABALARINI KAYBETTİ’
Askerden sonra Kütahya’ya döndüğünde depremin nasıl yaşandığını çok kez konuştuklarını ifade eden Tüfek, “Belki o acının arasında komik bir hikaye ama bir arkadaşım dedi ki; “Günlerdir aradığım bir ceket vardı bulamıyordum. Gece birdenbire o sarsıntıyla uyanınca paldır küldür aşağı indik bir de baktım üstümde aradığım o ceket.” O panikle ceketini bulmuş. Çok zor yaşananlar, depremi yaşayan her insan ile empati kurmak lazım. O dönem bir asker arkadaşım bir gecede eşinin ve kendisinin tüm akrabalarını kaybetti. Benim 17 ağustos depremi ile ilgili hatırladığım en büyük acı o dur. Hayatında var olan tüm akrabalarını kaybetti.” İfadelerini kullandı.
‘KÜTAHYALI’NIN SAĞLAM BİNADA OTURMASI ÇOK ÖNEMLİ’
Kütahya’da deprem olsa Kütahya’nın yüzde 75’inin yıkım yaşayacağını dile getiren Ali Osman Eydemir, “Eski belediyelerin yaptığı hatalarla şu an alt yapı da, üst yapı da yok. Binaların da kalitesi yok. Belediyenin ve yöneticilerin ilk önce yapması gereken kentsel dönüşüm. Fuatpaşa, Okmeydanı Ziraat, Osmangazi, Vefa, Gaybiefendi Mahalleleri hep eski tarz bina ve zeminler kötü.
Acil bir kentsel dönüşüm stratejisi belirlenmeli. Şeker Fabrikasının3. OSB gibi bir yere taşınıp o alan toplu konut alanı olarak belirlenebilir. Böylece Belediyemizin ve Kütahya’mızın toplu konut alanı ortaya çıkmış olur.”dedi. Kütahyalı’nın kaliteli sağlam konutlarda yaşamasının deprem riski için çok önemli olduğunu ifade eden Eydemir, vatandaşın yüzde 50- yüzde 60’ını karşılayacağı geri kalanı devletin yapacağı bir sistemin fayda getireceğini ancak halkın hep devletten beklediğini belirtti.
Türk milletinde ne yazık ki devlet ve halk bilinci olmadığına değinen Eydemir, “İlk önce biz kendimizi düzeltmeyiz. Bu bilinç düzeyi ancak eğitimle olur onun da şeklînin topyekun değişmesi gerekiyor.” Dedi.
ŞEYMA DÖNMEZ DEMİRDAŞ
