BİR HİKÂYE BİR GERÇEK

385

Nasreddin Hoca bir gün pazarda dalgın dalgın dolaşıyor, anlamsız bakışlarla etraftaki esnafları seyrediyormuş. Tam o sırada ensesine öyle bir okkalı tokat yemiş ki önce bir tökezlemiş, üç beş adım sallanmış, zor da olsa kendini toparlamış. Burnundan solur vaziyette öfkeyle arkasına dönüp bakmış.. Kendinin iki katı cüssesi olan, pehlivan yapılı bir adam !

Hoca önce bir durmuş, yutkunmuş, sonra:

___ Bana sen mi vurdun ?” demiş.

Adam:

___ Ben vurdum ne olacak “ diye cevap vermiş.

Hoca:

___ Şakadan mı vurdun ciddi den mi vurdun ?” demiş, adama.

Adam:

___ Ciddi vurdum. Napcan ?” deyince..

Hoca da:

___ Aman aman, öyle olsun. Şakadan hiç hoşlanmam da..! demiş.

Bu hikâyeyi sizlerle niye paylaştım?

Geçtiğimiz günlerde emekli bir vatandaşımız herkesin de öncelikli ihtiyaçlarından olan iki ürünü almak için zincir marketlerden birine gider. Aradığı ürünlere ve fiyatlarına bakar, tekrar dönme ihtimaliyle oradan ayrılır.

Biri yerli üç marketi daha dolaşır. Fiyatları karşılaştırdığında ilk gittiği marketteki ürünlerin fiyatlarını daha uygun bulur, oraya geri döner.

Alacağı ürünleri alır, kasaya varır. Ödeme yaparken ürünlerden birinin fiyatının yarım saat önceki fiyatından 10 TL. fazla olduğunu öğrenir. Kasiyere:

 _Yarım saat önceki fiyatı bu değildi. Ne oldu da değişti ?  diye sorar.

Kasiyer gayet nazik bir ifadeyle:

_ Abi haklısınız. Ama sizden sonra yeni fiyat listesi geldi. Sonuçta ben de bir çalışanım. Listeyi uygulamazsam benim cebimden çıkar, der.

Vatandaş fiyatı değişmeyen ürünü alır, diğerini de daha uygun bulacağı başka bir yerden almak için bırakır ve oradan ayrılır.

Biri hikâye, biri yaşanmış gerçek iki olay.

Yüzünüzden tebessüm, yüreğinizden sevgi hiç eksik olmasın.

Sağlık, mutluluk ve esenlik içerisinde güzel bir hafta diliyorum.

Allah’a emanet olun.




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *