Kütahya Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Avukatlarından Emine Vural Kandil, Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporuna göre Türkiye’nin cinsiyet eşitliği sıralamasında, bir önceki yıla oranla gerileme yaşayarak 146 ülkenin bulunduğu listede 129. sırada yer aldığına dikkat çekti.
Kütahya Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü sebebiyle basın açıklaması düzenledi. 25 Kasım Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Gününün sadece şiddete karşı mücadelenin değil, kadın olarak tüm alanlarda verilen mücadelenin ve direnişin günü olduğunu ifade eden Av. Emine Vural Kandil, 25 Kasım’ın kadınların, yalnızca kadın olmaları sebebiyle uğradıkları haksızlıklar gerçeğiyle yüzleşme günü olduğunu belirtti.
‘TÜRKİYE 129. SIRADA’
Dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye’de kadına yönelik şiddetin azalmak şöyle dursun her geçen gün arttığına dikkat çeken Vural Kandil, “Dünya Ekonomik Forumu’nun 2023 tarihli Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporuna göre, Türkiye cinsiyet eşitliği sıralamasında, bir önceki yıla oranla gerileme yaşayarak 146 ülkenin bulunduğu listede 129. sırada yer almaktadır. Bu uçurum içerisinde kadınlar afetlerle, savaşlarla, salgın hastalıklarla, erkek egemen zihniyetin birer birer haklarını tırpanlamaya çalışmasıyla, özgür eşit ve adil bir yaşam uğruna mücadele etmektedir.” İfadelerini kullandı.
‘KADINLAR YAŞAM MÜCADELESİ VERİYOR’
Savaşlar, işgaller ve ambargolar nedeniyle yaşanan vahşete tanıklık ettiğimiz 2023 yılında; savaştan kaçmaya çalışan binlerce kadın ve çocuğun insan onuru ile bağdaşmayacak yaşam koşullarında hayatta kalma mücadelesi verdiğine değinen Vural Kandil, “Ülkemizde de henüz 6 Şubat depreminin yaraları sarılmamışken, verilen kayıpların acısı dindirilememişken, kadınların nafaka haklarının ellerinden alınmaya çalışılması gündeme getirilmiştir. Nafaka miktarlarının yoksulluk sınırı altında belirleniyor olması, nafaka yükümlüsünün nafaka ödememek için gelir azaltmak amacıyla mal varlığını gizlemesi, nafaka tahsilatlarının yapılamaması, yükümlülük ihlalinde etkin cezai müeyyidelerin olmamasının konuşulması gerekirken nafakanın süresinin gündemde olması kabul edilemez.” Dedi.
‘NAFAKA TAHSİLATLARI YAPILAMIYOR’
Eril zihniyetin tek niyetinin nafaka yükümlülüğünü süreli hale getirmek değil, Anayasa değişikliği ile kadınları sosyal alanlardan uzaklaştırıp eve hapsetmek, baba koca ya da ağabey gibi bir erkeğin bakımına muhtaç hale getirmek olduğunun altını çizen Vural Kandil, bu değişikliklerin aile kavramı altına gizlenerek meşrulaştırılmaya çalışıldığını ve kadınların bedenleri, kıyafetleri, çalışma alanları ve imkânları bakımından toplumsal cinsiyet eşitsizliğine mahkûm edilmek istendiğini belirtti.
‘MÜCADELEMİZ SÜRECEK’
Cumhuriyetimizin 100.yılında nice mücadeleler sonucunda kazanılmış olan hakların kaybına müsaade etmeyeceklerini dile getiren Vural, “Kadın kazanımlarının kaybına yol açacak her türlü söylem ve yasal düzenlemelerin kadınların yaşam haklarına saldırı oluşturduğu açıktır. Tübakkom olarak, kadının insan haklarının temel insan hakkı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor: kadına yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılık sonlanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.” Dedi.
FATMA SÜMER
