ELMA, AYVA YESEK…            

1210

Vitamin, mineral ve antioksidan (bağışıklık sistemini güçlendirici etkiye sahip olan gıda takviyeleri, kozmetik ürünler, zenginleştirilmiş tahıl gevrekleri vb. ürünlerin içerisindeki bileşenler) deposu olan meyveler ve sebzeler, düşük kalori ve yüksek lif açısından, sağılığımız için çok yararlı… Meyve ağaçlarını görmek bile mutlu olmamıza neden…  Ancak, meyvelerin faydalarının yanında içeriğindeki früktoz (meyve şekeri) sebebiyle, meyveler az ve ölçülü yenilmeli… Her şeyin azı karar, çoğu zarar… Faydalı diye aşırı tüketeceğimiz elma ve ayva, ‘ayvayı yemek’ hâline dönüşebilir… Bu; hayatımızı, sağlığımızı, işimizi, gücümüzü riske atmak, güç durumda kalmak, kötü bir duruma düşmek demek… Elma, Cennetten kovulma mitosunda en önemli sembollerden biri olan yasak meyve… Elma, mitolojide ve semavî dinlerde önemli ve kutsal… Elma, masallarımızın olmazsa olmazı… Elma, masallarımızda iyileri ödüllendirmek için kullanılan önemli bir geleneksel motif… Masallarımızda gökten bize üç elma düşünce, mutlu oluruz… Kim bilir belki gökten bize düşen bir iki ayva ile yetinmek zorunda da kalabiliriz…

Elma deyince, bilmememiz gereken, bizim için en kutsal olan tek şey, Kızılelma… Kızılelma, Yunan mitolojilerinden Avrasya mitolojilerine kadar farklı medeniyetlerde ve toplumlarda hâkimiyetin sembolü… Kızılelma, doğu ülkelerinde ve Osmanlı’da hükümdarlık alâmeti… Kızılelma; Ergenekon Destanında Ergenekon’dan dışarıya çıkma ve kaybedilmiş eski yurdumuzu geri alma ülküsü… Cebeli Tarık’tan Hicaz’a Balkanlardan Asya’ya tüm insanlığın hasretle beklediği ülkü… Kızılelma, gölgesinde nice mazlumun serinlediği ulu çınar… Kızılelma, ‘birlik ve dirlik’… Kızılelma, dili Türkçe olan devletlerin bir arada olması, ortak hareket etmesi, ortak siyasi ve ekonomik kararlar alması ve uygulaması, dünyamızın refahı için gerekli olan Türk Birliği…

Elma, ayva ve nar, bolluk ve bereketin simgesi… Ayva, eski zamanlardaki bir inanışa göre, insanları nazardan koruyan simge… Ayva, eski Yunan inanışlarına göre güzellik ve zarafet simgesi… ‘Ayvayı yemek hikâyesiBir eve hırsızlık maksadıyla giren kişi, kendinin mâsum olduğunu, evden bir şey çalmadığını sadece buzdolabında bulunan ayvaları yediğini bu sebeple hırsızlık suçundan hüküm yememesi gerektiğini söylemiş… Hâkim de ayvaları yiyen kişiye: “Eğer evde yakalandığında ayvaları yememiş olsaydın sana hırsızlığa teşebbüs suçuna uygun küçük bir ceza verecektim, ancak sen evdeki ayvaları yediğin için sana hırsızlık suçundan ceza vereceğim.” demiş… Ayvaları yiyen, böylece ‘ayvayı yemiş’, hak ettiği cezayı almış…

Gökten düşen üç elmayı ya da ayvayı yesek, ne mi olur? Elbette iyi olur… Elma, kansere karşı koruyuculuk sağlar. Elmanın, yapılan araştırmalarda kanser hücrelerinin gelişmesini engellediği görülmüş… Pektin içeren elma, yüksek bir lif oranına sahip… Elmadaki lif sayesinde metabolizma sistemi daha iyi çalışır ve bağırsaktaki faydalı bakterileri harekete geçirir… Elmanın diş temizliğine de iyi geldiği bilinmekte… Elma, hafızayı güçlendirir… Yapılan araştırmalara göre, elmanın, lifli yapısıyla parkinsona karşı koruyucu bir görev gördüğü belirlenmiş… Elma, demir içerdiğinden dolayı anemiyi (kansızlığı) engeller… Elma, kalp dostudur; kalp damarlarında meydana gelebilecek tıkanıklıkların olmasını engeller… “Ayva; kalbi güçlendirir, nefsi güzelleştirir ve göğüsteki kederi giderir.” (İbni Kayyim El Cevziyye)… Elma, bağışıklığın güçlenmesini sağlar; kolesterolü dengeler… Elma, içerdiği A vitamini sayesinde göz sağlığına iyi gelir… Elmadaki lif, tokluk hissi verir; açlığı bastırarak kilo vermemize yardımcı olur; cildi gençleştirir; kırışıklık ve lekeleri önler… Ayvayı yemek öyle… Ayva, kilo vermemizi sağlar… Ayva, bağışıklık sistemimizi güçlendirir… Ayva, saçlarımızın uzamışına yardımcı olur… Ayva, cildimizin genç kalmasına yardımcı olur… Ayva, kanser riskini azaltır… Ayva, kalp damar sağlığımızı korur… Ayva, sindirim sistemimize yardımcı olur… Ayva, bağırsak hastalıkları riskini azaltır… Ayva, kansızlığa iyi gelir…  Ayva, anti-bakteriyel özelliği sayesinde birçok mikroorganizmanın vücutta çoğalmasına engel olur… Ayva, ağızdaki bakterileri yok ederek kötü nefes kokusunu hafifletici etki gösterir… Bütün bu faydalar, elbette elmayı da ayvayı da az ve ölçülü yemek kaydıyla söz konusu…  

Elma, ayva yesek… Hayat bu, ayvayı çoktan yemişiz, başka meyve yememize gerek yok, belki… Ayvayı yemeden, ayvanın güzelliğini görmek için üstünün tüylerini temizlemek lâzım… Elmayı, ayvayı yiyelim; lâkin unutmayalım, “Aşk elmayı yemekle başlar, ayvayı yemekle biter.” (atasözü)… Bir şarkı sözlerinde ayvaMuazzez Ersoy’un şarkısından bir kesit: “Ayva çiçek açmış yaz mı gelecek? Gönül bu sevdadan vaz mı geçecek? Bana ettiklerin az mı gelecek? Yandım Allah yandım yandırma beni… Derin uykulardan kaldırma beni… Seviyorum diyerek kandırma beni…”… Bu şarkı sözlerine bir gönderme de; “Sonbahar geliyor serçe, yuvanı ne yapacaksın? Ayva çiçek açmadan önce, meyvelerin içi geçecek. Rüzgâr başka çeşit esecek, yağmurlarla ıslanacaksın. Hâlbuki ne kadar sıcaksın!” (Cahit Külebi)… Ayvanın girmediği kalıp yok… Dilin de kemiği yok… “Ey sevdiğim tıpkı bir ayva gibisin; ne tatlı olduğun belli, ne ekşi.”… “Ay buluttan çıksın da gör, ayva tüyünü atsın da gör.” (Atasözü)… “İstanbul’dan ayva da gelir, nar gelir, döndüm baktım, bir edalı yar gelir. Gelir desen dar gelir. Günaşırı alacaklılar gelir. Anam anam, dayanamam, bu iş bana zor gelir.” (Orhan Veli Kanık)… Cananı seven her anı, ayvayı seven sonbaharı bekler… Ayva nardan ayrıldım türküsü… “Değmen benim gamlı, yaslı gönlüme, ben bir selvi boylu yârdan, ayrıldım. Evvel bağban idim dostum bağında, talan vurdu, ayva nardan ayrıldım.” (Kul Abbas mahlaslı bu türkü/şiir Anadolu’da da yaygın olarak bilinen Abbas ile Gülkız hikâyesinin kahramanı 16. yüzyılın sonunda yaşamış Tufarganlı Abbas’a ait)… Abbas ile Gülkız hikâyesi (Tufarganlı Âşıg Abbas ve Gülgez Peri hikâyesi)… Tufarganlı çiftçi bir ailenin çocuğu olan Abbas’a pirler rüyasında Tebriz Beylerbeyi’nin kızı Gülgez Peri’yi göstermişler… Abbas rüyasında gördüğü Gülkız’a âşık olmuş; saz çalıp şiir söylemeye başlamış… Abbas ailesinin rızasını alarak Gülkız’a kavuşmak için Tebriz’e gitmiş… Gülkız’a Beylerbeyi’nin başveziri de âşık imiş… Birçok zorluklardan sonra, Abbas, Türk halk hikâyelerinde adaletin de sembolü olan Şahoğlu Şah Abbas’ın yardımıyla Gülgez Peri’ye kavuşmuş… Ayva ile ilgili mâni: “Ayvalar dilim dilim, darılmış benim gülüm, ben gülüme ne dedim, kurusun ağzım dilim.”

Sevgilerimizi, beğenilerimizi ve yargılarımızı ifade etmede, çoğunlukla meyveleri aracı yaparız… “Akıl; nar, ayva ve portakal gibi geç renk ve koku kazanan bir sonbahar ürünüdür.” (Ahmet Haşim)… “Elma yanaklım, kiraz dudaklım, ayva göbeklim…” deriz… “Ayva külde pişer mi, gül yanaktan düşer mi, sen orada ben burada, bana gülmek düşer mi?” diye dertleniriz… En çok da türkülere şarkılara sarılıp, ayvaya yükleniriz… “Ayva çiçek açmış yaz mı gelecek, bu sene maaşlara ne kadar zam verecek?” diye hayıflanırız… “Ayva dalını eğmeli, ayvasını yemeli, sevdiğim kız dururken, başka kime boyun eğmeli?” diye pembe bulutlarda süzülürüz… Ayva elma yesek mi, yemesek mi; onu şunu bunu desek mi, demesek mi?  En iyisi, yemeyi de demeyi de tadında bırakmak… Allah, ağzımızın, yüreğimizin ve dilimizin tadını daim eylesin… Selam, sevgi ve saygılarımla.




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *