MEVLANA KAZANDIRIR

479

    Mevlevilik demek, Allah ın rızasına  ulaşmak için izlenen yol demek ve bu  yolun kurucusu Hz. Mevlana hazretleri nin yolu demektir. 12. Nci yüz yıldan günümüze kadar uzanan bu kutlu yol ve yolculuk yaşatılmaya çalışılıyor.

    Her yıl Aralık ayının ortasında kutlanan Mevlana ve Mevlevilik haftası bu dini ritüelin mistik ve manevi duygularla tüm dünya ya ulaşmasına vesilen olan haftaya Mevlana haftası denmekte. Bu mübarek zatın Konya da bulunan mezarı ve Mevleviliğin yaşatıldığı külliye her yıl binlerce ziyaretçi akınına uğramakta. Sadece bu hafta değil senenin her günü ziyaretçisi olan bu akımın Konya iline ve ülkemize hem ekonomik hem de tanıtım adına oldukça fazla katkısı vardır.    

     İşin özü Konya ilimiz Mevlana ile para kazanmakta. Buraya gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin bıraktığı servet yani konaklaması, otelleri, bakkalı, manavı, Mevlana figürlü hediyelik eşya satışı  , gibi pek çok esnafa işletmeye para kazandıran bir değerden bahsediyorum yılda en az 5 milyon ziyaretçi demek, ortaya çıkan pazardan dökülen paranın değeri demek olduğu aşikar. Baktığımızda bazıları Mevlana deyip geçer ama Konya ili idarecileri bu potansiyelin kıymetini bildiği için daha fazla çabalayıp ziyaretçi sayısını artırmanın yollarını arar durur.

     Şimdi gelelim Mevlevilik ile Kütahya kıyaslamasına. Konya merkezli doğan bu akımın Türkiye de üç önemli ile yayılan önemli bağlantısı vardır. En yaygın olduğu üç ilin ilki Kütahya dadır ve Mevlana ile Kütahya nın özel ve kuvvetli bağı vardır. Diğer iki il ise Afyon ve İstanbul dur, ama bu geleneğin yaşatıldığı yaşadığı en önemli il Kütahya dır. Konya merkezden dünyaya yayılan bu akımın ikinci merkez üssü olan ilimizde Her şeyden önce Kütahya nın Hz. Mevlana ile dünürlüğü söz konusudur. Hz. Mevlana nın oğlu Sultan Veled ile Germiyan beyi Yakup hanın kızı Mutahere hatun evlenmiş ve Kütahya Hz. Mevlana ya dünür olmuştur. Mevlana soyundan gelen kişiler şu anda Mevlevilik merkezi olan DÖNENLER camisi içinde ve haziresinde kabirleri ile ta içimizdedir.  Yani Dönenler camii Mevlevilik merkezidir. Küliyesinde semahane ibadet yerleri, imarethane gibi sosyal donatıları da mevcuttur.   Hali hazır halde tam bir merkezdir. Bu yer camii olarak kullanılıyor, oysa hemen dibinde Ulu cami var. Bu yer Mevlevilik merkezi olarak kullanılmış sonra camiye çevrilmiştir. Bu yer cami olarak değil, Mevlana merkezi ve müze olarak kullanılıp, ziyaretçilere açılmalıdır. Eğer bunu yaparsak ilimize önemli bir merkez kazandırmış olacağız ve Konya dan sonra ilimize de ziyaretçi gelmesini sağlamış olacağız. Tıpkı Konya gibi bizde kazançlı çıkacağız. Hemen dibinde Ulu cami var isteyen burada da namaz kılabilir. Ama müze olursa kazanan Kütahya olur.

     Bir anımı anlatarak son noktayı koyayım. Bunda 20 yıl önce Konya da Mevlana hazretlerini ve Külliyesini ziyaret etmiştim.  Ziyaret faslından sonra yanlarındaki esnafları gezerken birkaç Mevlana figürlü hediyelik eşya aldım, burada çinici dükkanı vardır, camında bir güzel çini tabak gördüm. Ne kadar da bizim çinimize benziyor diyerek dükkana girdim selamdan sonra esnafa sordum bu çini nerenin dedim, Kütahya çinisi dedi fiyatını sordum  50 tl dedi, tam 20 yıl önce 50 tl.  Neyse geri döndüğümde merakımdan aynı figürlü çiniyi bizim çinicilere sordum vitrin fiyatı 15-20 tl, imalat fiyatı 10 tl olduğunu öğrendim. Ve dedim ki, Konyalı esnaf bizim çiniden 30 tl kazanıyor biz ise seyrediyoruz dedim ve hayıflandım. İşte anlatmak istediğimin özeti bu olsa gerek.




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *