‘SEÇİM GÜNDEMİYLE MEMUR VE EMEKLİLERİN SORUNLARINI GERİ PLANA ATILMASIN’ SEÇİMLER ÖNCESİNDE VERİLEN SÖZLER TUTULSUN

434

Milyonlarca memur ve emekliNİN Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesi’ sözünün hayata geçirilmesini beklediğini dile getiren Türkiye Kamu-Sen, Kamu-Sen Kütahya İl Temsilci Mehmet Altınok “Cumhurbaşkanımızın seçimler öncesinde verdiği sözün gereği yerine getirilmeli, önceki çalışma Bakanı döneminde hazırlanan teklif, vakit geçirilmeden TBMM gündemine taşınmalıdır” dedi

Yerel seçimlerin yaklaştığı günlerde gündemin, siyaset ağırlıklı ilerlemekte olduğuna vurgu yapan Türkiye Kamu-Sen, Kamu-Sen Kütahya İl Temsilci Mehmet Altınok, özellikle memur ve emeklilerin yaşadığı sorunların ve beklentilerinin bu süreçte geri plana atılmaması gerektiğini vurgulayarak, milyonlarca vatandaşın geleceğini ilgilendiren konuların seçim gündemi ile ötelenmemesi gerektiğini vurguladı.

‘HALA HAYATA GEÇİRİLMİŞ DEĞİL’

Memurlar, emekliler ve aileleri hesaba katıldığında yaklaşık 25 milyonu bulan bir kitle olduğunu ifade eden Altınok “25 milyonun, iktidarımız nezdinde mutlak surette karşılık bulması ve sorunlarının çözülmesi gerekmektedir.  Bilindiği gibi 2023 yılı temmuz ayında yalnızca çalışan kamu görevlilerine ödenmeye başlanan 8 bin 77 TL tutarındaki ilave ek ödeme, ocak ayındaki artışlarla birlikte 12 bin 54 TL’ye yükselmiş ancak bu ödemenin emekli maaşlarına sayılmaması nedeniyle çalışma yaşamı ile emeklilik arasındaki bağ tamamen kopmuş, emekli maaşlarının ödenen prim ve kadro ile olan ilişkisi kesilmiştir.  Memur emeklilerine çalışırken aldıkları maaşın %45’i kadar emekli maaş bağlanmaktadır. İlave ek ödemenin emekli maaşlarına yansıtılmaması bu oranı daha da düşürmüştür” ifadelerini kullandı. Hükümetin 2024 yılını “Emekli Yılı” olarak ilan ettiğini hatırlatan Altınok “Mademki bu yıl “Emekli Yılı”dır. Öyleyse memur emeklilerinin durumu da mutlaka düzeltilmeli, ilave ek ödeme memur emeklilerine verilerek bu yoldaki ilk adım atılmalıdır. Bununla birlikte yine geçtiğimiz yıl Sayın Cumhurbaşkanımızın da söz verdiği, birinci dereceye gelen tüm kamu çalışanlarının ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesi konusu da henüz hayata geçirilmiş değildir” şeklinde konuştu.

‘ATILMIŞ HERHANGİ BİR ADIM YOK’

Ek göstergenin özellikle memur emeklilerinin maaşlarını doğrudan ilgilendirdiği için emekli maaşlarının belirlenmesi bakımından hayati öneme sahip olduğunu ifade eden Altınok “ Milyonlarca memur ve emekli Cumhurbaşkanımızın sözünün hayata geçirilmesini beklemektedir.  Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümet yetkilileri de genel seçimler öncesinde bu durumun düzeltileceğine ve birinci dereceye gelmiş tüm memurların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltileceğine dair taahhütte bulunmuştu.  Hatta dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin de konu hakkındaki kanun teklifinin hazır olduğunu belirtmişti. Ne var ki, bugüne kadar bu yönde atılmış herhangi bir adım olmadığını görmekteyiz” dedi. ‘Devlette devamlılık esastır’ ifadesiyle sözlerini sürdüren Altınok, bu doğrultuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimler öncesinde verdiği sözün gereğinin yerine getirilmesinin aciliyetini vurgulayarak “Önceki çalışma Bakanı döneminde hazırlanan teklif, vakit geçirilmeden TBMM gündemine taşınmalıdır.  Yerel seçime sayılı günler kala TBMM, çalışmalarına ara vermeden önce ekonomik gelişmelerin kamu çalışanları üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin bertaraf edilmesi adına atılacak en önemli adım ek gösterge konusudur.  Birinci dereceye gelen tüm memurların ek göstergeleri 3600’e yükseltilerek bu konu çözüme kavuşturulmalıdır” ifadelerini kullandı.

‘ÇİFTE STANDART MUTLAKA GİDERİLMELİ

Memur emeklilerinin ülkenin en mağdur kesimi olduğunu savunan Altınok “Memurlarımızın hem emekli aylığına sayılmayan ödemeler nedeniyle maaşları ve emekli ikramiyeleri son derece düşük hesaplanmakta hem de ifa ettikleri görev ve görev aylıkları ile emekli aylıklarındaki ilişki tamamen kopmuş durumdadır.  Bir memurun emekli maaşı ile çalışırken yaptığı görev, aldığı maaş ve ödediği pirimin hiçbir bağlantısı kalmamıştır. 5510 sayılı Kanunun getirdiği olumsuzluklar memurlarımızı mağdur etmektedir” şeklinde konutu.  2008 yılının Ekim ayından önce göreve başlayan bir memurla bu tarihten sonra göreve başlayan memurun sosyal güvenlik ve emeklilik haklarının aynı olmadığına dikkat çeken Altınok “2008 sonrasında göreve başlayan memur daha fazla prim ödemekte ama bu tarihten önce göreve başlayan memurdan daha az emekli maaşına hak kazanmaktadır. Ayrıca en düşük emekli aylığı miktarı da 2008 öncesi ve sonrasında göreve başlayanlar için farklı hesaplanmaktadır. Bu durum, kanun önünde eşitlik ilkesiyle bağdaşmadığı gibi sosyal devlet anlayışına da uygun değildir. Bu nedenle hükümetimizin Emekli Yılı olarak ilen ettiği 2024 yılında 5510 sayılı Kanundan kaynaklı bu çifte standardın da mutlaka giderilmesi en büyük beklentimizdir” diye konuştu.

‘AYNI SORUNLAR TEKRAR BAŞ GÖSTERDİ’

Türkiye Kamu-Sen olarak yardımcı hizmetli personelinin haklı taleplerinin de daima takipçisi olacaklarının sözünü veren Altınok “Bu sorun da çözülünceye kadar mücadele etmeye kararlıyız.

Kamu çalışanlarının önemli sorunlarından bir tanesi de kamu kurum ve kuruluşlarında sözleşmeli istihdamının asıl istihdam biçimi haline gelmesi ve birçok kurumda yeniden taşeron işçiliğinin artış göstermesidir.  7433 sayılı Kanunla 2023 yılında sözleşmeli personelin büyük bir kısmı kadroya geçirilmiştir.  Taşeron uygulamasının da doğurduğu olumsuz sonuçları yakın zamanda yaşayarak gördük.  Sorunun çözülmesi için büyük mücadeleler verdik. Nihayet gelinen noktada aynı sorunların tekrar baş göstermesinden son derece rahatsız olduğumuzun bilinmesini istiyoruz.  Hem sözleşmeli personeli kadroya geçirerek hem de taşeron uygulamasına çözüm üreterek bu uygulamaların yanlış olduğunu kabul ettikten sonra bu yanlışlara yeniden dönmenin kimseye bir yarar sağlamayacağını da özellikle vurguluyoruz” dedi.

‘DEVLETİMİZİN BİZLERİ MAĞDUR

BIRAKMAYACAĞINI ÜMİT EDİYORUZ’

Cumhuriyetin 100. Yılında, Türkiye Cumhuriyeti’nin binlerce yıla dayanan kadim devlet anlayışının bakiyesi üstünde yükseldğini, köklü bir kamu yönetimi ve memur geleneğine sahip olduğunun altını çizen Altınok sözlerine şöyle son verdi; “Güçlü devletler, temsilcisi olan memurlarını da güçlü kılar. İkinci asrının başlangıcında, 2024 yılı Emekli Yılı ilan edilmişken devletimizin memur ve emeklilerini mağdur bırakmayacağını ümit ediyoruz.  Türk ve Türkiye Yüzyılına yaraşır bir kamu yönetimi ve kamu çalışanı için 2024 yılında mutlaka harekete geçilmesi gerektiğini bir kere daha vurguluyoruz.   Bu çerçevede ülkemizin her köşesinde deprem, sel, yangın, afet demeden en iyi kamu hizmetini üretmek için çaba sarf eden ve milli gelire büyük katkıda bulunan memurlarımızın beklentilerine cevap verecek düzenlemelerin yapılması hepimizin arzusudur.  Beklentimiz, ekonomik zorluklar içinde bulunan memur ve emeklilerimizi gözetecek kararlarla aileleriyle birlikte 25 milyona ulaşan bu kitlenin yüzünün güldürülmesi yönündedir.”




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *