KÜTOPYA Projesi ile Kütahya Kalesi’nin “Aslanlı kapısı” modelledi ve belgeselini yaptıklarını açıklayan Proje Lideri Abdullah Reha Nazlı, geçen yüzyıl kaybolan iki aslan heykelinin bulunduğu kapının, kalenin en önemli kapısı olduğunu vurguladı.
Gönüllü olarak devam eden KÜTOPYA Projesi sayesinde 3D simülasyonlar ve video belgesellerle Kütahya’nın tarihi ve kültürü gün yüzüne çıkıyor. KÜTOPYA Ekibi, son olarak Kütahya Kalesi’nin “Aslanlı kapısı” modelledi ve belgeselini yaptı.
EVLİYA ÇELEBİ’NİN İLK SIRASINDA
Kütahya kalesinin kapıları hakkında yapılan araştırmalarla dikkatleri üzerine çeken Projenin tarih danışmanı Ensar Bekir Nazlı; “Evliya Çelebi, kalemizin üç kapısı olduğunu belirtir. Ve ilk sıraya da aslanlı kapıyı koyar. Üç kat demirden bir kapı önünde iki mermer aslan heykeli ve gözcü sofaları olduğunu söyler.” ifadelerini kullandı. Projenin tarih danışmanı İsmail Germiyanoğlu, Fransız arkeolog Charles Texier’in, Evliya Çelebi’den 200 yıl sonra Kütahya’ya gelerek heykellerin birinin kırık, diğerinin kayıp olduğunu tespit ettiğine vurgu yaptı.
KALEYE GİRİŞ ÇIKIŞLARIN KONTROL NOKTASI
KÜTOPYA projesinin lideri Abdullah Reha Nazlı, halk arasında “kalenin kapısında aslanlar varmış” söylentilerinin kaynağını tarih araştırmalarında bulduklarını ve modellediklerini belirtti. Aslanlı kapının arkasında bir karargah bulunduğunu ifade eden Abdullah Reha Nazlı, “Hem Evliya Çelebi’nin birinci sıraya koyması hem de çok farklı bir yapısı nedeniyle kesinlikle Kütahya kalesinin en önemli kapısı olsa gerek. Mutlaka kaleye giriş çıkışlar buradan kontrol ediliyordu” şeklinde konuştu.
GÜNÜMÜZE KADAR ULAŞMADI
Aslanlı Kapı’ya, Kalenin Aşağı Çarşı’ya bakan ve bugün “Hisar Yolu” olarak kullanıma açılan yolun takip edilerek ulaşıldığını ifade eden KÜTOPYA Projesinin Lideri Abdullah Reha Nazlı, proje simülasyonunda tarihteki haline benzer şekilde iki aslan heykeli koyduklarını söyledi. Aslanlı Kapı hakkında bilgi veren Projenin tarih danışmanı Ensar Bekir Nazlı, Evliya Çelebi’nin kapıda gözcü sofaları bulunduğundan bahsettiğini belirtti. Kapı ve heykellerin günümüze ulaşmadığını ifade eden Nazlı, ancak halk arasında bilinen bir söylenti olarak anılmaya devam ettiğini vurguladı.
PEK ÇOK ESER GİBİ SON YÜZYILDA YİTİRİLDİ
George Keppel, Clement Huart, Charles Texier gibi seyyahların da Kütahya’ya gelip bu heykeli aradıklarını belirten Projenin tarih danışmanı İsmail Germiyanoğlu, “Fransız arkeolog Charles Texier’in Aslanlı Kapı’daki heykellerin Kütahya’nın tarihte önemli bir sanat dönemi yaşadığının işareti olduğunu söylemiştir.” Dedi. Bu kırık heykele ne olduğunun bilinmediğini vurgulayan Germiyanoğlu, pek çok eser gibi heykelin son birkaç yüzyılda yitirildiğini ifade etti.
PROJENİN WEB SİTESİNDEN HERKES ULAŞABİLİR
Heykellerin girişinde bulunduğu ve bugün seyir terası olarak bilinen bölgenin kalenin kalan bölümlerinden çok farklı olduğunu belirten KÜTOPYA Projesinin Lideri Abdullah Reha Nazlı, bu bölgenin modellenmesi sırasında biraz ilham içeren bir tasarım metodu yürüttüklerini belirtti. Nazlı: “Hem surları çok farklı hem de zemini. Adeta araziye ilave bir yükseklik yapılarak kalenin dışına bir alan yerleştirilmiş. Sanki burada kaleyi savunan orduya ilave birlikler görev yapıyormuş. Burayı ele geçirseniz bile kaleye girmiş olmuyorsunuz, hala kalenin surlarını aşmanız gerekiyor.” Dedi. Nazlı, simülasyonu ortaya çıkarırken edindikleri bilgileri ve tarihi delilleri projelerinin web sitesinde herkesin ulaşabileceği şekilde arşivlediklerini söylerine ekledi.
ŞEYMA DÖNMEZ DEMİRDAŞ
