‘ALTIN MADENİ ZENGİNİ ZENGİN, HALKI VE DOĞAYI ZEHİR EDER’ CENNET VATANIMIZ CEHENNEM OLMASIN

211

Murat Dağı’nda altın madeni yapılırsa Erzincan’daki gibi bir felaketin Kütahya’da da yaşanabileceğini belirten Gediz Nehri Havzası Fırdan Çevre Koruma Derneği Başkanı Halil Kurt, “Altın madeni bu dünyada zengini zengin eder, halka ve doğayı ise zehir eder.” Diyerek vatandaşları duyarlı olmaya çağırdı.

Gediz Nehri Havzası Fırdan Çevre Koruma Derneği Başkanı Halil Kurt, Erzincan’ın İliç ilçesinde yaşanan maden felaketinin ardından Murat Dağı’nı altın madeninden korumanın ne denli önemli olduğunun bir kez daha oraya çıktığını belirtti.

Gediz Nehri Havzası Fırdan Çevre Koruma Derneği Başkanı Halil Kurt, Erzincan’ın İliç ilçesinde yaşanan maden felaketinin ardından açıklamalarda bulundu. İliç’teki 9 madencinin akıbeti bile daha belli olmadığını ifade eden Halil Kurt, Kütahya’da da Murat Dağı’nda açılmak istenen altın madeni için tekrar tekrar girişimlerde bulunulduğunu hatırlattı. Son olarak ÇED Reporunun olumsuz sonuçlanması ile Kütahya’da da benzer bir felaketin yaşanmasının önüne geçildiğini belirtti. Tehlikenin henüz sona ermediğini ifade eden Kurt, Erzincan’da yaşanılanlardan Kütahya’nın ders çıkarması gerektiğine dikkat çekti.

‘EĞRİGÖZ’DE TEHLİKENİN ÖNÜNE GEÇMEK İSTİYORUZ’

Erzincan’da yaşanan felakette her şeyin apaçık ortada olduğunu ifade eden Kurt, Murat Dağı’nda da altın madeni yapılsaydı aynı facianın burada da yaşanabileceğine dikkat çekti. Kütahya’da sadece Murat Dağı’nda altın madeni yapılmasını şimdilik önleyebildiklerine değinen Kurt, “Tehlike hepimiz adına da devam ediyor. Eğrigöz Dağı’nda hala çalışmalar devam ediyor. Şu an en büyük isteğimiz ve çabamız Eğrigöz’deki çalışmaları durdurmak, tehlikenin önüne geçmek.” Şeklinde konuştu.

İliç’te yaşanan faciadan sonra insanların altın madenlerinin yarattığı tehlikeler konusunda bilinçlendiğine değinen Kurt, “İnanıyorum ki bu bilinçle vatandaşlarımız artık daha mücadeleci olacak.” Dedi. Vatandaştan önce milletvekillerinin toplanıp ruhsatların hepsini iptal ettirmesi için çaba göstermesi gerektiğine vurgu yapan Kurt, yaşanan felaketlerin geri dönüşü olmadığına dikkat çekti.

DAHA BÜYÜĞÜ BİLE YAŞANABİLİR

Altın madenlerindeki tehlike konusunda insanları uyarırken en çok ‘iş sahası’ tepkisi ile karşılaştıklarını belirten Kurt, “Vatandaşlar iş lazım gözüyle baktığı için gelecek olan tehlikeyi insanımız göremiyordu. Ama şu an bilinç kazanıldı.” Dedi. Kütahya’da da İliç’te yaşanan faciadan daha farklısı olmayacağını hatta daha büyüğü bile yaşanabileceğini dile getirdi.

DAHA DUYARLI OLALIM

“Bu cennet vatanı cehennem etmeyelim” çağrısında bulunan Kurt, insanları daha duyarlı olmaya davet etti. Vatandaşların tepkisini göstererek önlem alabileceğini ifade eden Kurt, “Mecliste de sesimizin duyurulması lazım. Biz maden sahası istemiyoruz. Özellikle altın madenini ülkemizde kesinlikle istemiyoruz. Altın madeni bu dünyada zengini zengin eder, halka ve doğayı ise zehir eder.” Dedi.

‘MURAT DAĞI’NDA BÜYÜK BİR FELAKETİN ÖNÜNE GEÇTİK’

Murat Dağı’nda açılmak istenen altın madeni açılsa tepkilere neden olan Liç yönteminin orada da kullanılacağını belirten Kurt, “Murat Dağı’nda Büyük bir felaketin önüne geçtik.” Dedi. Hazırlanan ÇED raporlarının uygulanmadığını ifade eden Kurt, “2010 yılındaki ÇED raporundaki hatalarla 2020 yılında rapordaki hataları kendileri de kabulleniyor.” Şeklinde konuştu. Gediz’in de, İliç’in de deprem bölgesi olduğuna değinen Kurt, “Deprem olmadan böyle bir facia yaşandı. Deprem olsa çok daha büyük bir tehlike doğuracaktı.” İfadelerini kullandı.

Tüm Türkiye’nin yaşanan faciayı gördüğünü ifade eden Kurt, “Adım atmak bir şey yapmak için vakit kaybetmenin lüzumu yok. Altın madeninin ne kadar zararlı olduğunu anlamak için böyle bir olayın yaşanmasına gerek var mıydı? Yöneticiler sustukça bu işler daha da büyüyecek.” Dedi. Erzincan’da siyanürün Fırat Nehri üzerinden yayılmış olabileceğini o bölgede yetiştirilen ürünlerin yarın bir gün Kütahya’ya ya ülkenin herhangi bir yerine gideceğini ifade eden Kurt, felaketin zararını bütün ülkenin yaşayacağına vurgu yaptı.

‘TEHLİKEYİ BİLEN DAHA DUYARLI’

2019 yılında halkı bilinçlendirmek için kahvehanelere, toplantılara gittiklerini dile getiren Kurt, taş kömürü maden sahasında olan Gökler Beldesine gitmekten biraz çekindiklerini belirtti. “Çünkü orası insanlar ekmek teknesi bu yüzden iş kapısı olarak gören vatandaşı tehlike konusunda ikna etmek zor zannediyorduk biz.” İfadelerini kullanan Kurt, ancak bekledikleri gibi tepkiyle karşılaşmadıklarını tehlikeyi yaşayan bilen belde halkının herkesten daha duyarlı olduğunu vurguladı.

‘HALA NEYİ BEKLİYORUZ’

Kütahyalılardan bu konuda duyarlı olup anında tepki göstermelerini isteyen Halil Kurt, “Erzincan’da ne olduysa aynısı bizde de olacaktı. Hatta daha fazlası yaşanacaktı. Çünkü Murat Dağı’ndan Gediz Nehri, Porsuk, Menderes besleniyor. Tehlikenin boyutunu siz hesap edin. Murat Dağı bizim olmasına rağmen Uşak bizden daha duyarlı. Uşak’ta insanlar basın açıklaması yaptı. Kütahya’dan hiç ses çıkmadı. İnsanlarımız hala neyi bekliyor ben bilmiyorum. Kütahya olarak bu konularda çok pasifiz. Birkaç kişiyle ya da milletvekilleriyle olacak iş değil bu. Halkın böyle şeylerde kendini göstermesi lazım.” Dedi. Kurt, Kütahya’da çevre bilinci oluşturmak için mücadele eden derneklerinin çoğalması gerektiğine de vurgu yaptı.

FATMA SÜMER




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *