Havalar ısınmaya başlar başlamaz önemli gündemlerimizden biri de içimizi karartan/yakan orman yangınları oluyor maalesef.
Bayramın hemen ardı sıra böyle bir mevzu da nereden çıktı diyebilirsiniz..
Haklısınız.
Bilmeyenler için söylemiş olalım. Daha baharın başındayız.. Havalar da yeni yeni ısınıyor.. Derken, bir haber: ‘Tavşanlı’da Orman Yangını !’ 4 Nisan tarihli haberin başlığı böyle.
Tavşanlı Değirmisaz köyü Elma Pınarı Karaçam mevkiinde sebebi henüz belli olmayan (ne hikmetse bu tür olayların fail/ler/i pek belli olmuyor ! ) bir orman yangını çıkıyor.. Çevreden görenlerin yangını haber vermesiyle Kütahya Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri âcil olarak yangın mahalline intikal ederek gerekli müdahaleyi yapıyor ve yangın büyümeden kontrol altına alınarak söndürülüyor. Yaklaşık bir hektar yani 10 dönümlük alan yanıyor. Tavşanlı’ya geçmiş olsun.
***
Orman zengini bir ülke değiliz. Öncelikle bunu bilelim.
Konunun uzmanlarına göre Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyanın iklim, toprak, su ve bitki örtüsü bakımından %75 ormanla kaplı olması gerekirken ve maalesef yıllar yılı kese kese ya da yaka yaka elde avuçta %28-29’ luk bir orman varlığı kalmış. Onun da ne kıymetini biliyor, ne de koruyabiliyoruz.
Bugünkü kıta Avrupa’sının bile orman varlığı %43.
***
Her yıl, yaz boyunca Hatay’ dan Antalya’ ya.. Muğla’dan Balıkesir’e ..Çanakkale’den Edirne’ ye sahil şeridi başta olmak üzere yurdun dört bir yanında çıkan ‘seri’ orman yangınlarıyla boğuşuyoruz.
Bu ‘garip’ orman yangınlarının bir çoğunun vatandaş nezdindeki karşılığı hiçte ‘masum’ olmadığıdır.
***
Orman yangınlarının çıkışı genellikle 3 nedene bağlanıyor.
Birincisi: İhmal ve dikkatsizlik.. Sigara izmariti, boş su ve meşrubat şişelerinin rastgele ve kırılarak sağa sola atılması.. Piknikçilerin yaktıkları ateşi gereği gibi söndürmemeleri ya da söndü zannıyla çekip gitmeleri.. Kibarca, özensiz davranış biçimi diyelim.
Çevreyi süsleyip güzelleştiren poşetler, pet şişeler, kullanılmış gazete ve peçeteler, çekirdek ve soğan kabukları, yiyecek artık ve atıkları yazımızın konusu değil !
Üçüncüsü ve en kötüsü: Kasıt !
Modası geçmiş olsa da tarla, mera açmak ve güzel ülkemize zarar vermek için çıkartılan sabotaj yangınları !
***
Kütahya özeline bakacak olursak; ülkemizin en zengin orman varlığı olan ‘sayılı’ illerinden birinde yaşıyoruz. Kıymet bilene, büyük bir nimet.
İlimizin %54’ü ormanlarla kaplı. Yurt ortalamasının iki katı.
Yakın geçmişte Tavşanlı Domaniç hattındaki Koca Yaylada.. Emet, Hisarcık ve Simav’da günlerce, haftalarca süren yangınları birlikte yaşadık.
Allah tekrarından ve beterinden korusun.
Selâm, sağlık ve esenlik içerisinde güzel bir hafta dilerim.
