Sanat Dalları Eğitimi Konseyi Genel Kurulunda konuşan Vali Musa Işın, Kütahya’nın sanat ve sanatçı şehri olduğuna dikkat çekerek sanatın estetik bir kaygıdan öte toplumsal bir sorumluluk taşıdığını da belirtti.
Kütahya Dumlupınar Üniversitesinde, Yükseköğretim Kurulu Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı (ÜAK) Sanat Dalları Eğitimi Konseyi (SDEK) Genel Kurul Toplantısı düzenlendi.
‘CUMHURİYETİN DEĞERLERİ ÖLÜMSÜZ OLACAK’
Türklerin tarih sahnesine çıktığımızdan beri kültür ve sanata her zaman önem verdiğini belirten Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, “Kütahya bir kültür sanat şehridir. Burada Türk medeniyetinin büyük düşünürleri ve sanatçıları yetişmiştir. Onlarla iftihar ediyoruz. Ama en fazla iftihar ettiğimiz, bağımsızlığımıza darbe vurmak isteyenleri bu topraklarda dize getirenlerdir. Bu topraklarda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, silah arkadaşlarının ve Türk milletinin bağrından çıkan Mehmetçik’in teri, canı ve mübarek toprağımıza akıttığı kanı olmasaydı bu topraklarda başka şeyler konuşuyor olurduk. Oysa ne mutlu ki, bugün bu topraklarda biz istiklalimizi, kültürümüzü, medeniyetimizi, sanatımızı konuşuyoruz. Dumlupınar’da bulunmak cumhuriyet tarihinin en büyük zaferlerinden birine tanık olan ve daha sonra hiçbir alanda bir adım bile geri atmayan bir milletin kültürüne ve sanatına ve medeniyetine tanık olmaktır. Sizlerin de bu düşünceyle farklı yerlerden Dumlupınar’a koşarak gelmeniz de bizi ziyadesiyle mutlu etmiştir. Cumhuriyet ilelebet yaşayacak ve cumhuriyetin değerleri sizin eserlerinizle ölümsüz olacaktır.” İfadelerini kullandı
‘KÜTAHYA KADİM MEDENİYETİMİZİN TEMSİLCİSİDİR’
Kütahya hem sanatıyla hem de sanatkarlarıyla var olan bir şehir olduğunu ifade eden Vali Musa Işın, Kütahya’nın tarihi ve kültürel açıdan zengin bir şehir olduğuna dikkat çekti. Vali Işın, “Burası kadim bir medeniyete sahip olan bir şehrimizdir. Selçukluların buraya adım attığı, bilahare Germiyanoğulları’nın hüküm sürdüğü, daha sonra özellikle Osmanlı ve Yıldırım Beyazıt’la birlikte ehemmiyeti olan bir şehzadeler şehridir. Bilahare hepimizin malumu olduğu gibi Kurtuluş Savaşı’nın son merhalesinin de yapıldığı topraklardayız. Ehemmiyetli bir ilimizdir Kütahya. Kadim medeniyetimizin temsilcisidir” diye konuştu.
‘RENKLERLE KONUŞTURULAN CAMİ: KOCA SEYFULLAH CAMİİ’
Şaphane’de bulunan ve Mimar Sinan’ın çırağı tarafından yapılan Koca Seyfullah Camii’nin eşsiz mimarisine ve sanat eserlerine dikkat çeken Vali Işın, “Sadece 42 tane cami o dönemde yapılmış ve hala hayattadır. Camiler var, türbeler var. Her birisi bir sanat şaheseri. Keşke her birisini görebilme imkânınız olsa. Aynı şekilde kütüphaneler var, hamamlar var. Şaphane’de bulunan, Mimar Sinan’ın çırağı tarafından yapılan ve adeta konuşan bir cami şeklinde olan Koca Seyfullah Camii’ni görebilseydiniz. Renkleri ben başka bir yerde görmedim. Sadece o camide resimler duvarlara setr edilmiş ve hem yaşam hem de yaşam ötesi resimlerle tasvir edilmiş bir camidir. Renklerle konuşturulan bir camidir. El yapması, ahşap aynı şekilde tavanı ve işlemeleriyle hakikaten güzel bir camii. Ecdadımız da tıpkı sizin gibi sanatı duvara dökmüşler, tavana, minareye, minbere dökmüşler, mihraba dökmüşler. İnşallah bizler de onlara layık olmaya çalışırız” diye konuştu.
Sanatın estetik bir kaygıdan öte toplumsal bir sorumluluk taşıdığını da vurgulayan Vali Işın, “Bu manada toplumun ayakta kalabilmesi, kültürün devamlılığı açısından sanatın son derece önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Sadece insanların fiziki olarak ya da biyolojik olarak tatmin edilmesi veya idamesinin olması mümkün değildir. İnsanın bir de ruh boyutu, akıl boyutu vardır. Bunun da doyurulması lazım. Bu ancak sanatla olabilir, musikiyle olabilir. Bunu biz ıskalamamalıyız” diye konuştu.
‘RUH VE BEDEN BİRLİKTELİĞİNİ SAĞLAMALIYIZ’
Son dönemde vahşi kapitalizmin insanları tüketime teşvik etmesiyle birlikte sanatsal ve manevi değerlerin göz ardı edildiği eleştirinde bulunan Vali Işın, “Özellikle son dönemlerde vahşi kapitalizmin insanları tüketime teşvik etmesiyle birlikte maalesef sanatsal değerler ıskalandı, manevi değerler ıskalandı. Gençliğimiz sadece tüketen bir gençlik haline getirilmek isteniyor. Biz öyle olmamalıyız. Biz, ruh ve beden birlikteliğini sağlamak durumundayız. Ruhsuz bir medeniyet olamaz. Ruhsuz bir toplum olamaz. Bizi biz yapan ruhumuzdur. Bunu da siz işleyeceksiniz. Sanatçılarımız, bilim adamlarımız, işleyeceklerdir bunu. Bunu sizden bekliyor bu toplum. Topluma karşı sizin de bizim gibi en az bir sorumluluğunuzun olduğunu söylemek istiyorum” diye konuştu.
