Kıbrıs Türklerinin uluslararası anlaşmalardan doğan egemenlik ve doğal gaz haklarının oldubittiye getirilerek Rumlar tarafından gasp edilmek istendiğine dikkat çeken MHP Milletvekili Ahmet Erbaş, 30 yıl önce bugün Azerbaycan Hocalı’da Ermeni zulmüne ve katliamına uğrayan soydaşlarımızı rahmetle ve minnetle andı
Milliyetçi Hareket Partisi Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)Genel Kurulu’nda Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kültürel İş Birliği Protokolün İmzalanması Hakkında konuşma yaptı.
100 yılı aşkın süredir Kıbrıs’taki kardeşlerimizin bir varlık mücadelesi sürdürdüğünü belirten Ahmet Erbaş, “1878 yılında adanın İngilizlerin hakimiyetine geçmesiyle orada yaşayan soydaşlarımız büyük baskılara karşı mücadele etmek zorunda kalmıştır. Yine 1931 Rum isyanı bahane edilerek soydaşlarımıza İngiliz sömürgesi zulmü yaşatılmış, İstiklal marşını ve ana vatani Türkiye Cumhuriyeti’ni anımsatacak her şey yasaklansa da Kıbrıs Türk Milleti direnerek diline, dinine, kültürüne her şeyin ötesinde Türkiye’ye bağlılığına sahip çıkmıştır. 1955 yılında Rumların adayı Yunanistan’a bağlamak için kurdukları EOKA terör örgütünün saldırılarına göğüs gerilmiş, 1960 yılında uluslararası anlaşmalarla kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nde iki eşit halktan biri olarak yer almasına rağmen, Rumların Kıbrıs Türk halkını yok etmeye yönelik planı ile şehitler vermiş, toprak kaybetmiş, dışlanmış ama Türkiye bağlılığından asla ödün vermemiştir. 11 yıl boyunca süren eziyetlere dayanarak, her türlü mücadele altında Türk varlığından ödün vermeden ayakta duran Kıbrıs Türk milleti, 1974 barış harekâtı ile huzura kavuşmuş 1983 yılında da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuştur.” Dedi.
‘NEFES BORUSU TÜRKİYE CUMHURİYETİ’
Birleşmiş milletlerin aldığı kararlarla Kıbrıs Türklerinin dünyadan izole edilerek ambargolar altında ezilmeye devam ettiğini ifade eden Erbaş, “Kurulan devletin de soydaşlarımızın da nefes borusu Türkiye Cumhuriyeti’dir” dedi. Kuzey Kıbrıs’ta enerji ve elektrik sıkıntısı hat safhada olduğunu, internet altyapısının çok zayıf olduğunu ve fiber optik ağın gelmesi gerektiğini vurgulayan Erbaş, uzmanların çözümü ile Kıbrıs’ta elektrik ve internet ağı örülmesi gerektiğine değindi.
Kıbrıs turizminin hem Kıbrıs için hem Türkiye için olmazsa olmaz bir gelir kaynağı olduğunun altını çizen Erbaş, “Bu sezon turizm patlaması olacağı belli olmuştur. Uçak fiyatları çok yüksek hem ek seferler hem de lokasyonlar artırılmalıdır. Anadolu Jet ve Türk Hava Yolları belki zarar edebilir ama Kıbrıs için bu zarara değer, acil şekilde Ercan havalimanı uluslararası seferleri açılmalıdır. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki ithalat ve ihracat mutlaka Türk lirası üzerinden yapılmalıdır. Ada’daki kardeşlerimiz de sterlin sevdasından vazgeçmelidir.” Şeklinde konuştu.
‘KENDİ GÖBEK BAĞINI KESMEYE HAZIR’
Ülkemizin koylarında yapılan açık deniz balıkçılığı teşvikler verilerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne taşınabileceğini ve oranın açık deniz balıkçılığın bir üssü olabileceğini belirten Erbaş, “Kıbrıs Türk toplumunu daha müreffeh bir yapıya kavuşturmak için birlikte adım atmaya devam edeceğiz. Hiçbir şekilde 1960 anlaşmalarında kazanılmış olan siyasi, eşit haklardan geriye gidilmesine müsaade etmeyeceğiz. Doğu Akdeniz’de uluslararası anlaşmalardan doğan egemenlik ve doğal gaz hakları bir oldubittiye getirilerek Rumlar tarafından gasbedilmek istenmektedir. Buna asla müsaade etmeyeceğiz. Kıbrıs Türklüğü kendi kaderini kendi tayin etmeye kendi göbek bağını kendi kesmeye hazırdır. Buna da kararlıdır.” İfadelerini kullandı.
30 YIL ÖNCE BUGÜN
Birleşmiş milletler himayesinde on yıllardır süregelen Kıbrıs görüşmeleri hiçbir işe yaramadığını ve bir arpa boyu mesafe alınmadığını ifade eden Erbaş, “Türkiye Cumhuriyeti’nin gücü de çok şükür ki bütün imkanları ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yanındadır. Ama her şeyden önce kalpler Türk milleti ile birlikte atmaktadır. Gazi meclisimizde Kıbrıs meselesinin partiler üstü olduğuna tüm milletvekillerimizin inandığını düşünüyorum MHP olarak Kıbrıs Türklüğünün eşit egemenliğine dayanan eşit uluslararası statüsünü tescil edecek tarihi ve stratejik kararını sonuna kadar desteklemekteyiz. 30 yıl önce bugün Azerbaycan Hocalı ‘da Ermeni zulmüne ve katliamına uğrayan soydaşlarımızı rahmetle ve minnetle anıyorum.” Dedi.
FATMA SÜMER
