LONDRA DEFİLESİ KRALİYET AİLESİNİ AYAĞA KALDIRDI

714

Londra’da yaptığı defile ile İngiltere Kraliyet Ailesinin ilk kez Türk Bayrağı önünde ayağa kalktığını ve belirten Cemile Gül, “Ben Atatürkçü Türk kadınını temsil ediyorum. Ülkemin kadınları adına ne kadar gururlandığımı anlatamam. Gelecek nesle köprü olmaya çalışıyorum.” Şeklinde konuştu

DPÜ’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü temalı söyleşi ve Kütahya’nın geleneksel kıyafetlerinin sergilendiği giyim gösterisi düzenlendi. Kütahya’nın geleneksel kıyafetlerinin sergilendiği gösteriye ev sahipliği yaptığı söyleşiye Doç. Dr. Pınar Yazkaç ile Cemile Gül konuşmacı olarak katıldı.

Kadın erkek eşittir söylemini üretip ardından da kadınlara -çaktırmadan- fazladan iş yüklenmesinin kadına şiddet olduğunu belirten Rektör Kazım Uysal,  Kadının toplumdan soyutlanmaya çalışılmasını, üretimde yer almamasını istemenin, kadından sadece annelik beklemenin doğru olmadığını vurguladı.

‘KÜTAHYALI HER KADIN SANATÇIDIR’

Kadının sanattaki gücünü göz ardı etmemek gerektiğinin altın çizen Rektör Uysal, “Kütahya özelinde kadınlarımız birer sanatçıdır. Kütahya bu anlamda bir marka. Bugünkü konuşmacılarımızdan Cemile Hanım, Kütahya özelinde o sanatçı kadınlardan biri. Kendisinin ünü sadece ilimizin değil, ülkemizin sınırlarını da aşmış durumda. Kütahya Güzel Sanatlar MYO Müdürümüz olmasının yanında Pınar Hocam iyi bir sanatçıdır. Kendisinin eserleriyle sanata olan katkısına bizler şahidiz” dedi.

Kütahya’nın Somut Olmayan Kültürel Mirası Daneler Oyaları başlıklı bir sunum yapan Doç. Dr. Yazkaç, “Dane, kare şeklinde muhtelif renklerde mermerşahi tabir edilen bezin üzerine boya ile çiçekler ve dallar ahşap kalıplarla baskı yapılarak veya elle fırça ile boyanarak hazırlanmıştır. Danelerin kaynağı İstanbul veya Tokat Üsülü baskı yapılarak elde edilen tamamen kök ve toprak boyalarla renklendirilmiş danelerdir. Tarihine baktığımızda Kütahya ili, her dönemde sanat ve folklora öncülük yapan bir kent olmuştur. Şairleri koruyan Germiyanoğulları’na ve bestekar padişahlarıyla ünlü Osmanlı’nın şehzadelerine ev sahipliği yapmıştır. Ayrıca Kütahya, Anadolu kadın giyim kültürü alanında çok zengin bir koleksiyonun sahibidir. Anadolu’nun her yanında kendine has folklorik, özellikle bölgenin kültürünü yansıtan giysileri vardır. İç Anadolu, Marmara ve Ege bölgeleri kavşağında bir geçiş noktasında bulunan Kütahya’nın, özellikle kadın giyimi konusunda Anadolu’nun başka hiçbir yerinde olmayan bir farklılık ve zenginliği bulunuyor” ifadelerini kullandı.

‘KÜTAHYA’DAKİ OYA ÇEŞİDİ 300’Ü AŞKIN’

Kütahya’nın Germiyan ve Osmanlı saray giysilerinin etkisi altında en kaliteli ipek, kadife, atlas kumaşların ve nakışların kullanıldığını hatırlatan Yazkaç, “Kütahya’da oyacılık, iğne oyacılığı biçiminde genellikle danenin çevresini süsleyen bir sanat olarak gelişmiş. İlimizde 300’ü aşkın oya çeşidinin tespit edildi ve halen yeni buluşlarla iğne oyalarının çeşitleri artıyor. Dane oyaları isimlerini daha çok çiçeklerden almıştır. Bunlara Karanfil Oyası, Bademli, Gül Oyası, Beyaz Zambak Oyası, Nergis Çiçeği Oyası Menekşe Oyası, Özerlik Çiçeği Oyası gibi örnekler verebiliriz. Öte yandan Kütahya ilinin merkezinde oyalarının sosyal yaşam ve siyasi olaylardan da etkilendiğini görürüz. Meclis Kuruldu Oyası, Zeki Müren Oyası, Türkan Şoray Kirpiği, Teyyare Oyası, Etli Eltiye Küstü, Malak Sattıran Oyası, Kiremit Sattıran Oyası, Yanıkuzulu Oyası, Süreyya Kirpiği, Yar Yare Küstü, Zerren Kadeh Oyası, Çarkıfelek, Gönüldolabı, Paşa Nişanı Oyası, Zengin Taktı Fakir Baktı Oyası, Mecnun Yuvası gibi yüzlerce isimle iğne oyalarının motiflerinin günümüze kadar taşındığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Dünya literatürüne, ‘Türk Danteli’ olarak giren iğne oyasının motifleri, kadının hayal dünyasının ürünü olup, rengârenk iplerle işlenerek uzun yıllar aile içi ilişkilerde iletişim aracı olarak kullanıldığına değinen Yazkaç, “İğne oyasıyla nakşedilen dokumalarda ümit, sevgi, acı, pişmanlık, öfke, düş kırıklığı, mutluluk gibi duygular dile gelmiş. DPÜ Bilimsel Araştırmalar Projesi Koordinatörlüğü bünyesinde yürütülen proje kapsamında bir kültür hizmeti olarak Kütahya’ya armağan etmek üzere hazırlanan ve benim de proje koordinatörü olarak editörlüğünü üstlendiğim ‘Kütahya Dane Oyaları’ aldı kitabımızı baskıya hazır duruma getirdiğimizi de sizlerde paylaşmaktan memnuniyet duyuyorum. Üniversitemiz tarafından baskısının yapılacak bu kitap, çok kısa süre içinde sanatseverlerle buluşacak.” Dedi.

‘Kütahyalı Kadın Girişimci Gözüyle: Kınalı Eller’ başlıklı sunumu ile sahnedeki yerini alan Cemile Gül, “Osmanlı’nın gelinliği, Kırmızı Tefe Başı Kıyafeti olarak adlandırılmıştır. Günümüzün beyaz gelinliği ise bize İtalya’dan ithal moda olarak gelmiştir. Kütahya’da hala gelin kızlarımızın gelinliği kırmızıdır. Geleneksel Osmanlı Kınası Kınalı Eller projem de bu geleneği tekrar canlandırmak amacıyla hayata geçirdiğim bir projedir. Gerçek Türk Kına Gecelerini yaşatmak ve gençlerimize sevdirmek amacıyla yola çıktık. Amacım, ‘Kınalı Eller’ projesiyle adet ve göreneklerimizi doğru ve güzel bir biçimde gençlere aktarmak; kıyafetlerimizin bozulmamış hâliyle o dönemde kına geceleri nasıl yapılıyorsa bugün de Kütahya yöremizi yansıtan kına geceleri organize etmek ve bu geleneğimizi tüm ülke çapında tekrar yaygınlaştırmaktır” ifadelerini kullandı.

‘ATATÜRKÇÜ TÜRK KADININI TEMSİL EDİYORUM’

Türkiye’nin kültürünü ve özünü, kadınların kıyafetlerine işlediği birbirinden güzel motiflerle dünyanın her yanında tanıtmayı amaçladığını söyleyen Gül, “Ben Atatürkçü Türk kadınını temsil ediyorum. Londra’da yaptığımız defileden sonra büyükelçimizin beni arayarak İngiltere Kraliyet Ailesinin ilk kez bir bayrak önünde ayağa kalktığını ve bunun da Türk bayrağı olduğunu söylediği bir telefon aldığımda ülkemin kadınları adına ne kadar gururlandığımı anlatamam. Gelecek nesle köprü olmaya çalışıyorum. Tüm çabam gençlerimize kültürümüzü ve özümüzü aktarmak için. El sanatlarımızın yaşatılması, nesilden nesile aktarılması, sevdirilmesi ve ekonomiye kazandırılması için hâlâ aynı gayretle çalışıp üretiyorum. Kütahya’da doğdum büyüdüm ve vatanımdan ayrılmayı hiçbir zaman için düşünmedim. Ne olursa olsun Kütahya’da kalıp yeni öğrenciler yetiştirmeye devam edeceğim. Bu çabama destek veren Kütahya Dumlupınar Üniversitesinin yeri bende hep ayrıdır. Üniversitem ne zaman isterse ben Kütahya kültürünü tanıtmak için elimden ne gelirse yapmaya hazırım” dedi.

Konuşmaların ardından Doç. Dr. Pınar Yazkaç ve Cemile Gül’e, Prof. Dr. Cengiz Duran tarafından Kütahya’nın kültür öğelerinin yaşatılması ve gelecek nesiller aktarılması konusundaki çabalarından dolayı plaket ve çiçek sunumu yapıldı. Etkinlik daha sorna Gül’ün Osmanlı Kadın Kıyafetleri Koleksiyonun tanıtıldığı giyim gösterisiyle devam etti ve Kütahya Folklorunun en önemli oyunu Ferace Zeybeği ile sona erdi.




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *