RESİM ve FOTOĞRAF…           

1906

Resim[1]  (Arapça resm)  ve ressam… Fotoğraf (Fransızca photographier)  ve fotoğrafçı… Resim, fotoğrafı da kapsayan geniş anlamlı bir kavram… Fotoğraf yerine resim denebildiği halde, resim yerine fotoğraf kelimesi kullanılamamakta… Bakılarak hayâl edilerek tasarlanarak el maharetiyle fırça vb. malzeme kullanılarak kâğıda vb. malzemelere aktarılan görüntülere resim; fotoğraf makinesi vb. cihazlarla hafızaya kâğıda vb. malzemelere aktarılan gerçek görüntülerin birebir kopyalarına fotoğraf denmekte…  El maharetiyle fırça vb. malzeme kullanılarak fotoğraflara bakılarak resim yapılması mümkün… Resimlerin fotoğraflarının da çekilmesi mümkün… Ressam gördüklerini değil; hissettiklerini ve yaşadıklarını resmeder… Fotoğrafçı gördüklerinin fotoğraf makinası ya da benzeri bir cihaza sığan kısımlarını becerilerini kullanarak kaydeder, fotoğraflar… Ressam ve fotoğrafçı görüntülerle, şekillerle; müzisyen seslerle; yazar ve şair kelimelerle fikirleri kaydeder… Sanat, tespitin düşüncenin hayâlin buluşun sistemli bir şekilde ve üslûpta, resimde müzikte yazıda vb. eserlerde ve işte dillendirebilmeye çalışılmasındaki sıradan olmayan başarıyı ve süreçlerini kapsar… Bütün mesele sanatın küfür kulvarında değil, fikir kulvarında olmasıdır… Sanat adına yapılan garâbetler ve fâcialar başka nasıl izâh edilebilir? Teknoloji marifetiyle, resimlerin ve fotoğrafların gerçek halleri üzerinde değişiklikler yapılması da mümkün…“Resim, evleri dekore etmek için yapılmaz. Resim, düşmana karşı savunma veya saldırı amacıyla kullanılacak bir silahtır.” (Pablo Picasso)… Canlı cansız varlıkların tanımlanmasında ve kimliklerde resim ve fotoğraf, önemli bir teknoloji ve sanat… Fotoğraf ve resim kötü amaçla kullanıldığında ve tabuları ve kavramları zihinlerimizde ve görsel âlemde taşlaşan bir medeniyet ürünü hâline getirdiğinde tehlikeli bir silah… Tıpta anestezi[2] olmadan ameliyatların büyük bir çoğunluğu nasıl yapılamazsa fotoğraf ve resim de öyle… Bıçak gibi… Bıçak, canlıları katletmek maksadıyla kullanıldığında uygun değil; bıçak (neşter), vücuttaki kurşunu çıkarmak için son derece uygun! “Ameller, niyetlere göredir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır…” (Hadis-i Şerif)…

1860’lı yılların sonrasında iki boyutlu imajların[3] hareketli olarak gösterilmesi mümkün olmuş… Önceleri izleyicinin akış halindeki resimleri görmesi için özel bir aygıtın içine bakması gerekmekteydi… 1880’lere kadar olan gelişmelerle kameraların gerçek zamanlı görüntüleri yakalaması filme kayıt edilmesi ve perde üzerine yansıtılarak seyredilebilmesi mümkün olmuş… Hareketli resimler/görüntüler (motion pictures) ve ulaşılan bugünkü teknoloji… Seslerin ve görüntülerin kaydedilebilmesi… Resim ve fotoğrafla başlayan sanat serüveninin ses-söz-yazı-görüntü kayıtlarının cep telefonlarımıza taşınması sürecine evrilmesi… Teknolojik yazılımlar, uygulamalar ve sosyal medya platformu… Her bir şeyi, resmin çözünürlük kalitesine bağlı olarak aplikasyonlarla yapabilir hâle geldik… Yine de işin ehli olanların, ressamların, fotoğrafçıların ve kameramanların pabuçları dama atılamaz elbette… En iyi makina en iyi fotoğrafı çekebilseydi en iyi daktiloya / bilgisayara / klavyeye sahip olan birinin en iyi hikâyeyi-romanı-şiiri-yazıyı yazabileceğinden bahsedebilirdik… Dahası, fıkraları-hikâyeleri-yazıları-şiirleri sadece sözcüklerin sırtına yükleyebilseydik, fotoğraf ve video çekmeye ihtiyaç duymazdık… Fotoğraflar ve videolar doğruları yorum yapmaya gerek olmadan yansıtırlar; fotoğrafları, videoları çekenler ise doğruları bir taraflara çekebilirler… Görüntü kadraja girince pozun mahiyeti ve maliyeti geri planda kalır… Fotoğrafı veya videoyu çekenin deklanşörü ve açıyı bilmesi de önemli tabii… Fotoğraf ve sinema, gerçeğin yansıması, yansıtılması veya gerçeğin çarpıtılması mı? Fotoğraflara ve videolara sonradan yapılabilen müdahaleler ile algı operasyonları da imkânsız değil, teknoloji sayesinde… Fotoğraf ve video çekimi, geçmekte olan gerçek anın görüntüsünü-sesini, gerçeğin gölgesi olarak yakalamaya çalışılma işi… Fotoğraf ve video yeterince iyi değilse, sorun mesafe ya da fotoğrafı, videoyu çekenin ustalığı söz konusu olur… İyi bir fotoğraf, iyi bir video/film, bir hakikati anlatan, ruha dokunan ve izleyiciyi bunu gördüğü için farklı kılan sanat ürünüdür… Çekilen manzara fotoğrafı veya videosu, çekenin sanattaki maharetini ve ruh hâletini de yansıtır…  Fotoğraf ve video çekmek insanın gözünü, aklını ve yüreğini aynı hizaya getirmeye çalışması gibi olsa gerek. Zamanın bir diliminde bir olayı bir nesneyi görmeye çalışma çabası ve gerçeği anlamaya çalışma gayreti bu… Bu sebeple çekilen görüntüler ve kayıtlar, ibrazı istenen adli vesikalar olabilmekte… Resim, varlıkların doğadaki görünüşlerinin yakalanmasından ibaret değil elbette… Fotoğraf için de geçerli olan, ressamların doğada var olmayan imgeleri kullandıkları figüratif resim (gerçeküstücü resim) diye bir akım var… Vesikalık fotoğraflarımızı neden stüdyoda çektiriyoruz? Çekilen fotoğrafın ve videonun nasıl çekildiği de kimliğimizin yansıması olmakta… Bir muhabir, bir bakış ve bir yaklaşım… “Ben bir fotoğraf çekmek için aylarca dolaştığımı bilirim. İspanya’yı çok severim. Bu ülke içerisinde istediğim pozları çekebilmek için 10 bin kilometre yol kat ettim. Madrid’de fotoğraf çekebilmek için öncelikle İspanya tarihini iyi bir tarihçi kadar öğrenebilmek gayreti ile yüzlerce eser okudum. Toplumu, insanları, yaşayışlarını araştırdım. Ondan sonra fotoğraf makineme elimi attım ve bir foto muhabiri olarak çalışmaya başladım. Başarının sırrını öğrenmek istiyorsanız siz de bu yoldan yürüyünüz…”  (Eugene Smith)… Picasso’ya, eserlerinin ne anlam ifade ettiği sorulmuş. “Kuşların ne cıvıldadığını anlıyor musun?” “Hayır. Ama yine de dinliyorsun.” cevabını vermiş… Resim ve fotoğraf, kelimeleri olmayan nesir ya da manzum bir eser; film ise girişi ve çıkışı mevcut, uzunca olanı… 

Kadim medeniyetimizden bir misâl verelim… Fatih Sultan Mehmed, iyi bir eğitim almış; Arapça, Farsça, İtalyanca, Yunanca, Latince, Sırpça, Slavca, İbranice dillerini öğrenmiş; iyi bir bahçıvan, iyi bir şair, iyi bir hükümdar, iyi bir komutan, yeni savaş araçları icat eden ve bizzat hesaplamalarını yapıp imâline katılan iyi bir mühendis… “İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur.”  (Hadis-i Şerif) müjdesine mazhar olan Fatih Sultan Mehmed… Fatih Sultan Mehmed Han’ın portresi[4] … 1453-1479 yılları arasında Venedik ile Osmanlılar arasında birçok çatışmalar yaşanmış… Barış sonrasında Fatih Sultan Mehmed’in talebi üzerine Gentile Bellini 1479 yılında İstanbul’a gelmiş; 16 ay boyunca İstanbul’da kalmış ve Fatih Sultan Mehmet’in ünlü portresinin yanı sıra birçok tablolar ve çizimler yapmış… Fatih Sultan Mehmed’in portesine baktığımızda zihnimizde resmedeceğimiz kişiyi, karakteri ve sahip olmamız gereken entelektüel/münevver/aydın rol model kişiliği daha iyi anlayabiliriz…  Resim ve fotoğraf… Resmedilen kişi ve sanat… Tarihî, millî ve kadim medeniyet değerlerimizi doğru anlayabilmek… Tarihî misyonumuzun ve vizyonumuzun gereklerini yerine getirebilmek…  

Bu minvâl üzere Dünya İnsanî Yardım Gününü (19 Ağustos) idrâk edelim… Bu anlayışla, Dünya Fotoğraf Gününde (World Photo Day -19 Ağustos) yapılacak etkinlikleri bir başka zâviyeden değerlendirelim… Selam, sevgi ve saygılarımla.

[1] resim: (Ar. resm) 1. Bir nesne, bir canlı yâhut tabiatın kara kalemle, sulu / yağlı boya ile kâğıt, bez vb. bir yüzey üzerine yapılan benzeri, tasvir, timsal; 2. Fotoğraf, 3. Görünen veya tasavvur edilen şekilleri çizme sanatı, 4. Tören, merâsim, 5. Tarz, şekil, biçim, üslûp, 6. Âdet, usûl, 7. Bâzı işlerden veya eşyâdan alınan vergi yâhut harç, 8. Plan, taslak.

[2] anestezi: 1.uyuşturucu bir ilaç ya da herhangi bir hastalık nedeniyle vücudun bütününde ya da bir bölgesinde duyuların azalması ya da yok olması, duyum yitimi, 2.uyuşturucu bir ilaç vererek ağrı duyumunu ortadan kaldırıp uyutma, duyumsuzlaştırma.

[3] imaj: 1.Bir kimsenin ya da topluluğun başkalarında yarattığı izlenim, 2.İmge, 3.Bir kimse ya da topluluğun başkalarında bıraktığı izlenim. 4.Genel görünüm, izlenim. 5.Duyu organlarının dıştan algıladığı bir nesnenin bilince yansıyan benzeri.

[4] portre: Bir kimsenin belden yukarısını gösteren fotoğrafı ya da yağlıboya, suluboya vb. ile yapılmış resmi

Zafer NEFER, 12.08.2022 11.11, Kütahya




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *