Bugünlerde emekliler büyük hayal kırıklığı yaşıyor. Sebebi kendilerine yapılan yüzde 25’lik maaş artışı. Hangi emekli ile karşılaşsam yüzünde bunun burukluğu. Çoğunlukla reylerini sayın Reise ve AK Partiye verdiklerini sandığım o vefakâr insanlar, muarızlarının tenkitlerine maruz kalmalarına rağmen içine atarak bir şey demiyorlar. Ruhlarındaki vatan ve reis sevgisi bunu engelliyor. Birileri tahrik etmeye yeltense de o koca çınarlardan bir yaprak düşüremeyecekler.
Aşırı sıcaklardan ve zamlardan kavrulan emekliye reva görülen yüzde 25’lik maaş artışı belki bugün bir nebze rahatlatsa da yarın dertlerine derman olmayacak. Özellikle akaryakıttaki ÖTV artışı olmak üzere iğneden ipliğe gelen zamlar devam ettikçe sıkıntı dahada büyüyecek. Enflasyon ve döviz artışları durdurulmadığı taktirde emeklinin alım gücü düşeceğinden verilen zammın kısa sürede eriyip gideceğini gösteriyor.
Dışarıdan ve içeriden kaynaklanan küresel sorunların iktisadi sıkıntılarımıza yol açması özellikle dar gelirliler olmak üzere hepimizi etkiliyor. Zamların her yanımızı kuşattığı zamanda bir kesime yüksek oranda maaş artışı sağlanırken, emeklilerin mahrum bırakılması doğrusu adil olmadı. Biliriz ki bizim emeklimizin gözü gönlü toktur kimsenin parasında pulunda gözü yoktur. Paylaşmasını da bilir yardım elini uzatmasını da. Ancak kişi yeterince alamadığını başkasıyla paylaşamaz.
Hani denir ya ” Her yaşın belli bir hali vardır” diye. Umduklarını verilmeyen emeklilerin hali pür melali zamların zulme dönüştüğü bugünlerde pekte iyi değil. Kontrolsüz piyasaların altında ezilen emeklilerimiz kendilerine reva görülen düşük artıştan üzüntü duymaktalar. O vefakâr insanların daha fazla mağduriyet yaşamaması, kalan ömürlerini rahat ve huzur içinde geçirmelerini sağlamak için durumlarının yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Eğer bu mümkün değilse genel ve yerel yönetimler çok sıkı denetimler yaparak mutlaka piyasaları kontrol altına alarak toplumu umutsuzluk girdabından kurtarmalılar. Zamlar durdurulamaz, çalışanlarla arasındaki makas daraltılmaz, seyyanen bir katkı sağlanamaz ise emekliler bedensel ve ruhsal çöküntü yaşayacaklardır.
Emeklileri tatmin etmeyen yüzde 25’lik maaş artışını yetersiz görüp beklentilerini dile getirmem yanlış anlaşılmasın. Muhalefet yani millet ittifakı kazansaydı halimiz bugünden daha iyi olmayacağı aşikar. Zira ana muhalefet partisinde yaşananlar ortaya çıkınca bu kanaate varıyorsunuz. Bunları derken sakın herkesin mustarip ve şekvacı olduğu pahalılığı makul göstermeye çalıştığım sanılmasın. Zira bıktıran zamlar kimlik ve parti sormuyor. Geleceğimizin daha güzel olması temennisiyle sağlıkla kalın bizimle kalın değerli GAZETE KIRKÜÇ okurları.
Az daha unutuyordum. Pazartesi günü Gazeteciler ve Basın Bayramıydı. 24 Temmuz 1908 tarihinde Basından sansürün kaldırılışının 115.yılını kutladık. Basında sansürün kaldırışıyla birlikte büyük bir gelişim gösteren basınımız devletimizin sağladığı hürriyet ortamında hem kendini geliştirmiş hem demokrasinin yerleşmesine ve ülkemizin ilerlemesine önemli katkıda bulunmuştur. Ülkemizin yararına olan bu unsurların yanında maalesef birtakım manipülatif ve asparagas haberler yaparak zarar verenlerde olmuştur. Ülkemizi fakir, kadim kültürümüzü hakir gören zihniyet gazetecilerin saygınlığını maalesef aşındırmıştır. Yerel gazetelerimiz her zaman yerlilikten, millilikten ve demokrasiden yana oldukları için mensuplarına zararı olmamıştır ama,” Kurunun yanında yaşta yanmıştır.” Kendi içinde demetim mekanizmasını çalıştırarak ülkemiz ve ilimiz insanına fedakârca hizmet eden tüm gazetecilerin 115. Basın Bayramını en içten duygularımla kutluyor esenlikler ve başarılar diliyorum.
