İMZA…

1264

İmza (Arapça,  imḍā); bitirme, geçirme, icra etme anlamında… İmza (signatür, Latince, signare; İngilizce, signature); kişinin el yazısı ile kendi adı veya kendisine ait anlamlı bir şekil veya kelime olan, kişinin belgede yazanı onayladığı ve ona uyacağını gösteren özgün bir yazı veya sembol, işaret… İmza, isim ve soyadının kullanılması ya da ismin kısaltılması ve soyadının yazılması… İmza; bireyin belirli bir konudaki iradesini dışa yansıtan bir araç… Otograf, sanatsal imza… Mobil imza, elektronik imza ve dijital imza… İmza sirküsü, şirketler arasındaki ticarî sözleşmelerde her türlü resmî işlem için bir şirketteki yetkili kişi veya kişilere ait imza örneklerinin bulunduğu resmî belge… İmza beyannamesi, kişinin notere kimliği ile birlikte başvuru yapması üzerine belirli ücret karşılığında hazırlanan, üzerinde nüfus bilgileri ile imza örneklerinin olduğu belge… İmza; bir yazarın, şairin veya sanatçının kendine özgü üslubu, tarzı veya ifade biçimi… İmza, uygarlığın sanat olarak açıklanmış formatı…‘İmza’ diye bilinenler… ‘İmza’;  Franck Thilliez tarafından kaleme alınmış bir Fransız polisiye romanı… İmza, Zonguldak’ın güncel haber kaynağı, yerel gazete… İmza; ‘Jet Fadıl’ olarak tanınan Siirtspor Başkanlığı da yapmış olan Fadıl Akgündüz’ün, Siirt’te 2011 yılında kuracağını söylediği, ancak sadece hayâlde kalan otomobil fabrikası…

İmza, bir belgenin veya nesnenin sahipliğini, geçerliliğini belirlemek, korumak, belge veya nesne üzerinde yapılan herhangi bir değişikliği engellemek ve sahibinin kimliğini teyit etmek için gerekli… İmza alanına ad, soyad ve varsa unvan okunaklı bir şekilde yazılmalı… İmzada ne kadar karakteristik ve kişisel özellikler olursa, imza o kadar güvenceli… İmza atmak, bir kişinin belge veya nesne üzerindeki sahipliğini belirttiği ve belgenin veya nesnenin geçerli olduğunu doğruladığı bir işlem… İmza, öylesine yazılan çizilen sıradan bir işlem değil… Kişi, borç senedini borçlu sıfatıyla imzalamışsa ‘Borcu ben kabul ediyorum, borcu ben ödeyeceğim.’ şeklinde yazılı taahhütte bulunmuş olur… İmza atmanın doğru yolu, belge veya nesne üzerindeki imza alanına belirgin ve özgün bir şekilde imza atmaktır veya elektronik imza protokolünü izlemektir… İmza atarken son derece dikkatli olunmalı… İmzalama, bir belgenin veya nesnenin yasal olarak kabul edilmesi için gerekli ve birçok hukukî anlaşmanın temelini oluşturmakta… Bir belgenin imzalanması; belgenin içeriğinin bilindiği, belgede bulunan yazıların niteliğinin bilindiği, yükümlülüklerin anlaşığını kabul etmek demek… Resmî bir belgede imza ve mühür, son derece mühim…

Başka birinin imzasını taklit etmek, yasa dışı ve ciddi bir suç… İmza atarken, belge veya nesne üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadığından emin olmak lâzım… Belgede bir değişiklik yapılması gerekiyorsa, önce değişiklik yapılmalı ve sonra imzalanmalı… Bir belge imzalanmadan önce mutlaka iyice okunmalı… Unutmayalım, imza atmak, bir belgeye veya bir anlaşmaya onay vermek veya taahhütte bulunmak anlamında… İmza atarken, imzanın zeminden etkilenmemesi için belgenin altına birkaç kâğıt veya yumuşak karton konulmalı… İmza, uzun süre kalan mavi mürekkepli kalem ile atılmalı… İmza, belge türüne ve kullanım amacına bağlı olarak değişebilir… El yazısı imzası, belgenin altına elle yazılan imzadır; kişisel karakteristikleri yansıtarak güvenilirliği artırır… Mühür imzası, bir mühür veya damga kullanılarak yapılan bir imzadır… Mühür imzası, resmî belgelerde kullanılır… Elektronik imza, bir belgeye elektronik olarak eklenen bir imzadır. Elektronik imza, belgenin doğruluğunu ve bütünlüğünü korur ve hukukî olarak geçerli kabul edilir. 5070 sayılı ‘Elektronik İmza Kanunu’nda yer alan şekliyle elektronik imza; başka bir elektronik veriye eklenen veya elektronik veriyle mantıksal bağlantısı bulunan ve kimlik doğrulama amacıyla kullanılan elektronik veriyi tanımlar. Elektronik imza; bir bilginin üçüncü tarafların erişimine kapalı bir ortamda, bütünlüğü bozulmadan (bilgiyi ileten tarafın oluşturduğu orijinal hâliyle) ve tarafların kimlikleri doğrulanarak iletildiğini elektronik veya benzeri araçlarla garanti eden harflerden, karakterlerden veya sembollerden oluşur…

                Her bir şeyin elektronik ortama aktarıldığı günümüzde, artık elektronik imza (e-imza) daha önemli… Elektronik imza, imzalanan metine göre farklılık göstermekte… Elektronik imza sayesinde, veri bütünlüğü korunmakta, kimlik doğrulama ve onaylama yapılmakta ve elektronik ortamda yapılan işlemler inkâr edilememekte… 5070 sayılı Kanun’da ‘güvenli’ elektronik imza oluşturma araçları ve nasıl kullanılacağı belirtilmiş… Elektronik imza; bankalar ve finans kurumları, şube ağına sahip sigorta şirketleri, kamu kurum ve kuruluşları, holdingler ve diğer büyük şirketler, üniversiteler, yüksek iletişim ve bilgi güvenliği gereksinimi olan organizasyonlar tarafından kullanılmakta… Meselâ, kamusal alandaki uygulamalar, her türlü başvurular (ÖSS, KPSS, LES, pasaport vb.)… Kurumlar arası iletişim (Emniyet Müdürlükleri, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlükleri vb.)… Sosyal güvenlik uygulamaları… Sağlık uygulamaları (Sağlık personeli – hastaneler – eczaneler)… Vergi ödemeleri… Ticarî işlemler… İnternet bankacılığı… Sigortacılık işlemleri… Kâğıtsız ofisler… E-sözleşmeler, e-siparişler… Elektronik oy verme işlemleri…

                Sözün senet sayıldığı devirler geride kaldı, maalesef… Sözün ve işlemin kayıt altına alınması önemli… Kayıt altına alınan belgenin taraflarca imzalanması mühim… Bir belgeye atılan sahte imza ise, çalmanın kılıfına uydurulmuş hâlidir bu…  Sahte ya da taklit imzanın; şekilsel olarak ne kadar iyi benzetilse de gerçek imzada bulunan karakteristik detayları yansıtması imkânsız… Borç senedine veya sorumluluk gerektiren belgeyi imzaladığı hâlde, daha sonra imzayı kendisinin atmadığını, başkaları tarafından taklit edilmiş olabileceğini, bir kimsenin, iddia etmesi ve kendine ait imzayı inkâr etmesi ise, çalmanın, iç etmenin, sorumluluktan kaçmanın çifte kavrulmuş hâli… Bu, birinin hem suçlu hem güçlü olmasının, yüzsüz olmasının göstergesi… İmza atmak, insanın kimlik bunalımını kâğıda aktarmasının bir yolu mudur acaba? Kimi imza atar, kimi hava atar… Kimi imza çeker, kimi ah çeker, iç çeker… İmza, sıradan bir eylem değil… Bir imza ile hayatı değişir, bir imza ile mutlu olur, bir imza ile hayatı kararır, insanın… “Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler.” (Nazım Hikmet Ran)…  İmzayı kâğıda atmak, en kolay olanı… Önemli olan yüreklere dokunabilmek ve yüreklere imza atabilmek… “Suratımda her suç bir ayrı imza, benmişim kendime en büyük ceza!” (Necip Fazıl Kısakürek)… “Ben abdestsiz hiçbir devlet işine imza atmadım.” (2. Abdülhamit)…  İmza, son noktayı koymak… Korkularına esir düşen biri, asla mükemmel şeylere imza atamaz… İmza, öylesine sihirli bir nokta ki, işin dedikodusuyla meşgul olanlar, sonrasında sadece üç nokta olurlar…  Son noktayı koymak, imza atmak, böyle bir şey… Şayet bir şeyi yazıp, altına imza koymak istemiyorsak, o şeyi söylememek gerektiğini bilmeliyiz…  

                Her an, en azından günde beş defa Yaratan’a ulaşmak mümkünken, kendini ulaşılamaz görenlerin, hayranlarına imza atmada bile nazlı davranmaları çok tuhaf… İmzamızı, dağa taşa kazısak ne yazar… İmza atsak ya da atmasak, atoma, atomaltı parçacıklara, bilemediğimiz en büyük ve en küçük noktaya kadar atılan imzayı göremedikçe, her şey boşuna gayret… Hayret ki hayret, aymazlığın dibe vurmuş hâlidir bu… Yaratan’ın her bir şeyde imzasını görememek, üstelik bunu yaklaşık 2,5 milyon gigabyte kapasiteli beynimizle algılayamamak…  Küçük bir imzayı atarken, büyük düşünmeli insan… İnsan, yaptıklarına attığı imzasıyla iz bırakır… Selam, sevgi ve saygılarımla.




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *