BİTKİSEL ÜRÜNLER KİŞİNİN MİZACINA UYGUN OLMALI

686

KAŞ YAPARKEN GÖZ ÇIKARMAYIN

Kütahyalıların Ramazan ayında değişen beslenme alışkanlıklarına değinen Şifa Hatun Aktar İşletme Sahibi Emek Erkurt, “İnsanların mizacına bakılarak bitkisel ürünler kullanılması gerekiyor. Başka türlüsü fayda değil zarar getirir” sözleriyle bitkisel ürünlerin bilinçli kullanımının önemine dikkat çekti.

Şifa Hatun Aktar İşletme Sahibi Emek Erkurt, Ramazan ayında yaşanan tansiyon, şeker, hazımsızlık gibi sorunlarda aktarlardan alınacak ürünlerin kulaktan dolma bilgilere yerine, işin ehline danışarak kişiye özel ürün kullanımının çok önemli olduğunu belirtti.

‘RAMAZANDAN SONRA

HALLEDERİZ’ GELENEĞİ VAR

Ramazan ayında bitkisel ürünlere rağbet olmadığını ifade eden Erkurt, “Vatandaş, “Benim şekerim yükseldi, tansiyonum düştü” diyerek bir ürün talebinde bulunmuyorlar. Baharatlar satılıyor ramazan ayında. Detoks tarzında ürünlere talep yok.” dedi. Kütahya’da Ramazan aylarında çeşit çeşit yemeklerle hazırlanmış iftar sofraları kurulduğunu belirten Erkurt, “Kütahya yemek konusunda sofrayı donatmak isteyen bir kültüre sahip. O yüzden ramazan ayında vatandaşlarımız genel olarak ‘Ramazan geçsin diyet yaparım, Ramazan bittikten sonra hallederiz’ dediği için aktarlarda satışlar düşer” dedi.

Ramazanda daha çok hurma, helva çeşitleri, tatlı bulunduran aktarların satışlarının arttığına değinen Erkurt, “Biz sadece bitki üzerine çalışma yaptığımız için Ramazanın başlangıcından itibaren dükkânı açma saatini bile ileriye çektik” şeklinde konuştu.

‘KULAKTAN DOLMA BİLGİLERLE

HAREKET ETMEYİN’

Ramazan ayında yaşanan hazımsızlık, tansiyon, şeker gibi sorunlar için de hiçbir vatandaşın kulaktan dolma bilgilerle hareket etmemesi gerektiğini vurgulayan Erkurt, doktor tavsiyesinin bu noktada çok önemli olduğunu belirtti. Vatandaşın önce doktoruna yaşadığı sorunu anlatması gerektiğini dile getiren Erkurt, “Doktora, şu aktarda şöyle bir ürün var, içeriği de bu derse, mevcut kullandığı ilaçlarla beraber o ürüne onay verirse kullanmalı. Kaş yaparken göz çıkarmamak gerekiyor” dedi. Dükkâna gelen kişinin aktardan bir ürün talep ettiğinde vatandaşın kronik hastalığı var mı? Hangi ilaçları kullanıyor? Bilmek gerektiğinin altını çizen Erkurt, “Yeşil reçete ile alınan ilaçlarla bazı bitkilerin kullanımı kişiyi zehirleyebilir.” Dedi. Bunların hepsini dikkate alarak kişiyi yönlendirmek gerektiğini açıklayan Erkurt, kulaktan dolma değil bilgilerle ilerlememek gerektiğini vurguladı.

‘DOĞRU KULLANANLAR FAYDA GÖRÜR’

Atom tedavisi gören, kemoterapi gören, yeşil reçeli, antidepresan ilaçları kullanan birine bazı bitkiler önerildiğinde karaciğerinin mahvolma ihtimali olduğunu açıklayan Erkurt, “Bunun aksi yapılırsa ne oluyor? Piyasa da aktarlar kötü olarak görülüyor. Bilinçsiz bir şekilde kullandırıldığı için doğal olarak kişi ‘Ben aktara gittim bitkisel ürünler aldım ama yataktan kalkamadım ’diyor. O yüzden kişiyi tanımak ve rahatsızlıklarını bilmek çok önemli. Kişinin kullandığı ilaçlara göre karaciğeri yormayacak, mide koruyucu özelliği olan bitkilerle yönlendirmek lazım. Bir tane ürün var. “Kullanan herkes 18 yaşına geri dönüyor” diye bir şey söylendiğinde hem kul hakkına girer hem de kişiye faydadan çok zarar verir. Biz bunlara çok dikkat ediyoruz.” Dedi. Vatandaşın özellikle sabah programlarından duyduğu ürünün popülerleştiğini dile getiren Erkurt, “Oradan duyuyorlar, kulaktan dolma bilgiler yayılmaya başlıyor. Biz elimizden geldiğince uyarılarımızı yapıyoruz. Doğru bir şekilde kullanılan her şey insana fayda sağlar. Ama kulaktan dolma her şey de zarar verir. Günümüzde artık doktorlar da bitkisele soğuk bakmıyor sonuçta. Doktorumuza ‘Bunu almak istiyorum içeriği bu şekildeymiş. Kullanılabilir mi?’ demekten ne zarar gelir? Ama sormadan, danışmadan adım atılırsa haliyle vücuda zarar verir.” ifadelerine yer verdi.

‘HERKES İŞİN EHLİNE DANIŞSIN’

İnsan vücudunun 4 temel unsur olan su, hava, toprak ve ateşten oluştuğunu ama her bireyin kendine göre farklıklarını olduğunun altını çizen Erkurt “Hepimizin mizacı farklıdır. Kimi kilolu, kimi zayıf kimimizde kan fazlalığı, kimisinin vücudunda kuruluk var, diğerinde nem artışı vardır. Bitkilerde aynı şekildedir. Bitkilerin de mizacı vardır. ‘Bir ürün var gel bana’ diyemeyiz. Kişiyi ve onun vücudunu tanımak gerekir. Kişinin kullandığı ilaç yoksa dâhi ona özel onu tanıyan ürünler verilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

 ‘Komşunun ödemi var. Bağırsakları tembel çalışmıyor. Hazır gelmişken ona da ben ne götüreyim’ diyen müşterilerin olduğuna dikkat çeken Erkurt “Böyle bir şey olamaz. Komşunun ya da arkadaşının bizzat kendisinin bize ulaşması lazım. Teknolojinin olmadığı zamanlarda bile insanların mizacına bakılarak bitkisel ürünler kullanılıyordu. Kul hakkına girmemek çok önemli. Yanlış bir şey yapıp da birisinin hayatını etkilemek istemiyoruz. O yüzden ‘Elimizde şu ürün var. Bu ürün herkese çok iyi geliyor’ denilmez. Diyenler hakkında da anlattıklarımın yeterli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Kişinin öncelikli olarak kendini tanıması ve bilmesinin de çok önemli olduğunu belirten Erkurt sözlerine şöyle son verdi; “Küçük büyük fark etmeksizin yaşanan sorunlarda; çevreden, komşudan, televizyondan, sosyal medyadan duyulan bilgilerle kimse hayatını olumsuz etkilemesin. Herkes işin ehline danışsın. Kendini tanıyarak, işin ehline danışıp bir ürün takviyesi kullansın. Ama mutlaka bu da doktorunun onayı olmadan kullanılmasın.”

FATMA SÜMER




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *