Türkiye’nin daha önceki ekonomik türbülanslar gibi günümüzde yaşanandan da başarıyla çıkacağını ifade eden KUTSO Meclis Başkanı Nafi Güral, “Yeter ki moralimizi bozmadan, heyecanla, var gücümüzle işlerimizi geliştirmeye odaklanalım, ayaklarımızı yere sağlam basıp gözümüzü zirvelerden ayırmayalım.” Dedi.
Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası (KUTSO) Temmuz ayı meslek komiteleri toplantısı, Meslek Komitesi Başkanları ve üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantının “Meslek Komitesi Üyelerinden Bir Ses” bölümünde, KUTSO Meclis Başkanı Nafi Güral tarafından “Türkiye’de Yaşanan Ekonomik Türbülanslar” başlıklı sunum yapıldı. 1941-1945 yıllarında İkinci Dünya Savaşı döneminde Türkiye’de zirai üretimin hızla gerilediğimi, tarıma dayalı ekonomide genç nüfusun askere alınması ve teçhizat yetersizliği nedeniyle ihracata dayalı tarımsal hasılası önemli derecede gerilediğini hatırlatan Nafi Güral, tüm kulvarlarda fiyatların aşırı yükselmesi üzerine Milli Korunma Kanunu yürürlüğe girdiğini belirtti.
‘BÜYÜK MÜCADELELERLE SELAMETE ÇIKTIK’
1950-1960 yılları arasında, Liberalizasyon politikası nedeniyle ithalatın sürekli artması ve ihracat gelirlerindeki yetersizliğin dış ticaret açıklarına sebep olduğunu ve dış borçlar sürekli arttığına değinen Güral, “Merkez Bankası kaynakları sınırlandırılarak para arzı kontrol edilmeye çalışılmış Kamu İktisadi Teşebbüslerinin (KİT) Merkez Bankası finansmanına sınırlama getirilmiş KİT ürünlerine zam yapılarak KİT’lerin zararları azaltılmaya çalışılmış, kamu harcamaları kısılarak bütçe açıkları daraltılmıştır. Bir tarafta ekonomik sorunlar, diğer tarafta Kıbrıs olayları Türkiye’nin gücünü zaafa uğrattı, sonuç olarak 27 Mayıs ihtilali yaşandı Ancak, yaşanan tüm olumsuzluklar kalıcı olmadı, büyük mücadeleler sonucunda selamete çıkıldı.” İfadelerini kullandı.
1974 yılında Petrol krizi nedeniyle yaşanan olumsuzluklara rağmen, 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekâtı başarı ile gerçekleştirildiğine değinen Güral, “Ancak başta ABD olmak üzere Batı ülkeleri Türkiye’ye ambargo uygulaması başlamıştır .Ambargonun da etkisiyle, ülke ekonomisinde başta altyapı olmak üzere ülkemizde ekonomik darboğazlara girilmiştir. Yaşanan tüm olumsuzlukların giderilmesi için çareler üretilmesi adına dönemin DPT müsteşarı Turgut Özal tarafından hazırlanan meşhur 24 Ocak kararları yürürlüğe konuldu.
‘1999 DEPREMİ TÜRKİYE EKONOMİK YAPISINI DERİNDEN SARSTI’
1980’li yıllarda ekonomik politikanın, içe dönük ithal ikamesi yerine, 24 Ocak kararlarıyla dışa dönük serbest piyasa mekanizmasına dayanan sanayileşme politikasına kaydığını açıklayan Güral, “Ancak, kısa süre sonra 12 Eylül darbesiyle birlikte ülkemiz sarsıntıya girdi. 1982 yılında yaşadığımız banker krizi ülkemizde adeta kemikleşmiş ekonomik türbülanslar yetmiyormuş gibi, hiçbir yasal zemini olmadan ortaya çıkan ve kendilerini banker olarak tanıtan sorumsuz kişi ve kuruluşlar vatandaşın canını çok yaktı.” Şeklinde konuştu. Türkiye’nin 1994 yılında da 5 Nisan kararları ile ekonomik türbülans yaşadığını hatırlatan Güral, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye ilk defa hiper enflasyon yaşamış oldu. 1994 türbülansından çıkıldığı süreçlerde bakkal dükkanı açar gibi bankalar kurulmaya başladı, bir anlamda 2001 türbülansını gelişine zemin hazırladılar” dedi. Türkiye ekonomisinin neredeyse yarısına yakın kısmının bir arada olduğu Marmara bölgesinde yaşanan 1999 depremi Türkiye’nin ekonomik yapısını derinden sarstığını vurgulayan Güral, “2001 türbülansı, daha önce Yaşanmış türbülansların en ağırı en yakıcısı olmasına rağmen, 2002 seçimlerinin de etkisi ile kısa sürede selamete çıkıldı. 2008 yılında gıda fiyatları tüm dünyada tarihin en yüksek düzeylerine ulaştı. Altın ve petrol gibi değerli maddeler de tarihinin en yüksek değerini kazanırken ABD doları hemen hemen bütün diğer para birimleri karşısında önemli ölçüde değer kaybetti. 2008 – 2012 yılları arasında yaşanan türbülansın da etkileri ülkemizde de yoğun şekilde yaşanılan her türbülansta olduğu gibi sonunda beklenenden daha çabuk selamete çıkıldı.”
‘KÜTAHYA’NIN ETKİ ALANINI ARTIRACAĞIZ’
Meclis Başkanı Nafi Güral’ın tecrübelerini aktararak Türkiye ekonomisine yönelik kısa bir yolculuk yaptırdığını ve güçlü bir moral verdiğini belirten Yönetim Kurulu Başkanı Esin Güral Argat, “Biz Kütahya’nın marka olmasını istiyoruz. Kütahya’nın çok iyi yerlere gelmesi ise ancak kolektif çalışmalarla mümkün.” Dedi. Bilgiyi çoğaltmak ve yeni perspektifler edinmek için yılda en az 2 kere uzman yetkin insanları Kütahya’ya davet edeceklerini ifade eden Güral Argat şöyle dedi: “Bu davetlerimizin ilkini önemli bir ekonomi gazetecisi olan Hakan Güldağ ile yaptık. Hepimiz tabi çok iyi işler yapıyoruz, güzel çalışmalar yapıyoruz ama her zaman daha iyisi var. Hepimizin bilmediği daha fazla bir dünya var. Kütahya’nın etki alanının artması, Kütahya’da söylenen bir sözün duyulabilmesi için, bizim Kütahya dışında daha fazla konuşulmamızı sağlamamız gerekiyor. Biz daha fazla insanla görüşelim ve de tüm bunların neticesinde Kütahya’nın daha fazla konuşulur, söylediğimiz sözlerin daha fazla duyulur hale geldiğini görelim arzusundayız.
ŞEYMA DÖNMEZ DEMİRDAŞ
