MEKTUP, EMAIL…

2056

Mektup (Arapça ktb kökünden türetilmiş maktūb, yazılı şey, yazı), (Eski Türkçe biti –‘yazmak, çizmek’ fiilinden türetilmiş betik/bitig/bitik),  bir şeyi haber vermek, sormak, istemek veya duyguları bildirmek için kalemle, daktilo ile yazılmış, zarfa konulmuş elden ya da posta ile gönderilen yazılı kâğıt, nâme veya elektronik bir cihaz aracılığıyla gönderilmiş genellikle düzyazı şeklindeki uzun mesaj (email/elektronik posta)… Açık mektup, özel mektup, edebî mektup, resmî/iş mektubu, taahhütlü mektup, güven/itimat mektubu, itibar mektubu, kefalet mektubu, kredi mektubu, referans/tavsiye mektubu, teminat mektubu… Mektup ve mektûbât (mektuplar)… Mektûbât veya Mekâtîb (Farsça), mektuplar anlamına gelen eser… Mevlânâ’nın dost ve akrabalarına, özellikle Selçuklu emir ve vezirlerine nasihat için yazdığı bu kitap, 147 adet mektuptan ibaret…“Kitap, istikbale yollanan mektup… Smokin giyen heyecan, mumyalanan tefekkür…” (Cemil Meriç)…

Mеktup Yazma Gününde (Lеttеr Writing Day -7 Aralık) önceden yazılan tarihî mektuplara göz atalım… Tarihin tozlu raflarında ibret alınacak yüzlerce mektup var… Yakın tarihten örnekler… Necip Fazıl’ın Nazım Hikmet’e, Aliya İzzet Begoviç’in Türklere, 2. Abdülhamit’in kızı Seniha Sultan’ın Mustafa Kemal’e, Leonardo da Vinci’nin Milano Dukası Antonio Sfroza’ya, Ahmet Arif’in Leyla Erbil’e, Franz Liszt’in Kontes Marie d’Agoult’a, Gandhi’nin Tolstoy’a, Cemil Meriç’in Lamia Hanım’a, Franz Kafka’nın Milena’ya, Sabahattin Ali’nin Ayşe Sıtkı’ya, Freud’in Einstein’a, Orhan Veli’nin Nahit Hanım’a, Stefan Zweig’nın bütün dostlarına, Goethe’nin Kontes Augusteden Stolberg’e,  Nazım Hikmet’in Kemal Tahir’e, Tolstoy’un Gandhi’ye, Enver Paşa’nın Naciye Sultan’a, Cemal Süreya’nın Zühal Seber’e, Abidin Dino’nun Güzin Dino’ya, Ümit Yaşar Oğuzcan’ın Mihriban’a, Yassıada’da Adnan Menderes’in eşine ve oğluna, Adnan Menderes’in eşi Berin Menderes’in Adnan Menderes’e, 12 Eylül darbesinde idam edilen gençlerin ebeveynlerine yazdıkları mektuplar… Gönüllerde yazılan, kâğıtlara vb. kayıtlara aktarılamayan mektuplar… Ders alınması gereken mektuplar… Abraham Lincoln´ün bir baba olarak oğlunun öğretmenine yazdığı mektup[1]… İtalyan astronom, fizikçi, mühendis, filozof ve matematikçi Galileo (15 Şubat 1564 – 8 Ocak 1642), bilimsel yazı niteliğinde olan binlerce mektup yazmış; gökcisimleriyle ilgili düşüncelerinin dine aykırı bulunması sebebiyle hayatının son dokuz yılını ev hapsinde geçirmiş… 21 Aralık 1613 yılında, İtalya’daki Pisa Üniversitesi’nde matematikçi olan arkadaşı Benedetto Castelli’ye bilimsel araştırmanın teolojik öğretiden bağımsız olması gerektiğine dair ve ‘G.G.’ olarak imzaladığı yedi sayfalık bir mektup yazmış…  Galileo, Roma’daki rahip arkadaşı Pietro Dini’ye yazmış olduğu mektupta düşmanlarının ahlaksızlığından ve cehaletinden yakınmış ve Engizisyonun gayret ve iyi niyet kisvesi altında yapılan sahtekârlıkla kısmen kandırılmış olabileceği hakkındaki endişelerini dile getirmiş…  Tarihte iz bırakan mektuplardan[2] kadim medeniyetimizde yakın tarihimize ait en içteni, en iç yakanı, en anlamlı olanı bağımsız Bosna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı merhum bilge insan Aliya İzzetbegoviç’e ait… Aliya İzzetbegoviç’in Türklere yazdığı mektuptan[3] bir kesit: “… Ben Aliya, Aliya İzzetbegoviç. Unutma, Türk’ün evladı! Sömürgeciler, bütün ilkeleri kendi menfaatleri için koyuyorlar ve kendi çıkarlarını korumak için denklem kuruyorlar. Onların demokrasi dedikleri, hürriyet dedikleri, aidiyet dedikleri, barış ve hoşgörü dedikleri ilkeler, Saraybosna’da, Srebrenitsa’da, Mostar’da toprağın altına gömüldü. Hem de çok acı hatıralarla… Biz, kendi çocuklarımız en azından tebessüm edebilsinler diye yaşadıklarımızı yeni nesillere anlatmıyoruz, anlatmayacağız. Ama sen bizim yaşadıklarımızı sakın unutma! Onlar askerleriyle, basın ve medyasıyla, kurumlarıyla çok güçlüler. Onların güçlerinden değil, ikiyüzlü olmalarından kork. Biz, senin kardeşin olduğumuz için öldürüldük, boğazlandık, tecavüze uğradık. Senin hafızana sahip olduğumuz için toplu mezarlara gömüldük, yok edildik…”

Elazığ Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi’nde tedavi gören ve 1965 yılında vefat eden bir akıl hastasının Allah’a yazdığı mektubun başından ve sonundan alıntı: “Ben dünya küresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden, El-Aziz (Elazığ) Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden;  İsmi önemsiz, cismi değersiz, çaresiz ve kimsesiz bir abdi âcizin, ahir deminde misafiri Azrail’i beklerken, Başhekimlik üzerinden Hâkimler Hâkim’inin Dergâhı Ulûhiyetine son arzuhalimdir… – … Şimdi son dileğim beni yanına al ve bir daha huzurundan ve sonsuz nurundan ayırma, ne olursun! Umarım bu dilekçeyi yazdım diye bana darılmazsın; çünkü zaten Zatından gayrıya yalvarıp yakarmanın şirk olduğunu buyurdun!”… Kim bilir, akıllı olanın bile yazmada güç yetiremeyeceği ve kim daha akıllı dedirtecek türden deli bir yürekle akıllıca, yazılmış bir mektup… Duyguların dellenip dillendiği mektup…

Kadim medeniyetimizde zamanı geriye doğru saralım… Ders alınması gereken manzum bir mektup örneği: Kanuni Sultan Süleyman Şeyhülislâm Ebussuud Efendi’ye mektup yazar; mektubunda sorar: “Dırahta ger ziyan etse karınca, günâhı var mıdır ânı kırınca? (Eğer karınca ağaca zarar veriyor, onu kurutuyorsa, karıncayı yok etmenin bir günahı var mıdır)?”… Ebussuud Efendi’nin cevabı: “Yarın Hakk’ın dîvânına varınca, Süleyman’dan hakkın alır karınca.”…  Şeyh Edebali’nin damadı Osman Gazi’ye yazdığı mektup her asra uyarlanabilecek nitelikte ve insanlığa nasihat içermekte… Mektuptan kısa bir kesit: “Ey oğul, artık Beysin! Bundan sonra öfke bize, uysallık sana. Güceniklik bize, gönül almak sana. Suçlamak bize, katlanmak sana. Acizlik bize, hoş görmek sana. Anlaşmazlıklar bize, adalet sana. Haksızlık bize, bağışlamak sana yakışır…”… Hz Muhammed, üzerine üç satır hâlinde ‘Allah-Resul-Muhammed’ kelimelerinin yazılı olduğu gümüşten bir yüzükle mühürlenen mektuplarla dünya devletlerini İslâm’a dâvet etmiş… Hz Muhammed’in Bizans İmparatoru Heraklius’a (610-641) gönderdiği mektup: “Bismillâhirrahmânirrahîm. Allah’ın kulu ve elçisi Muhammed’den, Bizans imparatoru Heraklius’a, Hidayete uyanlara selâm olsun. Seni İslâm’a çağırıyorum. İslâm’ı kabul et ki, kurtuluşa eresin ve Allah da mükâfatını iki kat versin. Eğer kabul etmezsen halkın günahını sen çekersin. (Ey Ehl-i Kitap! Sizin ve bizim aramızda müşterek olan söze geliniz: Sadece Allah’a kulluk edelim ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Allah’ı bırakıp da kimimiz kimimizi rab edinmesin. Eğer yüz çevirirlerse şahid olun biz Müslümanız deyiniz. -Âl-i İmrân Suresi 64. Ayet).[4]

Mektup yazmak da güncellendi; ‘bak postacı geliyor’ mâzide kaldı… Mektup yerine e posta (email)  yazmak çok daha yaygın artık… Internet, medya, klavye ve e posta… Referans mektuplarının yerini de referans e postaların (mektupların) almasına doğru gidiyor süreç… Geleceğin kalıcı mektupları (kitaplar)… Geleceğin kalıcı mektuplarının (kitaplarının) e kitaplara evrildiği bir dünya… Okuyan, yazan, dinleyen ve konuşan olmak ve okuma çilesi çekmek önemli…  Kitap, kitapçık, magazin (dergi, mecmua), broşür, mektup, roman, hikâye, fıkra, şiir, kısaca, yazıyı, yazılanı, yazdığımızı okumak ve sonrasında okuduğumuzu filtreleyip bize ait hâle gelen kısmı dağarcığımızda depolamak ve gereğince gerekli olanı uygulamak… Yazıdan maksat bilgiyi sesle, kodla ya da bilindik veya bilinmedik bir biçimde kaydetmek olmalı… Medya yazılı, sesli, görsel, dijital vb. ortamlarda iletişimin ve bilginin yaygınlaşmasını sağlayan çok önemli bir güç… Bu güç, iyiye ya da kötüye ve bilgi kirliliğine açık bir güç… Bu güç, açık bulunan her bir durumda toplumlarda algılara ve yanılgılara farklı kapıların açıldığı ucu açık bir platform… Dedikodu seviyesinin doruk yaptığı medya platformu insanları etkileyen dijital bir silah… Sözün özü, bir bakıma gazete, dergi, kitap okumak demek, bu silahın hedefi haline gelmek de olabilmekte

 “Mektuplar, bir kişinin geride bırakabileceği en önemli anıtlar arasındadır.” (Johann Wolfgang von Goethe) sözü, miadı dolmuş tarihî bir deyiş değil… Her birimiz kendimizi geliştirerek, yenileyerek tarihe mâl olmuş mektupları ve kitapları dijital platformlara taşımalıyız; sözümüze, yazımıza sahip çıkmalıyız; kadim medeniyet kodlarımıza dönmeliyiz; çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmalıyız… Dijital dünyada ise yazdığımız, yorumladığımız, gönderdiğimiz mesajların (SMSlerin, emaillerin vb. gönderilerin) kaliteli, mânâlı, nahif ve saygın olmasına özen göstermeliyiz… Selam, sevgi ve saygılarımla.

[1] https://englishbookgeorgia.com/blogebg/a-letter-from-abraham-lincoln-to-his-sons-teacher/  https://www.youtube.com/watch?v=5GsHzZlsk7w

[2] https://www.fikriyat.com/galeri/kultur-sanat/tarihte-iz-birakan-20-mektup

[3] https://www.muharrembalci.com/hukukdunyasi/Aliya/780.pdf

[4] http://byvm.kapadokya.edu.tr/1.-HZ.-MUHAMMED-IN-BIZANS-IMPARATORU-HERAKLIUS-A-MEKTUBU




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *