Nevruz’un önemine değinen Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği Başkanı Abdurrahman Yıldız, Nevruz’un yaygın gelenekleri hakkında bilgi verdi. Nevruz’un maalesef uzun süre çıkan olaylarla anıldığını ifade eden Yıldız, “Ama onlar bizi bağlamıyor. Nevruz Türk Dünyasının milli bayramıdır.” Dedi.
Bugün 21 Mart; rızkı, bolluğu bereketi ve dirilişi temsil eden Nevruz Bayramı. Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği Başkanı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Çini Sanatçısı Abdurrahman Yıldız, Türk kültüründe Nevruz’un önemine dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Kış aylarından sonra doğanın yeniden canlandığı baharın gelişi ile kutlanan Nevruz’un bir diriliş bayramı olduğunu belirten Yıldız, Nevruz’un Orta Asya’dan Balkanlara çok geniş bir coğrafyada, Türkler tarafından çok eski tarihlerden itibaren kutlandığını ifade etti.
NEVRUZ’DA NEDEN DEMİR DÖVÜLÜR?
Ergenekon Destanı’na göre Göktürklerin dik yamaçlı, dağlarla çevrili bir vadide 400 yıl kalan Türklerin dağın demir kısmını eriterek kendilerine yol açtığı günün 21 Mart günü olduğuna değinen Yıldız, “En yaygın Nevruz geleneklerinden biri olan demir dövme de o günü temsil eder.” Şeklinde konuştu.
Yeniden doğuşu sembolize eden Nevruz’daki yaygın gelenekler hakkında da bilgi veren Abdurrahman Yıldız, “Ergenekon’dan çıkış demir dövülerek kutlanır. Ateşten atlanır, türbeler, mezarlıklar ziyaret edilir, dilekler tutulur, renkli giysiler giyilerek su kenarlarında eğlenceler düzenlenir. Nevruzun ilk suyu ile yıkanma geleneği vardır.” İfadelerini kullandı. Yıldız, Nevruz’un Türk Dünyasının milli bayramıdır olduğunu vurguladı.
BİR DÖNEM ÇIKAN OLAYLARLA BİRLİKTE ANILDI
Eskiden Nevruz kutlamalarının art niyetli çevrelerce suiistimal edildiğini ifade eden Yıldız, “O yüzden Nevruz ne yazık ki çıkan olaylarla birlikte anıldı. O yüzden de insanlarda bir antipati oluştu. Ama onlar bizi bağlamıyor. Nevruz Türk’ün bayramıdır. Türkler arasındaki kültürel bağları, kardeşliği, dostluğu hatırlatır, güçlendirir.” İfadelerini kullandı. Yıldız, geniş bir coğrafyadaki ortak kutlamaların toplumsal birliği, dayanışmayı, yardımlaşmayı yaşattığını belirtti.
FATMA SÜMER
