Günümüz insanı refah seviyesi yüksek, konforlu “vip” bir hayatın peşinde.
1950’ lerde başlayan “ Köyden şehire göç “halen devam ediyor. Artık köylerde 40 yaş ve üzeri gençler yaşıyor !
Araştırmalara göre; 1950’lerde dünya nüfusunun yüzde 30’u şehir merkezlerinde yaşarken 2014’e gelindiğinde şehirlerde yaşayanların oranı yüzde 56. 2050’de ise dünya nüfusunun üçte ikisinin şehirlerde olacağı öngörülüyor.
☆☆☆
Doğal hayattan hızla uzaklaşan insanoğlu beton yığınları arasında “ huzur “ dan yoksun bir hayatın sıkıntılarıyla boğuşuyor.
İşsizlik, sağlık, eğitim, barınma/konut ve yetersiz beslenme bu sıkıntıların başlıcaları.
☆☆☆
TÜİK verilerine göre ülke nüfusumuzun yüzde 93.2’si il ve ilçe merkezlerinde, yüzde 6.8’ de belde ve köylerde yaşıyor.
Kütahya da “Köyden şehire göç” ten nasibini bolca almış, beraberinde gelen sorunları, bu sorunlardan beslenen birçok olumsuzlukları yaşamış/ yaşayan bir şehir.
☆☆☆
Günümüz şehirlerini değerli ve kıymetli kılan; geçmişten aldığı bakiye ve ilhamla sahip olduğu tarihi, kültürü, sanatı kadar şehir hayatının amansız ve acımasız koşuşturması içerisinde insanların stresini atacağı, yorgunluğunu gidereceği geniş ve yeşili bol parkları, çocuk oyun alanları, bisiklet yolları, araç park yerleri, hanımlara özel dinlence ve eğlence mekânları, konser ve tiyatro salonları, gençler için spor alanları…
Yorgun şehir insanının mesai sonlarında, hafta tatillerinde, milli ve dini bayramlarda önemli önemsiz diğer günlerinde eşi dostu, çocukları ve misafirleriyle nefes alabileceği, oturup soluklanacağı, rahatlıkla alışveriş yapabileceği trafiğe kapalı halka açık cadde ve sosyal alanlarıdır.
☆☆☆
Tarihimiz, kültürümüz, sanatımız ve sanatçılarımızla..
Her geçen gün gelişen ve büyüyen sanayimiz, sanayicimiz ve iş insanlarımızla..
Kadim değerlerimizle barışık..
Birlikte hareket etme kültürümüzle yeniden ve daha güçlü olarak geleceğe yürüyerek..
Gün yüzüne çıkaracağımız değerler zenginliğimizle gerçek anlamda “ marka şehir “ olduğumuzu gösterebiliriz.
