Filistin’in İsrail’e karşı başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu ile Filistin’in lehine önemli gelişmeler yaşanabileceğini ifade eden Prof. Dr. Hüsamettin İnaç, şu an dünyadaki emtia güvenliği açısından bir tehdit olarak görülse de çatışmaları Türkiye’nin arabulucu rolü ile ilerlemeden durdurulabileceğini belirtti.
Filistin’de Gazze Şeridi’ni kontrol eden Hamas’ın İsrail’e karşı Cumartesi günü başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu’nun yankıları tüm dünyada sürerken Kütahya’nın da dahil olduğu pek çok şehirden Filistin’e destek sesleri yükseldi. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüsamettin İnaç, Filistin’in İsrail’e karşı başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu’nun Türkiye üzerine muhtemel etkilerini GAZETE KIRKÜÇ’e yorumladı.
‘FİLİSTİN BEKLENMEDİK BİR CENGAVERLİK GÖSTERDİ’
Filistin uzun bir zaman sonra ilk defa kendinden beklenmeyecek bir cengaverlik göstererek hem denizde hem karada hem de havada operasyon başlattığını ifade eden Hüsamettin İnaç, “Bu defa oldukça farklı bir durum var. Çünkü 1973’teki Yom Kippur Hareketine benzeyen bir durumla karşı karşıyayız.” Dedi. Filistin’in ilk defa, para motorlarla paraşütlerle İsrail sınırlarına yani Gazze’nin dışındaki mücavir alanlara doğru genişleyerek burada 3 tane önemli bir üssü askeri üssü ele geçirdiğini dile getiren İnaç, Filistin’in aynı zamanda kendinden beklenmeyecek bir cengaverlik göstererek hem denizde hem karada hem de havada operasyon başlattığını belirtti.
‘DEMİR KUBBEYİ İŞLEVSİZ HALE GETİRİLDİ’
20 dakika içerisinde 5 binin üzerinde füzeyi fırlatarak İsrail’in ve çok güvendiği güvenliği demir kubbeyi ortadan kaldırdığını, işlevsiz hale getirdiğini vurgulayan İnaç, “750 ile 1000 arasında rehine aldı. Bu aslında İsrail’in 11 Eylül’ü olarak tanımlanıyor. Nasıl 11 Eylül 2001’de Amerika DAEŞ ve El Kaide saldırısıyla özellikle CIA istihbarat örgütü itibarını kaybettiyse burada da dünyanın en büyük istihbarat örgütü olarak bilinen Mossad itibarını kaybetmiş oldu. Çünkü Filistin’in böyle bir saldırıda bulunacağının istihbaratını alınamaması ve Yahudiler için tatil olan cumartesi gününde askerler uykudayken gafil avlandılar ve dolayısıyla ve binlerce insan rehin alındı. İsrail sokaklarında Filistinliler istedikleri gibi bir operasyonu gerçekleştirebilirler.” Dedi.
‘İSRAİL ÇOK GÜÇLÜ BİR KARA HAREKATI BAŞLATAMAZ’
Yaşanan gelişmeler karşısında İsrail’in çok güçlü bir kara harekatı başlatmasının mümkün olamayacağını ifade eden Bunun birkaç sebebi olduğunu belirti. İnaç, “Birincisi Filistinliler ellerindeki çok sayıda rehineyi koz olarak kullanacaklardır. Rehineleri kurtarmak için ciddi bir müzakereler şu an başlamış durumda. Siviller arasına tutulacak rehineler olduğu için İsrail’in operasyon yapması zor olacak. İkincisi Filistin için çok büyük bir şans da son dönemde Suudi Arabistan ile İran arasında, Suudi Arabistan’ın Filistin sorununun çözülmesini normalleşmenin en önemli şartı gördüğü, bir normalleşme müzakeresi var. Bu da bizim hep dile getirdiğimiz 1967’de belirlenen sınırlara bağlı kalınan; Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olduğu bir devletin kurulması neticesini beraberinde getirebilecek bir süreci yaşıyoruz.”dedi.
İnaç, “Bu esnada da özellikle İran ile Suudi Arabistan arasında normalleşme süreci yaşanırken 1967’de belirlenen sınırlara bağlı kalınan bir devletin kurulması sürecini yaşayabiliriz. Ben bu noktada adım atılacağını düşünüyorum Böyle bir devletin kurulması özellikle seçim öncesi Amerika’da Biden’ın da elini çok güçlendirecek olan bir adım olacaktır. Çünkü demokratlar Amerika’da şu an iktidarda ve böyle bir devletin kurulmasını savunuyorlar. Bu anlamda ben Filistin’in lehine çok önemli gelişmeler olacağını ve çatışmaları çok da ilerlemeden bir şekilde durdurulabileceğini düşünüyorum.” İfadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE ARABULUCU ROL OYNAYACAK’
Bu süreçte ve Türkiye’nin, özellikle son dönemde İsrail’le normalleşme başladığı iyi ilişkiler geliştirildiği için, Filistin İsrail meselesinde bir arabulucu rolüne bürüneceğini dile getiren İnaç, “Gerek Dışişleri Bakanımız gerek Cumhurbaşkanımızın temasları da şu an devam ediyor. Ben inanıyorum ki olaylar çok fazla büyümeden İsrail kapsamlı bir kara harekatı başlatmadan bu çatışmaların önemli ölçüde ben sönümlenecek.” İfadelerini kullandı.
‘ALTIN VE DOVİZDE YÜKSELİŞ NORMALE DÖNER’
Petrol ve altının yükselişini de yorumlayan İnaç, “Böyle olağanüstü dönemlerde bunlar olacaktır. Bu dünyadaki emtia güvenliği açısından bir tehdit olarak görüldüğünden altının ve dövizin yükselmesine yol açar ama uzun vadeli ve büyük bir çatışma kapsamlı bir çatışma olmayacağından hareketle artışların birkaç gün içerisinde normale döneceğini düşünüyorum.” Şeklinde konuştu. Yükselişteki petrol ve altının birkaç gün içerisinde normale döneceğini öngören İnaç, “İktisat daha çok psikolojiye dayalı insanların tüketme eğilimine dayalı olan bir bilim. Bu psikolojik bir etki dolayısıyla bu anlamda altın ve döviz birkaç gün önceki haline dönecektir” dedi. Yaşanan
‘TÜRKİYE’YE GÖÇ YAŞANMAZ
KARDEŞLERİMİZ MESCİD-İ AKSAYI BIRAKMAZ’
Savaşın yeni bir göç dalgasına sebep olup olmayacağını da değerlendiren İnaç, şu ifadeleri kullandı: “Ben olacağı kanaatinde değilim çünkü Filistinli kardeşlerimiz 1948’de İsrail Devleti kurulduğu anda itibaren büyük zulümlere maruz kaldı. Buna rağmen topraklarını terk etmediler çünkü orası Mescid-i aksa, bizim ilk kıblemiz. Müslümanların burayı terk etmesi Yahudilere çok büyük fırsat tanır ve oradaki Müslüman varlığını sona erdirir. Filistin kesinlikle ne olursa olsun bu toprakları terk etmeyeceklerdir tam tersine İsrailliler korkularından dolayı beklemedikleri bir şok dalgası yaşadıklarından ve bunun yarattığı travmadan dolayı kendi ülkelerini terk ediyorlar. İsrail’den Avrupa’ya Amerika’ya önemli göçlerin olacağını ama Filistinlilerin bulundukları yerde mücadeleye ve cihada devam edeceklerini düşünüyorum”
ŞEYMA DÖNMEZ DEMİRDAŞ
