“ŞEHREMİN VE ŞEHİR GİRİZGÂH (1)”

334

Kıymetli okurlarım, önceki yazılarımın birinde özelde şehrimiz genelde ülkemiz için söyleyecek sözü olanlara köşemin açık olduğunu yazmıştım. Duyarlılık göstererek davetime icabet eden Kütahya sevdalısı değerli bir İlahiyatçı, eğitimci ve siyasetçimizin iki bölümlük yazısını sizinle paylaşayım. Bugünlerde bilgilendirici bir yazının faydalı olacağını düşündüm. Çünkü insanlar hayatta karşılaştıkları değişik sorunları çözmek için bilgi sahibi olmalılar. 31 Mart seçimlerinden başarıyla çıkmak için adaylar vaatlerini artırdıkları gözleniyor. Bilgi sahibi olmadan vereceğiniz söz pek inandırıcı olmaz. Daha çok vatandaşa dokunma, onların gönlünde yer alma gayretinde olan namzetler gazetemizi de okumayı ihmal etmemeliler. Kendilerine faydalı olacaktır. Çünkü oylarına talip olduğunuz insanların bu şehir için söyleyecek sözü ve beklentileri var. Özelliklede önemli görevlerde bulunmuş, işinde temayüz etmiş deneyimli ve birikimli kişilerin fikirleri, öngörüleri önem taşımaktadır. İşte onlardan biride yıllarca bir eğitimci ve yönetici olarak şehrimize hizmet etmiş 22.dönem AK Parti Milletvekili Sayın Alaettin Güven. Şehirde yaşayan herkesi ve özelliklede yöneticileri ilgilendiren, fayda sağlayacağını umduğum itina ile hazırlamış hizmet rehberi niteliğindeki makalesini buyurun beraber okuyalım.

“Bir şehrin yönetimine talip olan her kişi ilk önce şehirle baş başa oturup konuşmak zorundadır. Elzemdir.. gereklidir. Bu sohbet kalabalık vakitlerde zor olur. Verimi de az olur. Şehirle tenha vakitlerde oturup dertleşmek gerekir. Kalabalık ve gürültü yoğun zamanlarda şehir kendini kimseye açmaz. Şehir gündüzleri şehirliye hizmet vermenin derdindedir öncelikle. Kendine ait dertlerle şehirliyi meşgul etmek istemez. Herkesin uyanık olduğu vakitler insan şehrin derdinden çok verdiği hizmetle ilgilenir.

Tenha vakitlerde şehrin girmediği sokağı kalmaması gerekir şehrin yönetimine talip kişinin. O şehri şehir onu tanımalıdır. Birbirine aşina olanlar çözüm üretebilirler ancak. Şehir sessizliğine bürünüp sükutu kuşandığında sakinliği üzerine çektiğinde konuşmayı sever. Bu vakit ya gece el etek çekildiği ya da herkesin uykuya vardığı saatlerdir. Seher vakti bu vakitlerin en güzelidir.

Hani in cin top attığı saatler. Bu saatlerde ışığı yanan evlerde ya bir hasta ya da huzurda bir abid vardır. İyi bir yönetici bu evleri tespit eder ve ilk fırsatta ziyaret eder. Şehrin tozunu yutmamış yönetici eksiktir. Şehrin çamuru ayağına bulaşmamış yönetici şehre yabancıdır. Vatandaş aranmak ister. Sorulmak ister. Sandığa git bana oy ver diyen yönetici vatandaştan uzak yaşayamaz. Yaşarsa yalnız kalır. Oy versin vermesin yönetici tüm şehirlinin hakkını hukukunu korumak ve gözetmek zorundadır.

Yönetici seçildiği andan itibaren artık kendi değildir. O şehrin ayrı ayrı her bireyi olmuştur kendisi. Onunla acıkır. Onunla doyar. Onunla hastalanır. Onunla derdine deva arar. Vatandaşın şifası yöneticinin şifasıdır. Yönetici ‘bana ne’ deme şansına sahip değildir. Zaten insan olarak hiçbir kimse aslında bana ne dememeli. Diyemez de. Hele hele yöneticinin kızgınlık anında bile böyle bir tavır içine girmesi düşünülemez.

Yönetici vatandaşla yatar vatandaşla kalkar. Vatandaşın derdi tasası onun derdi tasasıdır. Vatandaşın mutluluğu ile mutlu olan yönetici başarılı olur. Yönetici başarılı olmak zorunda ve başarmak zorunda olduğunu kalbine nakşetmelidir. Şehremin söylem de Ömer olmasından ziyade; asıl eylemde Ömer olması gerekir.

Yöneticinin adamı yoktur. Şehrin tüm insanları onun adamıdır. O şehrin tüm adamlarının adamı olması gerektiğini bir an olsun aklından çıkaramaz. Çıkarmamalıdır şehremin.

Şehrin yöneticisinin kalbi hizmet hizmet diye atmalıdır. Şehrin ister seçilmiş olsun ister atanmış olsun mesaisi olmamalıdır. Seçilmiş yönetici 7/24 görev başındadır. Gecesi gündüzü yoktur. Ne kendi enerjisi ne de telefonun şarjı bitmez şehreminin. Bitmemelidir de..

Şehir emin yönetici ile kendine inanan yönetici ile şehremin olur. Yönetici az konuşan çok dinleyen kimsedir. O yaptığı işlerle konuşur. Onun cümleleri yaptığı işlerdir. O hizmet üretir vatandaş onun eksiğini gediğini konuşur tespit eder. Konuşur ki, yönetici daha iyisini yapsın.

Şehremin kızma küsme darılma hakkı elinden alınmış bir şehir bireyidir. Fildişi kulesi yoktur. Onun fildişi kulesi vatandaşın gönlüdür. O gönlü ile hizmet imar ederse hem şehir hem de kendi mamur olur. Ömrü uzun ve bereketli olur.




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *