Depremin yıkımlarını, acılarını, çaresizliğini yakından ilk defa Dinar’da gördüm. 1 Ekim 1995 yılında saat 17,57’de Afyon Dinar’da meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki 90 kişinin öldüğü deprem yine böyle karlı bir havada olmuştu. O tarihte ben muhabir, sevgili Yılmaz Kocatürk kameramanı olduğumuz Yurt Haber Ajansının görevlendirmesi üzerine hemen Dinar’a giderek sabaha kadar çalıştık. Hakikaten çok acıklı yüreğimizi dağlayan ve bizi ağlatan hadiselere şahit olduk.
Bugün vicdanı dumura uğramış, yaşanan acıları umursamayan bazı tipler devletimizin milletimizin insani duyarlılığını sabote etmeye yeltense de başaramayacaklar rezil rüsva olacaklar. Çünkü oralarda güzel bir dayanışma ve yardımlaşma var. Bunu depremin olduğu 6 Şubattan beri memleketim Elazığ’da ve tanıdıklarımın bulunduğu Diyarbakır’dan yaptığım telefon görüşmelerinden biliyorum. Depremin etkilediği çok geniş bira alanda, olumsuz hava şartlarına rağmen devletimiz tüm kurum ve kuruluşlarıyla kısa sürede afet bölgesine intikal ederek kurtarma işlemlerine başlamış. Artçı depremler peş peşe olmasına rağmen kurtarma işlemleri durmuyor geniş bir alanda halen devam ediyor. Depremin yaşandığı şehirlerde halkımızın kurtarma ekiplerinin yardımına koştukları gibi evi hasar görmeyen aileler, evi yıkılan veya hasar gören aileleri evlerine misafir ederek tam bir insanlık dersi veriyorlar.
30 bin kişinin öldüğü 1939 Erzincan depreminden sonraki en büyük deprem olarak açıklanan bu zelzele hakikaten tam bir milli felaket. Bunun şuurunda olan merhametli insanlarımız oralarda yaşananları sıcacık evinde izlerken yüreğinin ayaz yemiş gibi titrediğini hisseder. Kardeşlik duygusuyla ellerini evrenin yegane sahibi ALLAH ( CC) açarak dua eder maddi ve manevi yardımlarda bulunur. İyilik timsali bu alicenap güzel insanları emsal göstermek istemeyen karanlık ruhlu yaratıklar bunu bile kötülemeye kalkarak gericilikle suçlarlar. Bu tiplerin söylediklerini duyunca ” Batsın sizim ilericiliğiniz” diyesi geliyor içimden. Ama yüreklerimizin yandığı bu günlerde demeyeceğim.
Kar-kış kıyametinin bölgeyi olumsuz yönde etkilendiği bu zamanda ALLAH ‘ın izniyle milli birlik ve beraberliğimizin sayesinde depremzedelerin daha fazla mağdur olmamaları için hepimiz karınca kararınca bir şeyler yapmanın gayretinde olacağız. Ülkemizin her yanında olduğu gibi yardım ve destek hususunda Kütahya’da boş durmuyor bağışlanan yardımları belirlenen merkezlerde topluyor ve en hızlı biçimde gönderiyor. Umreye gitmek için para biriktiren yüreği gani amcamız parasını depremzedelere gönderiyor. Duyduğum kadarıyla ülkemin her yanında güzel bir dayanışma ve yardımlaşma var. ALLAH, yardımda bulunan, ve bulunma niyetinde olan tüm insanlarımızdan razı olsun. Rabbim her türlü afetten, musibetten koruması dua ve dileğiyle sağlıcakla kalın bizimle kalın değerli GAZETE KIRKÜÇ okurları.
