Felaket tellallığı yapacak değilim. Zira mebzul miktarda yapan var. Onlardan bana sıra gelmez. Bu tür yazıları açıklanan verilere göre yazıyorum.
16 Nisan’da yalnızlığın büyük artış gösterdiğini bununda sıkıntı oluşturacağını yazmıştım. Dün kalabalık aileler gurur kaynağı olurken bugün sorun olarak görür olduk.
Meğer tek meselemiz bunlar değilmiş. Doğum oranındaki düşüş, genç nüfusun azalması, kalifiye eleman sıkıntısı da varmış. Zira gençler rahat ve paralı iş peşinde. Hele hele tarımda hiç çalışmak istemiyorlar.
Çekirdek aile yapısı artıkça, birlikte yaşayan geniş aile yapısı azalıyor. ‘Aynı çatı altında bütün oğulların eş ve çocuklarıyla baba evinde yaşamaları olan geniş aile’ yapısı gitti yerine anne baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile yapısı geldi.
Şu- bu aile yapısı diyerek evin direği yaşlılarımızı tek başına bıraktık. Bakım ve muhabbet isteyen hassas yürekli o insanları sessizliğe mahkûm ettik. Hayatın çilesini çekmiş, bakmakla yükümlü olduğu birine ” yeter be” dememiş, her vasatta ailesine kol kanat germiş o insanları üzmemeli daha çok saygı göstermeliyiz. Yılların yorgunluğunun zayıflattığı kalplerini kırmamalı onlara ” öf” bile dememeliyiz. Bunu merhamet yüklü yürekler değil” küflü yürekler” yapar. İnşallah manevi duygularımız dumura uğramaz yaşlılarımızı umursar, gölgelerine sığındığımız koca çınarları son demlerinde kırmayız.
Gelecekte yalnızlık sıkıntı yaşatacağı gibi doğum oranındaki düşüş, genç nüfusun azalması, yaşlı nüfusun çoğalması da endişeye neden oluyor. Eğer bugünden çözüm bulunmaz ise yarın geç kalmış oluruz. İş insanları başta imalat sektörü olmak üzere pek çok alanda ciddi sıkıntıların yaşanacağını söylüyor.
Günümüzde çırak ve kalifiye elman sıkıntısı olduğunu söyleyen sektör temsilcileri meslek liselerine ağırlık verilmesini, çıraklığın özendirilmesini istiyor. Üretici bir yandan üretim yaparken diğer yandan geleceğini düşünüyor. Belki de gelen siparişleri almıyor.
Bugünden sıkıntı yaşıyorsak yarın halimiz nice olur? Özellikle imalat sektörü olmak üzere pek çok iş kolunda yüksek ücrete rağmen çalışacak eleman bulunmaması üretimin düşmesine, işlerin aksamasına, fiyatların artmasına neden oluyor.
İŞKUR en fazla eleman arayan sektörleri ve en çok aranan meslek tiplerini belirlemek için araştırma başlattı. Araştırmanın ilk üç aylık sonucuna göre ilk başta inşaat, imalat ve perakende sektörleri olmak üzere, iş dünyasının acilen 330 bin çalışana ihtiyacı var. Sektör temsilcileri eksik kadro sıkıntısı üretime ve fiyatlara da yansıdığını belirtiyor. Bütün bunlar basın-yayın organlarından derlediğim bilgiler. Sanırım aynı sorunlar Kütahya dada yaşanıyor. Bu konuda bilgi gelirse bizde okurlarımızla paylaşırız.
Bu problemlerin bizi de etkilememesi mümkün değil. Çünkü Kütahya nüfus olarak hem yaşlanıyor hem de yalnızlaşıyor. 22 Nisan günlü gazetemizde ” Büyüyen çocukların yeri dolmuyor: Kütahya yaşlanıyor” başlıklı haberden bir özet verirsem konunun vahametini bir nebzede olsa anlatmış olurum.
” 2023 yılında Kütahya’da 575 bin 674 kişilik toplam nüfusun yüzde 26,0’ını 115 bin 415’ini çocuklar oluşturdu. Kütahya çocuk sayısı ile Türkiye ortalamasının gerisinde kalırken; çocuk sayısı bir önceki yıla göre düşüş gösterdi.
Türkiye İstatistik Kurumu ( TÜİK) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesi çocuk istatistiklerini paylaştı. Açıklanan verilere göre 2023 yılında Kütahya’da 575 bin 674 kişilik toplam nüfusun 115 bin 415’ini çocuklar oluşturdu.
Çocuk nüfusun 26 bin 277’sini 0-4 yaş grubu, 33 bin 345’ini 5-9 yaş grubu, 34 bin 280’ini 10-14 yaş grubu, 21 bin 513’ünü 15-17 yaş grubu oluşturdu. Kütahya’da çocuk nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 20 olarak açıklandı. Türkiye genelinde çocuk nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 26,0 olarak belirlenirken Kütahya’daki çocuk oranı Türkiye ortalamasının gerisinde kaldı.
Kütahya’da 197 bin 52 kişilik toplam hane halkı sayısı içinde 0-17 yaş grubunda çocuk bulunmayan hane halkı oranı yüzde 65, 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunan hane halkı oranı yüzde 35,0 oldu. Kütahya’da hanelerin yüzde 17,6’sında bir çocuk, yüzde 12,9’unda iki çocuk, yüzde 3,6’sında 3 çocuk, yüzde 0,7’sinde 4 çocuk, yüzde 0,2’sinde 5 veya üzeri sayıda çocuk buluyor.
2022 yılında açıklanan istatistiklere bakınca Kütahya nüfusun yaşlandığını görüyoruz. 2022’de 580 bin 701 kişiden oluşan toplam nüfusun yüzde 20,2 sini 117 bin 182’sini çocuklar oluşturmuştu. Kütahya aynı sene yüzde 26,5 ‘ile Türkiye ortalamasının gerisinde kalmıştı”.
Azalan çocuk ve genç nüfusundaki rakamlar böyle iken birde artan yaşlı nüfusa bakalım. TÜİK 2023 yılında yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve daha yukarı yaştaki nüfusa dair verileri paylaştı. 2023 yılında Kütahya’daki toplam nüfus 575 bin 674 olarak açıklanırken şehirde 65 yaş üzeri 37 bin 183’ü erkek, 45 bin 959’u kadın olmak üzere 83 bin 142 kişi yaşıyor.
Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 13,11 erkek, yüzde 15’8’i kadın oldu. 2022yılında yaşlı nüfus 81 bin 117 kişiden oluşuyordu ve yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 14,0 olarak belirlemişti.
Türkiye genelinde yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 10,2 olurken Kütahya yaşlı nüfusu ile Türkiye ortalamasının üzerinde bulunuyor.
Açıklanan verilere göre Kütahya’da en az bir fert bulunan hane halklarının toplam hane halkı içindeki oranı yüzde 31,1, tek kişilik yaşlı hane halklarının toplam hane halkı içindeki oranı yüzde 9,4, tek kişilik yaşlı hane halkı oranı erkeklerde yüzde 23,7, kadınlarda yüzde 76,3 olarak belirlendi.
Kütahya’da en az bir yaşlı fert bulunan toplam hane halkı sayısı 61 bin 288, tek kişilik hane halkı sayısı 18 bin 508, tek çekirdek aileden oluşan hane halkı sayısı 27 bin 536, en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hane halkı 14 bin 139, çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hane halkı bin 105 olarak açıklandı”.
Bunların yanında birde her yıl artan yalnız yaşayan insanlarımız var. Türkiye genelinde 5, 2 milyon insan tek başına yaşarken 2022 yılı verilerine göre Kütahya’da 44 bin 619 kişi yalnız yaşıyor. İşte ahvalimiz bu değerli okurlar. Umutlarımızı diri tutmamız, büyüklerimize saygıda kusur etmememiz temennisiyle sağlıkla kalın bizimle kalın değerli GAZETE KIRKÜÇ okurları. Son bir not: Benimde bu konuda söyleyecek sözüm var diyene köşemin açık olduğunu söylemek isterim.
