‘6284 KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR’

224

6284’e yönelik yürütülen kara propagandasında “Kadının beyanı esastır” ifadesi üzerinden olmayan bir mağduriyet yalanı ile algı oluşturulmaya çalışıldığına değinen Şenol, mağdurun beyanının körü körüne esas alınmadığına ve belgelere çürütülebildiğine dikkat çekti. Şenol, “6284 kırmızı çizgimizdir. Asla dokundurmayacağız.” dedi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları İl Başkanı Sevinç Şenol Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş’ın nafaka ve 6284’ü hedef alan açıklamasına ilişkin basın açıklaması yaptı.

‘SEÇİM BOYUNCA HEDEF GÖSTERİLDİ’

Bakan Göktaş, önce 6284 sayılı Kanun’un değiştirilmesinin ya da kaldırılmasının söz konusu olmadığını belirtti. Ardından şu skandal sözlere imza attı: “Maalesef zaman zaman kadınlarımız da 6284 sayılı Kanun’u uygulamamızı istemiyorlar. Biz bunu alanda görüyoruz. Biz eşimizin yanına dönmek istiyoruz.”diyorlar.” ifadelerini kullandı. Seçim kampanyası boyunca Cumhur İttifakı’nın 6284’ü hedef gösterdiğini dile getiren Şenol, “Yetmedi “kadının beyanı esastır” ifadesi sürekli tartışmaya açıldı. Şimdi de Bakan Göktaş çıkıp, 6284’ü kadınların da istemediği gibi gerçek dışı bir söylemde bulunuyor. 6284 sayılı Kanun’u tekrar hatırlatalım: “6284 sayılı Kanun, şiddete uğrayan ya da uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirleri düzenliyor.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gece yarısı İstanbul Sözleşmesi’ni hukuksuzca feshettiğinde gelen tepkiler üzerine; “6284 yürürlükte” diyerek kamuoyunu ikna etmeye çalışmıştı. Şimdi bu yasayı budamaya çalışıyorlar fakat buna asla izin vermeyeceğiz. 6284 kırmızı çizgimizdir. Asla dokundurmayacağız.” Şeklinde konuştu.

‘İDDİALAR ÇÜRÜTÜLÜRSE BEYAN ESAS ALINMIYOR’

6284’e yönelik yürütülen kara propagandasında “Kadının beyanı esastır” ifadesi üzerinden olmayan bir mağduriyet yalanı ile algı oluşturulmaya çalışıldığına değinen Şenol, “Tüm yasaların önceliği “suçu önlemek”tir. Bu yasa, şiddete maruz kalan ya da tehdit altında olan mağdurun beyanı üzerine uzaklaştırma kararı verilmesine olanak sağlıyor. Böylece, suçun önlenmesi ve mağdurun korunması amaçlanıyor. Mağdur bir erkek de olabilir. Önemli olan şiddeti önlemektir. Cinayet işlenmeden önce durdurulmalıdır. Bazıları “ya beyan yalansa” diyerek yasayı tartıştırıyor. Oysaki bir çocuğun ya da kadının ifşa aşamasına gelmesi ancak çok ağır bir şey yaşadığında mümkündür. Bu yasa ile mağdurun, yaşadıklarını anlatması için cesaretlendirilmesi amaçlanıyor. Bu düzenleme, özellikle ensest vakalarında hayat kurtarıyor. Kaldı ki mağdurun beyanı körü körüne esas alınmıyor; yargılama sırasında hayatın olağan akışına uygun, samimi, tutarlı ve istikrarlı bir tutum sergilemesi gerekiyor. Fail ile mağdur arasında menfaate dayalı bir husumet olmaması gözetiliyor. Diyelim ki sanık, tanıklar ve doktor raporları ile desteklenen belgelere rağmen iddiaları çürüttü. O zaman kadının beyanı esas alınmıyor.”ifadelerini kullandı.

Yasada “masumiyet karinesine” aykırı bir durum olmadığının altını çizen Şenol, AK Parti Hükümeti’ne “Yasalara dokunmayın, uygulayın. Kadınların kazanılmış haklarına göz dikmeyin.” Diyerek seslendi.

FATMA SÜMER




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *