SİGORTA…

1622

Sigorta (Arapça te’mîn, Venedikçe sicurtà, Latince securitas, İtalyanca assicurazione, İngilizce security/insurance), güvenlik, emniyet… Sigorta, kaza veya kayıp ihtimâline karşı ayrılan emniyet akçesi… Sigorta, 1840’da ‘sikurita/sigurita’ diye dilimize geçen ve daha sonra ‘sikurta/sigorta’  diye söylenmeye başlanan sözcük…  Sigorta, bir şeyin veya bir kimsenin herhangi bir alanda gelecekte karşılaşabileceği zararı gidermek için önceden prim ödeyemeye dayalı yapılan sözleşme… Sigorta, risklerin gerçekleşmesi sonucu doğabilecek zararları gidermek için kullanılan mâlî araç… Sigorta sözleşmesi, hukuken gerekli… Sigorta işlerinin yönetilmesi, işletilmesi, satışı, sigorta şirketi marifetiyle yerine getirilmekte… Sigortacılık, bu işlerle ilgilenen meslek… İnsanların tüm varlık ve girişimleri risk (riziko) altında, belirsizliklerin tehdidi altında… Sigorta, risklerin gerçekleşmesi hâlinde doğan zararı karşılar, böylece geleceğin maddî açıdan belirli hâle gelmesini sağlar…  Sigorta, kişi ve kurumlara güvenin gereği… Sigorta, benzer riske maruz kalan kişilerin (sigortalıların) maddî güçlerini birleştirerek yardımlaşması… Sigorta şirketleri, ticarî kazanç elde ederek, riske mâruz kalan kişilerin birbirlerini bulmasını ve gerçekleşen zararların giderilmesini sağlamakta… Sigorta, geleceğin planlanmasını ve girişimciliğin güvenli yapılmasını mümkün kılmakta… Tarihte, sigortaya benzer uygulamalar, Babilliler’de Hammurabi Kanunlarında, Hindular tarafından yapılan kredi anlaşmalarında ve Çinli tâcirlerin akarsularda ticaret aracı olarak kullandıkları kayıkların batması veya kayaya çarparak parçalanması hâlinde oluşan hasarı birlikte ödemeleri şeklinde görülmekte… İtalya’nın Cenova Limanı’ndan İspanya’nın Mayorka adasına doğru yol alan ‘Santa Clara’ adlı gemi için 23 Ekim 1347’de düzenlenen sözleşme, tarihteki ilk sigorta poliçesi…

Bilindik sigortalar… Tamamlayıcı sağlık sigortası, özel sağlık sigortası, DASK (zorunlu deprem sigortası), konut sigortası, evim güvende sigortası, cep telefonu sigortası vb. sigortalar… Kara taşıtları sigortası, kasko sigortası… Kasko, araçların yanması, çalınması veya kaza gibi muhtemel risklere karşı doğabilecek hasarları güvence altına alan sigorta çeşidi… Zorunlu trafik sigortası, bizi, kusurlu olduğumuz trafik kazalarında meydana gelebilecek maddî sorumluluklardan kurtarmakta ve karşı tarafın uğradığı zararı karşılamakta… Kasko, bize ait araçta meydana gelen hasarları karşılamakta… Sigorta, öngörülemeyen maddî zararlara sebep olaylara ve risklere karşı yapılır… Ne zaman olacağı önceden bilinen olaylara karşı sigorta yapılması, söz konusu olamaz… Kumar, hisse senedi alımı ve satımı vb. spekülatif (kurgusal, havadan, haksız kazanç, vurgun amaçlı) riskler ve kanuna aykırı olarak yapılan işler sigortalanamaz… Keza, kanunlardan kaynaklanan cezalara karşı sigorta yapılamaz… Kanunen ‘sigortalanamaz’ olarak nitelenen riskler dışındaki tüm riskler sigortalanabilir… Çalışanların sigortası, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)… SGK, 16 Mayıs 2006 tarihinde kabul edilen 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı kurumlarının devredilmesi ile kurulmuş devlet kurumu…

Kadim medeniyetimizde, Selçuklu Türkleri döneminde, ticarî kaygıları olmayan ‘Derbend Teşkilâtı’[1] ve Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ahilik teşkilatı gibi meslekî loncalar, yardım sandıkları, ilk sigorta misâlleri…  Yardım sandıkları sayesinde, yangın ve ölüm gibi günümüzde de sigorta konusu olan risklere karşı koruma mümkün olmuş… Kadim medeniyetimizde, sigortadan ‘sevkere’[2] diye söz edilmiş… Sigorta, Arap dilinde ‘güven telkin etmek ve güvence vermek’ anlamlarındaki te’mîn kelimesiyle ifade edilmekte…  Sigorta, maddî zararların telafisi için kurulmuş sistem… Sigortanın bir bedeli var… Ya manevî zararların ve kayıpların telafisi? Asıl, kadim medeniyet değerlerimizin, aile yapımızın, millî ve manevî değerlerimizin korunması ile ilgili sigortaya ihtiyaç var… Bu sigortanın bedeli, hakça paylaşmak, kayıtsız şartsız iyilik yapmak ve kötülükten sakındırmak, insan olabilmenin ve insan kalabilmenin gereklerini yerine getirmek… Aile ve yakın komşudan başlayarak yapılmakta olan maddî yardımlaşma, sosyal sigorta aslında… Kadim medeniyetimizde sigorta,  ticarî kaygıları olmayan vakıflar, Ahilik teşkilatı vb. meslekî loncalar ve yardım sandıkları tarafından mağdurlara sağlanan malî yardım desteği idi… Güvenliğin ve güvenirliğin yitirildiği, kapıların kilitlendiği, kamera ile gözlendiği ve tedbirler alındığı bir ortamda sigorta ile ne kadar güvencede olunabilir? Sosyal güvencenin etik değerler üzerine konuşlandırılması mühim… Yoksa sigorta sistemi yasal yaptırımlarla ayakta tutulmaya çalışılır; sigorta ayak oyunlarına kurban edilir… Devreye herkesin yaptığına kuşku ve hinlik gözü ile bakmaya sebep olan bir sosyal güvence ve sigorta anlayışı girer…

Güvenlik, tedbir ve sigorta vazgeçilmezlerimiz… Güvenliği, tedbiri ve sigortayı ihmal edemeyiz… Tedbirsizliğin olduğu yerde güvenlik zaafa uğrar… Karmaşa güvenliğin baş düşmanı… Cesaret, tek başına yeterli değil; sigorta ile desteklenmeli… Başarılı olabilmek, maddî manevî güvenliğimizin olmasına ve sigorta güvencesine bağlı… “Çoğu insan para kazanmak suretiyle güvenliğini sağladığını sanır. Para sadece özgürlük için kazanılacaksa, ona hiç sahip olamazsınız. Gerçek güvenlik, bilgi, deneyim ve yeteneğin bir arada olduğu birikimdir. Bunlar olmadan, para pratikte işe yaramaz.” (Henry Ford)… Her ne olursa olsun her durumda ve ortamda kendimizi güvenli hissetmemeye ayarlarız, maalesef. Güvensizliğe tahammül edebilince belki daha güvenli hissederiz kendimizi… Belli süreliğine sağlanan geçici güvenlik ise özgürlüğümüzden ödün vermektir… Çevresi güvenlik duvarı ve güvenlik görevlilerince çevrili biri ne kadar güvende olabilir? Her şey bir zâfiyete bakar… Yine de bir kişiyle ya da bir yerde kendini ne kadar güvenli hissettiğin önemli; aksi takdirde güvenlik sadece sanal dünyada mümkün… Güvencenin yazılı belge hâline dönüşümü sigorta… Sigorta, tedbirli olmanın gereği… Sigorta, toplumsal güvence… Önce tedbir, sonra tevekkül… Koça boynuzu yük değil (Atasözü)…

Kardeş olan, komşu olan, birbirini seven ve hürmet eden insanların bulunduğu cemiyette manevî güven sigortasını esas aldığımızda gerisi prosedürlerden ibaret… Elbette, sonrasında güven ve ahilik odaklı sigorta yapılmalı, ‘güvence’ kayıt altına alınmalı… Selam, sevgi ve saygılarımla.

[1]  sevkere: İbn Âbidîn tarafından bahsedilen sigorta (Reddü’l-muḥtâr, 4, 170)

[2]  Derbend Teşkilatı: yolların emniyetini sağlamak, kervanların güvenliğini sağlamak, iskânı kolaylaştırmak, ticaretin, ulaşımın ve seyahatin güvenli yapılmasını sağlamak için küçük bir kale şeklinde kurulmuş karakollar




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *