Değerli okurlarım, mahalli seçim atmosferine girmiş bulunmaktayız. Şunun şurasında dört buçuk ay gibi bir zaman kaldı. Ortalıkta isimler dolanıyor ama adaylar ve aday adayları görünmüyor. Bu yazıyı yazdığım pazar gününe kadar İyi Parti dışında adayını açıklayan başka parti olmadı.
Merakla beklenen AK Partide ise aday adaylığı müracaatı 9 Kasım’da başladı 22 Kasım’da sona erecek. Bu partiden öyle çok aday adayının olacağını sanmıyorum.
Mahalli seçimlerin önemini bilen, halkına değer veren partiler istek ve taleplerini not ederek, nabzını yoklayarak, hizmeti ön plana alacak vizyon sahibi, güven verecek, koltuk sevdasına kapılıp halkını unutmayacak adayı tespit ederek kamuoyuna duyuracaklarını düşünüyorum.
Mahalli idareleri önemseyen partiler genel seçimlerle yerel seçim atmosferinin çok farklı olduğunu biliyor ve ona göre strateji belirliyor. Genel seçimde seçmen tercihini partiden yana kullanırken yerel seçimde daha farklı kriterleri de dikkate alarak adaya oy veriyor. Namzedin önemli özellikleri olsa da bazen hemşericilik duygusu kişiliğin ve kariyerin önüne geçiyor.
Yerel seçimlerde seçmenin tercihini tespit eden partiler haliyle ince eleyip sık dokuyor. Zira seçmen oy verirken birden çok kriterleri dikkate alıyor. Bunlardan biri aday faktörü. Adayları son derece önemseyen seçmen hem genel seçimde hem de yerel seçimde adayları çok önemli buluyor ama, yerel seçimde daha fazla önemli buluyor.
Ayrıca yerel seçimde vaat ve projelerde seçmen açısından önemlidir. Tabii öyle uçuk -kaçık projeler olmamak kaydıyla. Vatandaş mukim olduğu yerde yaşadığı sorunları çözme yerine çok büyük maliyetler ve zaman isteyen vaat ve projeleri inandırıcı bulmaz oyda vermez. Herkesin faydalanacağı vaat ve projeleri daha inandırıcı bulurlar. Yani verilen söz ve projeler halkın şikayetlerini çözecek ve seçmeni ikna edecek şekilde olmalı.
Bilinçli seçmen şehrini tanıyacak, mahallesindeki, sokağındaki eksiklik ve aksaklıkları çözecek, sürekli olarak iletişimde bulunabileceği, birebir dokunacağı, sorunlarını anlatabileceği bir başkan görmek ister. Yani seçmen yerel yönetimlerden alabileceği en yüksek hizmeti bekler. Bunlarda bize gösteriyor ki bir milletvekilinden beklenen hizmetle, bir belediye başkanından beklenen hizmet aynı değildir.
Tabii mahalli idareler deyince aklınıza tekbaş’ına belediye başkanı gelmesin. Bunların içinde belediye meclis üyeleri, il genel meclisi üyeleri ve muhtarlarda bulunmakta. Vatandaşın sorunlarını ileteceği ve hizmetin ilk basamağı muhtarlardır. Onlar mahallelerindeki, köylerindeki sorunları, şikayetleri ilgili makamlara bildirerek çözümü için gayret edereler. Seçim sürecinin huzur içinde geçmesi dileğiyle sağlıkla kalın bizimle kalın değerli GAZETE KIRKÜÇ okurları.
