BİZ ORUCU TUTARSAK ORUÇ DA BİZİ TUTAR

355

 Muhterem okurlarım, içinde bin aydan daha hayırlı bir gecenin olduğu bir rahmet ayına daha ulaşmanın sevinci içindeyiz. Felahımıza vesile olacağını umduğumuz bu kıymetli ayın kıymetini bilmeli sevabına kıymamalı zayi etmemeliyiz. Zira bu ay darılma değil barışma, daralma değil rahatlama, kargaşa değil kaynaşma, pintileşme değil paylaşma, kirlenme değil arınma ve daha pek çok güzellikleri ve özellikleri içinde barındıran, manevi duyguların yükseldiği, itikat ve itibar kazandıran, dalaletten kurtulma, salih amel işleme ayıdır Ramazan.

 Hasretle beklediğimiz 11 ayın sultanına vasıl olmanın, ihlasla oruç tutmanın, teravih namazlarını kılmanın, fitrelerimizi ihtiyaç sahiplerine vermenin, onlarında bayramı bayram tadında kutlamalarını sağlamanın ve bunların ecrini kazanmanın sevincini yaşıyoruz. İmsaktan iftara sabrımızı kuşanmış, orucun koruyucu bir kalkan olduğuna inanmış, emin bir şekilde, hak hak diye atan bir kalple, kutlu yolculuğu kulluk şuuruyla, mümin duyarlılığıyla yapacağız. Akşam ezanıyla, iftar duasıyla iftarımızı açıp ifrata kaçmadan yemeğimizi yiyeceğiz besmele ve iftar duasıyla oturduğumuz sofradan şükrederek kalkacağız.

Bileceğiz ki ” Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır; birisi iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır.” ( Buhari, Savm 9; Müslim, Sıyam 163) bu hadisi şeriflerin ışığında Rabbimden Filistin’de, doğu Türkistan’da yaşanan zulümlerin durması, onlarında selamete çıkması, İslam ümmetine birlik ve beraberlik vermesi temennisiyle hepinizin mübarek Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyorum, hayırlara vesile olmasını yücelerin yücesi Allah’tan diliyorum.

Kalben masumlaştığımız, ruhen rahatladığımız, merhamet duygumuzun zirve yaptığı kutlu ay Ramazan kelimesi Arapça bir kelimedir. Sözlükte günün çok sıcak olması, kızgın yerde yalınayak yürüme anlamındaki ” ramad” eyleminden veya güneşin güçlü ısısından fazla kızmış yer manasındaki ( ramda” kelimesinden türemiştir. Hicri takvime göre Ramazan ayı Şaban ayından sonra Şevval ayından önce gelen dokuzuncu ay olarak bilinir. Genellikle Şehr-i Ramazan olarak ifade edilir. Elmalılı Hamdi Yazır’a göre bu aya Ramazan denmesinin sebebi bu ayda açlık, susuzluk hararetinden ıstırap çekilerek oruç tutulur. Böyle ıstıraplı bir hal içinde oruç tutularak günahlar yakılır. Öyleyse gelin veballeri yakalım sevapları çoğaltalım. 

Ramazan ayı sabır, ibadet, rahmet, mağfiret, bereket, infak ve sulh ayıdır. Kuran’da bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen Kadir gecesi bu aydadır. Böylesine bereketli bir gece bu ayın son on gününde saklıdır. 11 ayın sultanı olan Ramazan ayını tüm Müslümanlar olarak ibadet, yardımlaşma, paylaşma, müsamaha gibi ecir kazandıran, yürekleri ısıtan amellerle süsleyerek kazançlı bir şekilde geçirmeliyiz.

Ramazan’ın bize getireceği tahammül, bölüşme, muhabbet gibi duyguları evvela kendi evimizden başlayarak yakın-uzak komşulara, çevremize ve şehrimize yaymalıyız. Bu hususta her Müslümanın üzerine düşen görev neyse fazlasıyla yapmalıdır emsal insan olmalıdır.

 Değerli okurlarım; elbette her Ramazan olduğu gibi bu Ramazan’da oruç tutanda olacaktır tutmayan da olacak. Seçim sürecinin yaşandığı bu günlerde herkes birbirine daha saygı olmalı kalp kırmamalıdır. Egomuzu, hor görümüzü gayya kuyusuna atıp tevazu ve hoşgörülü olmalıyız. Bu mübarek ayı sabırla, saygıyla, sağlıkla geçirmemiz, bayrama ulaşmamız temennisiyle sağlıkla kalın bizimle kalın değerli GAZETE KIRKÜÇ okurları.




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *