Ana muhalefet partisinin yıllardır ertelenen kongresi nihayet yapıldı geçtiğimiz hafta sonu. Değişim ana teması altında gerçekleşen, değişimi savunduklarını söyleyenlerin kazandığı bir seçim oldu. Tüm taraflara hayırlı olsun zira ülkemizin en önemli sorunlarından birisi de görevini iyi bilen ve hakkı ile yapan devletin yanında güçlü bir muhalefetin olmaması.
Değişim de değişim dediler, değişmeli dediler bir bakalım ne değişti?
İsterseniz değişmeyenleri söyleyelim önce.
Bir kere ve öncelikle Sayın Kılıçtaroğlu yine kaybetti, seçim kaybetme alışkanlığı değişmedi.
Sonrasında yeni genel başkan kongre konuşmasında terörist elebaşısı, bebek katilinin heykelini dikmek isteyen terör destekleyicisini, gezi olaylarının finansörlerinden ülkemizde karmaşa yaratmak isteyenlerin temsilcisi ile ülkeyi bölme, terörü destekleme konularından ceza evindekileri selamlaması eskiden olduğu gibi bölücü terör örgütüne karşı olduğunu söyleyemeyen bir siyaset izleneceğini gösterdi. Yani önceden olduğu gibi gelecekte de CHP yine terör örgütü temsilcileri ile harekat edeceğinin açık sinyalini verdi. Atatürk ün partisini destekleyip bundan rahatsız olan binlerce partilinin beklentisi suya düştü.
Seçim sonuçlandıktan sonra parti meclisi listelerinin belirlenmesinin oylama saati listelerde anlaşılamadığı için 4-5 kez ertelendi. Bu da gösteriyor ki önceden olduğu gibi tüm işlemler anlık planlanıyor, bir sonraki adım düşünülemiyor. Parti içi muhalefet tüm planlamalarını Kılıçtaroğlı’ nu düşürme üzerine yapmış. Seçim kazanıldıktan sonra yapılacak parti meclisi listeleri konusunda hiç hazırlık yapılmamış. Tıpkı Abdülhamit Hanın düşürüldükten sonra İttihak Terakki yöneticilerinin verdiği “Biz tüm planlarımızı Abdülhamit Hanı düşürme üzerine yapmıştık. Şimdi ne yapacağımız bilmiyoruz” cevabındaki gibi.
Yeni Parti meclisi ile danışma kurulunda de eski KYK lılara yer ver verilmesi, Sezgin TANRIKULU gibi açıkça terör örgütlerini destekleyen, kahraman silahlı kuvvetlerimize iftira atan birinin yer alması da değişim olmayacağının en önemli verisi.
Bu kadar eleştiri, değişim söyleminden sonra genel başkan kim oldu? Sayın Kılıçtaroğlu’nun ekibinde en önemli görevlerinde olan, meclisteki vekili bir kişi yeni genel başkan oldu. Aday oluncaya kadar değişim konusunda hiçbir beyanı, çabası, önerisi olmayan bir kişinin bundan sonra neyi değiştirebilir? Nasıl başarılı olabilir diye sorular geliyor insanın aklına. Bu ve bunun gibi sorular CHP de çok bir şeyin değişmeyeceğini anımsatıyor.
Yeni yönetimi destekleyenlerin başında gelenlerin ABD ile sıkı ilişkiler içinde olan, yabancı büyük elçiler ile değişik ortamlarda bulunmayı huy edilenlerin olduğunu görünce CHP nin ABD odaklı siyasetinin devam edeceğinin göstergesi.
Son olarak CHP de yeni yönetim değişim sloganı ile geldi ancak değişen tek şeyin genel başkanın ekran görüntüsü ve eleştirilerin daha yüksek sesten yapılacağı olduğu gibi görünüyor. Hepinize iyi haftalar…
